spot_img
spot_imgspot_img
28.7 C
İstanbul
Cuma, 22 Ağustos 2025

Havacılıkta Yeni Nesil Karar Vericiler: İnsan mı, Yapay Zekâ mı?

Seçtiklerimiz

Havacılığın Yeni Çağında Yapay Zekanın ve İnsanın Geleceği

‘‘Yapay Zeka, insanlığın başına gelebilecek en iyi ya da en kötü şey olacak. Hangisi olduğunu henüz bilmiyoruz.’‘
Stephan Hawking

Yapay zekânın adını duyulduğu günden itibaren, insanlık için nasıl olacağı konusu hep tartışmalıdır. Bir grup gerekliliğinden bahsederken, bir grup insanlığın geleceği açısından tehlikeli olduğunu vurgulamaktadır. Elbette bunların sebeplerinin sıralandığı çok çalışma günümüzde mevcuttur; ancak fizikçi Stephen Hawking‘in görüşü, havacılık endüstrisi açısından nokta atışı gibidir. Hawking, yapay zekânın potansiyelini kabul ederken, kontrolsüz gelişiminin insanlık için bir tehdit oluşturabileceğini savunmaktadır. Bir diğer ifadeyle yapay zekânın doğru kullanımı insanlık için çok yararlı olabilirken, kötü amaçlarla kullanımı insanlığın sonunu bile getirebilir.

Havacılık endüstrisi açısından yapay zekanın iyi mi, kötü mü cevabını kesin olarak vermek henüz mümkün değil; ancak yapay zekanın havacılık sektöründeki kullanımın hızla ilerlediği büyük bir gerçektir. 2022’de 728,05 milyon ABD doları değerinde olan havacılıktaki küresel yapay zeka pazar büyüklüğünün, şuan 1,75 milyar değerinde olduğu görülmektedir. Bu değerin 2031 yılına kadar 23 milyar ABD dolarına ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Peki havacılık endüstrisi açısından yapay zekanın bu hızlı yükselişi, iyi ve kötü açısından nasıl değerlendirilmektedir? Ya da herhangi bir değerlendirme yapılmadan, endüstrideki tüm işletmeler maliyetleri düşürüp karlılığı artırmanın peşinde midir? Aslında ikinci sorunun cevabını herkes tahmin edebiliyordur; ancak ikinci soruya bağlı olarak birinci soruyu hiç cevaplamışlar mıdır?

Yapay zeka teknolojilerinin hızla ilerlemesi ve benimsenmesi havacılık sektörünün yapısını kökten değiştirmektedir. Uçuş planlamasından uçak bakımına kadar, makine öğrenimi, doğal dil işleme ve bilgisayar görüşü gibi yapay zeka destekli araçlar modern havacılığın hemen her alanına entegre edilmektedir.

Havacılık sektöründe genel olarak yapay zekânın kullanıldığı alanlar çoğunlukla; gelir yönetimi, talep tahmini ve dinamik fiyatlandırma, uçuş planlama ve rota optimizasyonu, havacılık emniyeti ve tahmine dayalı bakım yönetimi, hava trafik yönetimi, ekip yönetimi, yakıt verimliliği optimizasyonu, bilet satışı, uçak içi satış ve ikram tahminleri, operasyonel verimlilik (zaman, enerji vb.), bagaj takibi ve yönetimi, yüz tanıma ve biyometrik geçiş sistemleri, müşteri hizmetleri, yolcu deneyimi ve kişiselleştirme, mesajlaşma otomasyonları, geri bildirim analizleri, dolandırıcılık tespiti alanlarıdır.

Yapay zekânın, havacılık sektörünün hemen hemen tüm önemli birimlerinde kullanıldığı görülmektedir. Sektördeki işletmelerin yürüttükleri işler doğrultusunda, ilgili birimlerinde gerekli teknolojileri edinmesi ve yapay zekâyı kullanması, iş süreçlerinin iyileştirilmesi açısından etkilidir. Bu yönüyle yapay zekânın havacılık sektörünün gelişiminde, süreç iyileştirmelerinde ve işletmenin sürdürülebilirliğinde ‘iyi’ olduğu ifade edilebilir. Hatta ileri teknolojinin tanıtımının, endüstrinin şu anda karşı karşıya olduğu yüksek bakım ve yakıt ikmal maliyetleri ve çevre kirliliği gibi başlıca sorunların yapay zeka teknolojileri ile
çözümlenebileceği de düşünülmektedir. Elbette bu süreçlerin yönetilmesinin nasıl başarılacağı kısmı, yapay zekanın sektör için iyi mi yoksa kötü mü olacağına etki etmektedir. Havacılık sektörünün yapay zekayı başarılı bir şekilde entegre edebilmesi için, gerekli becerilere ve bilgiye sahip yeterli insan kaynağının olması gerekmektedir. Sektörde özellikle bakım ve operasyon için yetenekli bir ekibe ihtiyaç vardır. Havacılık profesyonellerine ve çalışanlarına verilecek eğitimlerle beceri açıklarını kapatmak kolay olmamaktadır. Ayrıca yapay zekaya geçiş bazı kişileri iş güvenliği konusunda endişelendirmektedir. Bu endişelerle başa çıkmak ve yeniden eğitim seçenekleri sunmak, sorunsuz operasyonlar için oldukça önemlidir.

Havacılık sektörünün yapay zekâyı başarılı bir şekilde entegre edebilmesi için, gerekli becerilere ve bilgiye sahip yeterli insan kaynağının olması gerekmektedir. Sektörde özellikle bakım ve operasyon için yetenekli bir ekibe ihtiyaç vardır. Havacılık profesyonellerine ve çalışanlarına verilecek eğitimlerle beceri açıklarını kapatmak kolay olmamaktadır. Ayrıca yapay zekâya geçiş bazı kişileri iş güvenliği konusunda endişelendirmektedir. Bu endişelerle başa çıkmak ve yeniden eğitim seçenekleri sunmak, sorunsuz operasyonlar için oldukça önemlidir.

Havacılık işletmelerinin yapay zekâya entegre olabilmesinde insan kaynağı odaklı çalışmaları mevcuttur. Bunların en yaygını ise verilen eğitimlerdir. Yapay zekânın dünyada öncü örneklerden biri haline gelmesinde, bu eğitimlerin etkili olduğu ifade edilebilir. Ancak, bu eğitimlerde iş süreçlerindeki yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı anlatılırken, yapay zekânın felsefi açıdan değerlendirilmesi yapılmakta mıdır? Çünkü mesele sadece insan kaynağını bulmak ve yapay zekâ teknolojisinin nasıl kullanılacağını öğretmek değildir. Aynı zamanda etik sınırların belirlenmesi, yapay zekâ karar süreçlerinde neyin doğru ve neyin yanlış olduğu, yapay zekânın kararları sonucunda bir hata veya kriz ortaya çıktığında sorumlusu insan mı, algoritma mı olduğu sorularının cevaplandırılabilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda insan-makine ilişkisi ne şekilde süreçlere yansıtılacağı aktarılabilecektir.

Yapay zekânın sektördeki kullanımının kötü olarak nitelendirilmemesi için, yapay zekâ ve insan ilişkisi süreçlerinin her açıdan ele alınmasının gerekliliği ortadadır. Ancak sektörün kendi yapısından gelen zorlukların da (teknik engeller, düzenleyici zorluklar vb.) teknoloji kullanımında göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Aksi takdirde sektör için yapay zekânın kötü olduğu fikri ile karşılaşmak mümkündür.


Dr. Öğr. Üyesi Gülaçtı ŞEN
Bölüm Başkanı
Balıkesir Üniversitesi
ESHYO Havacılık Yönetimi

İlgili Makaleler

- AJET -spot_imgspot_img

Son Dakika