Uçaklar pahalı ulaşım araçları oldukları için hava yolu şirketleri satın almak yerine kiralama yolunu tercih ediyor. Bu yönetem Türkiye’de de oldukça yaygın. Bakın aslında hava yolu şirketlerinin kaç uçağı kendilerine ait.
Uçaklar en pahalı ulaşım araçlarından biri olduğu için dünyadaki hava yolu şirketlerinin büyük çoğunluğu uçakları satın almak yerine kiralama yolunu seçiyor. Kriz dönemindede önemi artam leasing Türkiye’de de oldukça yaygın.
Havacılık sektöründe oldukça yaygın olarak kullanılan finansal kiralama yani leasing yöntemi dünyadaki hava yolu şirketlerininde neredeyse yüzde 80’i tarafından kullanılıyor. Bu durum küresel ekonomik krizden de önce böyleydi, krizden sonrada böyle olacak.
Havacılık sektörünün leasingi bu kadar benimsemelerinin en önemli nedeni ise uçakların en pahalı ulaşım araçlarından biri olması. Dünyada şuan kullanılan ticari yolcu uçaklarının fiyatları 50 ile 130 milyon dolar arasında değişiyor. Havayolu şirketleri için de bu fiyatlarda bir uçak almak finansal anlamda ciddi bir risk oluşturuyor.
Havacılık sektöründe leasing o kadar yaygın ki, uçak kiralama başlı başına bir sektör. ILFC gibi şirketler de bu alanda baş çekiyor. Havayolu şirketleri ile uçak üreticileri arasında köprü hizmeti gören bu şirketler, şirketlere uçakları yıllık olarak kiralıyorlar. Uçakların aylık kirası ise 150 bin dolar ile 450 bin dolar arasında değişiyor. Örneğin bir Airbus A330 aylık 400 bin dolara kiralanabliyorken bir Boeing 737-800 300 bin dolara kiralanabiliyor.
Uluslararası leasingin en önemli avantajıysa vergi tasarrufu sağlaması. Leasingin sayesinde firmalar ayrıca ellerindeki hurda araç ve gereçleri uçak sahibi şirketlere göre daha kolay ve daha pahalı olarak elden çıkarabiliyorlar.
Uluslarası finansal kiralama yöntemlerinin dezavantajları da yok değil. Birbirinden farklı ülkelerdeki değişik vergi uygulamaları, farklı defter tutma teknikleri, ulusal para birimlerinin birbirlerine çevrilmeleri en önemli sorunlar arasında. Leasing işlemlerini uluslararsı bir kademede düzenleyen yasaların yapılmamış olması da dezavantajlardan bir diğeri.
Peki Türkiye’deki havayollarında uçak kiralama yöntemi ne kadar yaygın. İşte size birkaç örnek; Filosunda 134 uçak bulunan ulusal hava yolu şirketimiz Türk Hava Yolları bu uçakların 10 tanesinin mülkiyetini elinde bulunduruyor. 7 adet Airbus 340-300, 3 adet de Airbus 310-300 Kargo uçağı Türk Hava Yolları’nın kendisine ait.
Türkiye’nin en büyük özel hava yolu şirketi Onur Air’in ise 25 uçakdan oluşan filosu bulunuyor. Bunlardan sadece 13 tanesinin mülkiyeti Onur Air’e ait. Şirketin kendi mülkiyetindeki uçakların tipi şöyle sıralanıyor; 9 adet Boieng MB, 2 adet Airbus 300-600 ve 2 adet Airbus 321.
Pegasus Hava Yollarınında da yüzde 80’ine sahip olduğu İz Air ile birlikte 19 uçaklık filosu bulunuyor. Bunların içinden 5 adet Boing 737-800 ile 1 adet Boing 737-400 şirketin kendi öz malı.
Diğer hava yolu şirketlerinden Atlas Jet, Sun Express ve Free Bird’ün de filolarında bulunan tüm uçaklar kiralık. Atlas Jet’in 4 adet Boing 757-200, 3 adet Airbus 320, 3 adet Aİrbus 321, 2 adet de Airbus 330 olmak üzere filosunda 12 uçak bulunuyor.
Toplam 19 kiralık uçakla uçuşlarına devam eden Sun Express’in filosu ise Boing 737-800 ve Boing 757-200’den oluşuyor.
Free Bird de uçuşlarında uçak kiralamakdan yana olan hava yolları arasında bulunuyor. Free Bird’ün 7 uçağının hepsi de leasing yoluyla filoya katılmış. Şirketin filosunda 5 adet Airbus 320 ile 2 adet Airbus 321 bulunuyor.
İŞTE ŞİRKETLER VE SAHİP OLDUKLARI UÇAK SAYILARI:
Ekotrent
