S: 17 Ekim 2009 tarihinde yapılan THK’nın 40. Büyük Genel Kurulunda Türk Hava
Kurumunun 25. Genel Başkanı olarak seçildiniz. İlk olarak kurum için mutlaka neyin yapılması gerektiğine inanıyordunuz?
OY: Kurumla benim tanışmam 1969, kurumu daha sıkı takip ettiğim zaman 1999 yılında başlar. THK paraşütleriyle atladım, THK uçaklarıyla uçtum. O zamanlar, hatta THK’na sormuştum; Ben pilot olabilirmiyim? Onlarda siz olamazsanız, hiç kimse olamaz dedi. Kurumu dediğim gibi daha sıkı takip ettiğim zaman 1999 Yılı , kurumu hep takip ettim ne yapıyorlar, nasıl çalışıyorlar , hep şuna inanıyordum kurumun Türk havacılığında çok önemli görevi ve misyonu olduğunu biliyordum.
Onun içinde gelirken hazırlıklı geldim. THK başkan adayı olduğum zaman bu kurum ne yapabilir veya ne yapması gerekir diye düşündüm. Bu düşünce sonrasında THK Türk havacılık sektöründe etkinlikleri ve faaliyetleriyle şimdiye kadar hep öncülük yapmış bir kurum. O zaman THK’nun önderliğinin devam etmesini istedim. Bunun yapılabilmesi içinde.
‘’THK’nın mutlaka bir Üniversite kurması gerektiğine inanıyordum.’’
|
Bu hedeflere ulaşabilmek içinde;
– THK’nun teşkilatını yeniden yapılandırdık. Profosyonel kişileri bünyemize kattık.
– Her birlikte hedef olarak: İstikbal göklerde, havacılığı Türk insanının işi yapalım. Bu bizim haraket noktamızdı.
– Kısa vadede, orta vadede ve uzun vadede THK neler yapsın diye tekrar gözden gecirdik.
– 2008 yılında Orhan ER tarafından, bakanlar kurulunca onaylanmıs güzel bir tüzüğümüz vardı. Onu tekrar gözden geçirdik.
– 4 yıl sonrasında THK Üniversitesi mezunları ortaya çıktıkça daha fazla insan kaynağı mümkün olacak.
Geçmişide çok güzel, çünkü 1925’de kurulupta bu güne kadar gelen çok fazla kurumda yok.
S: Suriye’den Yangın söndürme uçaklarınızı neden geri çekmek zorunda kaldınız?
OY: THK’nın kurumsal sorumluluğunu biz değerlendirdik, bu kurumsal sorumluluktada dedik ki,
‘’Madem biz halkımızın kurumuyuz. Halkımızdan aldığımızı halka veren bir kurum olarak kendimizi bugüne kadar bu şekilde lanse etmişiz.’’
|
30 Eylül de yangın sezonu bitiyor. Sonra biz uçaklarmızı Orman Bakanlığımızın emrine veriyoruz. Bu sene 4 tane uçağımızı devamlı beklettik. Burdaki amacımızda ülkemizin herhangi bir yerinde bir orman yangını, bir dogalgaz yangını veya bir fabrika yangını olursa bizde bu uçakları sevkedelım. Bu milli servetimiz olan fabrikalarımızı ,şehirlerimizi ve orman yangınlarını söndürelim diye hazır tuttuk. Buda Türk halkına THK’nın bir hizmetidir.
Suriye olaylarında beklentimiz şöyleydi. Suriye’de mutlaka yangın olabilir ihtimalini değerlendirdik. Çünkü çatışma oluyor, bu çatışmada mutlaka bir yangın olur ve bu yangın ülkemizede sıçrayabilir diye düşündük ve yangın söndürme uçaklarımızı Adanaya intikal ettirdik. Biz arkadaşlarla beraber bunun içinde hazırdık.
Sonra Suriyede yangın çıkınca, Sayın Başbakanımızda Orman Bakanlığına diyorki: Uçaklarımızı gönderelim Suriye’deki yangını söndürmek için, ondan sonra hem Basbakanlığımızdan hemde Orman Bakanlığımızda uçaklarımızı Suriye’deki yangını söndürmeye gönderebilirmiyiz diye yazı geldi. Bizde hazır olduğumuz için gönderebiliriz dedik ve çalısmalara başladık. Bu arada tabi başka bir ülkede yangın söndürme faaliyetine müdehale edebilmek için, mutlaka Dışişleri Bakanlığının müsadesi gerekiyor. Dışişleri Bakanlığımızla temasa geçtim. Yaptığımız temaslar sonrasında Suriye ile temesa geçtiler, eğer müsade ederlerse yangına müdehale edilecekti. Bu arada bir değerlendirme yaptık. Suriye’deki yangın biraz amaçlı yakılmış olabilir düşünceside vardı bizde, neden Suriye’den kaçanların Türkiye’ye giriş yaptığı bölgeyi yaktılar dolayısı ile Suriye bakanları da yangının söndürülmesini istemediler ve bize mudehale ettirmediler. Suriye’deki yangın ülkemize sıçraya bilirdi, her ihtimale karşı hemen biz uçaklarımızı Adanaya intikal ettirdik. Çünkü Adanadan Suriye çok yakın.
Eğerki, rüzgar güneyden esmeye başlayıpta, ülkemize doğru ilerleseydi,yangına uçaklarımız müdehale edicekti. Orada 2 gün bekledik , sonrasında yangın söndü,şimdi uçaklarımız Ankara da ve İzmir de bekliyorlar. Her hangi bir sekilde, ülkemiz aleyhine bir yangın olursa hemen göndereceğiz.
S: Orman Bakanlığının her yıl orman yangınlarını söndürme konusunda yaptığı uçak ihalesininde Neden ve Niçin THK elendi?
OY: THK’nın Orman Bakanlığı ile 7 yıllık, 2016 yılına kadar bir anlaşmamız var. Sözleşmemiz devam etmektedir. Orman Bakanlığına tahsis ettiğimiz 4 tane uçağımız bulunmaktadır, haziran ayında başlayıp 30 Eylül’de bu süreç biter. Orman Bakanlığı geçen yıl ve bu yıl olmak üzere 2 tane ihale açtı. Geçen seneki ihaleyi biz kazanmıştık. Bu sene açtıkları ihalede de bir başka firma bizden daha iyi teklif verdi. Ancak firmanın yangın söndürme uçakları olmaması nedeni ile ve yine şartname ve diger imkanlar dikkate alınarak biz o firmaya verilemeyeceği konusunda avukatlarımızla bır değerlendirme yaptık ve kamu ihale kurumuna müracat ettik. Şu anda beklemedeyiz, yani kamu ihale kurumunun vereceği karara görede; ya o fırma bu işe devam edicek. Aynı zamanda yasal süreç devam ediyor. Kamu İhale Kurumu bizim değerlendirmemizi kabul ederse, o zaman ihale iptal edilecek. O zaman Orman Bakanlığıda muhtemelen yeni ihale açacak veya başka bir çare bulacak.
S: Yunanistan’da, orman yangınlarının söndürülmesiyle ilgili yapılacak ihaleyle ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
OY: Kurumumuza böyle bir teklif geldi, ihaleye girermisiniz diye, biz Yunanistan’daki ihaleye girmedik. Şöyleki, Yunanistan’daki ihaleyi THK’na vermeye bilirlerdi. Endişemiz vardı, bu durumda boşa gayret sarfetmiş olacaktık. Çünkü, Yunanlılar başka şekilde değerlendirebilirlerdi. Bundan dolayı ihaleye girmemize gerek yok. Ama Yunanistanda bir yangın olursa hükümetimiz müsaade ederse, yine biz gideriz onların yangınlarını söndürürüz.
S: THK’nın Kaç tane yangın söndürme uçağı var? THK bu işten para kazanıyor mu?
OY: Ben ülkemde yangın söndürme işi yapmak istiyorum. Ama ben dışarıdan daha fazla para kazanıyoruz. Bakın şimdi İtalya. ABD, Kore, Brezilya bizden yangın söndürme uçağı istiyorlar. Bizim kabiliyetimiz çok fazla. Buralarda Amfibik yangın söndürme uçakları buralarda yok. Ama bizde var , bizim kendi malımız hemde 9 tane. Bunun 4 tanesini de biz aldık. Yangın söndürme uçak sayısını 22 ye çıkaracağız. Türkiye’nin 22 tane yangın söndürme uçağı olacak. İnanılmaz bir şey bu tabikki tabi afet olmadan bunları kimse bilemez. Mesala dernekler daire başkanlığı bizi denetler. Geçen sene bizi denetledikten sonra başkanın söylediği söz şu oldu; ‘’ ya demekki böyle bir kurumda varmış’’ Çünkü, biz bütün kaçakları ve suistimalleri önledik. Biz her şeyimizi en ince detayına kadar değerlendiriyoruz. Tabik ki bunları yapmak için kaynağa ihtiyacınız var.
Ben her yerde 3 tane eğitim merkezi açaçağım diyorum, bu eğitim merkezlerini açmak, personel almak, bu eğitim merkezlerinin giderleri, ve bu eğitimleri idame ettirmek hepsi para , ama biz para kazanıyoruz. Bakın bütçemiz nasıl 2 katına katlandı.
|
S: Fransız firmasının kazandığı paraşüt ihalesini ‘’Ermeni Soykırımı tasarısının kabul edilmesi üzerine tepki olarak’’ iptal ettiğinizi söylemiştiniz? Peki THK kendi paraşütünü nezaman üretmeyi planlamaktadır?
OY: Aslında Türkiye’de kendi paraşütünü üretme kabiliyeti var. Türkiye’de olan bir işi biz yapmak isteriz. Özellikle Milli Savunma Bakanlığının Kayseri’deki tesislerde parasüt üretme imkanı var. Bu parasüt Kayseri’de üretilebiliyor, ihtiyacımız olan parasütü biz bu bölgede üreteceğiz. İnanıyorum ki, diğer modelleride üretebilmek için, zaman içerisinde biz Türkiye’ye kazandıracağız. Bizim hedeflerimizin içinde var. THK bu paraşütleri kendi içerisinde üretebilecek kabiliyeti kazanacak, bu konuda calışmalarımızda var, bunu devam ettiriyoruz.
Diyorumki, dünyadaki paraşüt üretmeleri konusundaki en yeni teknolojiyi ülkemize getirelim, yanı kısa sürede demode olmasın. Havacılık sanayi sektörü çok çabuk demode oluyor. Çünkü, havacılıkta o kadar çok araştırmaya para harcanıyor ki, o kadar hızlı gelişiyor ki onun için biz paraşütümüzü geliştireceğiz. Şimdi en yeni teknolojiyi ülkemize getirmemiz gerekiyor. Eski demodelerle Türkiye çöplük olmamalı.
S: THK kurulduğu tarihten günümüze kadar milli bütçeden hiç pay almamıştır. Sebebi nedir?
OY: Aslında THK halkın desteği ile bu gune kadar geldi. En büyük özelliği, geçmiş dönemlere baktığımızda THK devletin organize ettiği faaliyetlerden pay almış, ama o donemlerde devletin havacılık araçlarında hizmet yapmış, çalısmıs bu arada halkımız THK’ya cok fazla mülkte bağışlamış, yanı sıra THK fıltre, zekat ve kurban derisi THK tarafından bunlar tek başına toplanmış uzun yıllar ve bu kaynaklarla da tekerini döndürmüş.
Ancak çok fazla yol kat edememiş. Burada esas olan şu; Devletimizin bize bütçesinden bir kaynak aktarması önemli değil, ben bunu her yerde söylerim. Havacılık faaliyetlerini yapmak içinde pek fazla kaynağa da ihtiyaç yok. Önemli olan burada düzenli bir planlama, iyi bir organize biz çyle çalışacağız ki en iyi şekilde yapmanın yoluda iyi bir bütçe yapmak, planlı ve programlı calısmaktır. Ben geldiğimden bu yana güzel bir bütçe yaptık. Bizim şimdi çok güzel bir analitik bütçemiz var. Böyle bir bütçe yaptıktan sonra, işi idare etmek kolay.
‘’Şunu söylemek isterim ki; bu ülke bana 40 yıl yatırım yaptı, beni yetiştirdi, bu bilgimin boşa gitmesini bende istemem. Bunu THK’nın iyi yerlere gelmesi için harcamaya devam edeceğim. Daha yapacak çok hizmetimiz var.’’
|
S: THK Türkiye’nin havacılık eğitim ve uçak üretim merkezi olacağını söylüyor sunuz? Bunu nasıl başaracak ?
OY: Biz aslında Türkiye bir havacılık merkezi olsun istiyoruz. Arkasından THK havacılık ve uzay üniveristesini kurduk, eğitim ancak o şekilde olabilir, biz bu işi başardık. Şuanda Türkiye’nin bir havacılık eğitim merkezi olması için çok büyük bir mesafe kat ettik. Bu sene üniversite 13 bölümünü daha açıyor, 13 bölüm daha eğitime başlayacak. THK Üniversitesi 3 Mart 2011 Yılında kurulmasına karşın 2011-2012 akademik yılında eğitim öğretime başlıyor.
Şu anda 236 öğrencimiz eğitim görüyor. Türkiyedeki ve Dünyadaki bu konuda en iyi yetişmiş uzmanları eğitim elemanlarını yerli ve yabancı ülkemize getirdik. Ülkemizinde yetiştirdiği çok kıymetli insanlar var. Onlar şu anda THK Üniversitesinde buluştular, onları tutmak onların çalışmalarını engellemek mümkün degil, çığ gibi geliyorlar.Hedeflerimize jet hızıyla ilerlemek istiyoruz. THK’nın sadece hava araclarının üretim ve bakım merkezi olmasını istiyoruz. Biz yalnız uçak demiyoruz, yalnız helikopter demiyoruz, yalnız planör, yalnız parasüt demiyoruz…… hava araçları diyoruz. Hava araçları dediğimiz zaman gök yüzünde uçan, uzayda uçan ne varsa hepsini kapsıyor .
THK zaten su anda uçak bakım merkezleriyle bu faalıyetlerı yürütüyor. THK yeni ve başka bir kabiliyet daha kazandı. Bunuda ilk defa siz ve okurlarınız duyacak, Ispartada uçak bakım merkezi yani uçak boyama merkezimiz hizmete açıldı. Uçak bakım merkezimizle ilgili çalışmalarımız şuanda da devam edıyor ve 2 – 3 ay içerisinde orada havayollarına Boeing ve Airbus’ların bakımlarını yapmaya baslayacağız, şuanda da THY’nin ( Türk Havayolları) uçaklarını boyamaya basladık. Türk Havayollarının 2. uçağınıda boyadık ve 3. uçak yolda bu arada yurtdışında 4 tane uçak sırada bizim merkezimizde boyanacak
Çünkü, boya olayı çok önemli, yanımız Avrupa’nın değişik meydanlarında boyasız uçakları hemen yerde bırakılır uçurmazlar onları, onun içinde ülkemizde böyle bir kabiliyete ihtiyaç vardı, bunu biz kurduk.
Aynı zamanda C ve D serisi bakımları yapılacak şekilde de EASA yetkilerini almak içinde çalışmalarımız sürüyor. Bunuda halkımıza sizin vasıtanızla duyurmus olalım.
Şunu söylemek isterim; Hem eğitim merkezi, hem de bakım merkezi konusunda çok büyük bir mesafe kat ettik, tek bir konu kaldı. Oda üretim konusunda da şuan da THK uçak fabrikası İnşallah Mayıs veyahutta Haziran ayı sonunda Sayın Başbakanımız tarafından açılmış olacak. Şuan da tasarım konusu çok hızlı gidiyor. Üretım konusunda da çok büyük bir mesafe kat ettik.
S: Ülkemizin havacılık ve uzay bilimleri alanındaki ilk ihtisas üniversitesini kurdunuz; Türk Hava Kurumu’nun vizyonunun bir parçası olan bu güzide kurum, sahip olduğu altyapı imkanları ile faaliyetleri nelerdir?
OY: THK Üniversitesi aslında bizim bebeğimiz gibi oldu, büyümeye devam ediyor. Buda bize çok büyük bir heyecan veriyor. Tabi THK’nın en büyük özelliği kendi meydanları var, kendi bakım tesisleri var, yani alt yapısı var havacılıkla ilgili bunlar 80 tane uçağı var, bu uçaklardan 26 tanesini biz satın aldık, yani 80 uçaktan 26 tanesi ben ve arkadaslarım tarafından THK’na biz geldiğimizden itibaren satın aldık 20 tanesi 0 km 6 tanesinide az kullanılmıs olarak aldık ve şu anda dünyanın en büyük uçuş okuluna sahibiz. 30 uçaktan 20 taneside 0 km bu çok müthiş bir kabiliyet, yeni teknolojı sıfır uçaklar öğrenciler bunlarla uçmak için can atıyorlar. Biz dünyayı taradık, dünyadaki uçuş eğitimleri nasıl yapılıyor, nasıl uçaklar kullanılıyor tabi mantık şunu söylüyor; kullanacağınız uçak bundan sonraki pilotların amacı yalnız bu ucaklarla uçmak değil.
ATPL (Frozen), (Ticari Pilot Lisansı) alıyorlar, aldıkları lisans sonrasında Türk Havayollarında uçaklarla uçmak istiyorlar. Avrupadaki , Amerikadaki en önemli uçus okullarının Cessna 172’leri kullandıklarını gördük, bizde pilot adaylarının eğitimleri için Cessna 172s G-1000 Cockpit ( Aviyonik Dizayn) serilerinden aldık. Bunuda özellikle belirtmek isterimki, ihale sonrasında çok güzel fiyatlara THK’na kazandırdık ve biz kaynağımızı çok iyi kullanıyoruz. Bundan gururla bahsediyorum.
O uçakları aldıktan sonra ve göreve gelince İstanbul ve İzmir de uçuş okullarını açtık. İstanbul’da olmayan bir kurum Türkiye ve Dünya’da çok fazla gelişemez. Onun içinde THK’yı İstanbula getirdik ve burada uçuş okulunu açtık. İnşallah Anadolu yakasında da bir Grand School açaçağız, onunda çalışmalarını arkadaşlarımızla sürdürüyoruz.