İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, törende yaptığı konuşmada, teslim edilen uçağın, üzerindeki son teknoloji donanımlarıyla mavi vatan olarak adlandırılan denizlerdeki, münhasır ekonomik bölgelerde, arama-kurtarma bölgelerinde ve Türk kara sularında gözetim ve koruma görevini yapmak noktasında büyük katkı sağlayacağını söyledi.
Örneğin, bu uçağın icra edeceği bir görev uçuşuyla Karadeniz’de sahillerin 120 deniz mili yani yaklaşık 200 kilometre açıklarına kadar uzanan deniz yetki alanlarının rahatlıkla gözetilebileceğini belirten Şahin, şöyle konuştu:
ÇOK AMAÇLI KULLANILABİLECEK
”Bu uçak, sahip olduğu radar, kamera, gelişmiş muhabere imkanları, deniz kirliliği tespit cihazlarıyla her türlü yasa dışı olay hakkında yerdeki analiz merkezlerine anlık görüntü aktarabilecek. Sahil Güvenlik Komutanlığı, hizmete giren deniz gözetleme uçaklarıyla aynı zamanda arama kurtarma sahamızın en uzak noktalarında dahi meydana gelebilecek deniz kazalarına daha hızlı ve daha etkin olarak müdahale edecek yeni bir platforma kavuştu. Bu şekilde, denizdeki arama kurtarma faaliyetlerimizin etkinliği de artmış olacak.”
HAVACILIK YETENEĞİ ARTIRILACAK
Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar da sahil güvenlik uçaklarının, 2 ve 3’üncüsünün Ocak ve Şubat aylarında teslim edileceğini belirterek, ”Bu sayede Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın havacılık yeteneği kısa süre içerisinde artırılacak” dedi.
MİLLİ İMKANLAR DA KULLANILDI
Projede ana yüklenici firmanın Thales olmasına rağmen, işin büyük çoğunluğunun Türkiye’de yapıldığını, uçakların tamamının modifikasyonunun ve tadilatlarının TAI’de gerçekleştirildiğini ifade eden Bayar, projede yerli katkı payının yüzde 37 olduğunu belirtti.
