Başka kaynaklar da sonuçların yakın zamanda kamuoyuna açıklanacağını söylüyor.
Uçakla ilgili 3 ihtimal sıralanıyor: Ya manevra yaparken, ya iklim değişikliği yüzünden veya vurularak düşürülmüş olabilir…
Peki bu ihtimallerden hangisi öne çıkıyor?
Dün Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’la konuştuk.
Uçağın kendiliğinden düşmüş olma ihtimalini kesin bir dille reddederek şu saptamayı yapıyor: "İddiamın arkasındayım: Uçağımızı ısıya güdümlü füze ile vurdular.
Dayanağı oldukça net: "Eğer uçak manevra yaparken veya başka nedenlerle kendiliğinden düşmüş olsa idi ‘mayday’ çağrısı yapardı. Oysa pilotlar konuşmaya bile fırsat bulamamış. Herhangi bir yardım çağrısı yapamamış."
Peki nerede vuruldu?
Aynı zamanda pilotaj eğitimi de almış olan Ümit Yalım, "Uluslar arası hava sahasında vuruldu. Darbeyi kuyruktan aldığı için baş kısmı Suriye tarafına döndü ve o istikamette uçup Suriye kara sularına düştü" diyor.
Nasıl vurulduğuna gelince…
Rus füzesiyle vurulma ihtimali öne çıkıyor.
Füzenin nereden atıldığı tartışma konusu.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Lazkiye limanındaki Rus gemilerinden ateşlendiğini öne sürmüştü.
Bazı askeri kaynaklar "radarda füze izine rastlanmadığını" belirtiyor.
Ümit Albay ise, hızından ötürü ısıya güdümlü füzeleri radarda saptamanın zor olabileceğine dikkat çekiyor.
Açıklanacak rapor uçağın vurulupvurulmadığını ortaya çıkaracak.
Ama neyle, nasıl vurulduğu daha uzun süre tartışılacak gibi görünüyor…
PKK’ya Rus silahları…
Suriye’nin elindeki silahların tamamına yakını Rus yapımı.
Rusya Akdeniz’deki bu stratejik üssü kaybetmemek için her türlü desteği veriyor.
Lazkiye limanı gelişmiş radar sistemi ve füzelere sahip Rus gemileriyle dolu.
Bu arada "çok önemli" bir detay:
Şemdinli’de karakollara ve ilçe merkezine saldıran ve başarısız olan PKK’lılarla birlikte ele geçirilen silahların büyük bölümü Rus yapımı:
Ağır makinalı tüfek Doçka’lar (Duşka), RPG Roketatarlar, Uzun menzilli çatışma silahı Bixi’ler ve Kaleşnikoflar…
Görüldüğü gibi Suriye PKK’ya sadece militan desteği vermekle yetinmiyor, Rusya’dan aldığı silahları da paylaşıyor…
Esad Ailesi’nin Türkiye’ye karşı 1984 yılından bu yana yürüttüğü ve yaklaşık 40 bin cana malolan "terör savaşı"nın ulaştığı boyut işte budur…
Geri sayım başladı…
Türkiye, Suriye’deki çatışmalardan kaçan sığınmacıların sayısı 100 bini aştığında tampon bölge oluşturacağını ilan etmişti.
Sayı 80 bini aştı.
Bu tempoyla devam etmesi durumunda önümüzdeki birkaç hafta içerisinde 100 bin barajının geçilmesi bekleniyor.
Muhtemelen Eylül ortasında tampon bölge için şartlar oluşmuş olacak.
Tabi tampon bölge tek başına düşünülen bir tedbir değil.
Hava operasyonu için de geri sayımın başladığına dikkat çekiliyor.
