Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil, ”Dinamik olaylarda her zaman fırsat var, ister kriz olsun küçülsün, isterse büyüsün. Büyüdüğü zaman köklü şirketler yapıları köklü olduğu için avantajlı olarak devam ettiriyorlar ama küçülme olduğu zaman büyük şirketler sıkıntı yaşıyorlar. Ancak bence THY olarak biz bu krizde akıl almaz bir şekilde büyüdük” dedi.
Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğu ile IBM Türk etkinlik sponsorluğunda düzenlenen ”Yeni Normalde Rekabet” konulu ”CEO Clup” toplantısında konuşan Kotil, ister kriz olsun küçülsün, isterse büyüsün dinamik olaylarda her zaman fırsat olduğunu dile getirdi. Kotil, ”Büyüdüğü zaman köklü şirketler yapıları köklü olduğu için avantajlı olarak devam ettiriyorlar ama küçülme olduğu zaman büyük şirketler sıkıntı yaşıyorlar. Ancak bence THY olarak biz bu krizde akıl almaz bir şekilde büyüdük” diye konuştu.
Dünyadaki karlılıklarının 2008 yılında nette 4’üncülüğe çıktığını, ancak dünyanın 4. büyük hava yolu olmadıklarını ifade eden Kotil, dünyanın 25. sıradaki hava yolu olduklarını aktardı.
Kotil, kapsam alanı olarak dünyanın 8.’si olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
”Gerçekte çok büyük olmamıza ragmen, 2008 krizinde nette 4. operasyonel karda 6. idik. 2009 yılında nette de, operasyonel karda da 6. olduk. Avrupa’da bu listeye giren tek bir hava yolu vardı. Yani bu krizde bizim ölçeğimizde kar edebilen bir tek hava yolu vardı. Demek ki Avrupa’nın köklü hava yolları bu krizlerde frenlemede zorluk çektiler. Bu kriz döneminde birçok şirket sefer sayısı azalttı. Dolayısıyla, 2008, 2009, 2010 yıllarında Avrupalı birçok hava yolu sefer kestiği için bu boşlukları doldurduk. Çünkü biz global pazardayız. Şu anda yurt dışı yolcumuzun 5 milyonu transfer yolcudur. Dolayısıyla global krizi avantaja çevirmek buradan kaynaklanır. Eğer global bir oyuncuysanız, büyük şirketler krizde büyük bir ihtimalle sorun yaşayacaktır, ama biz daha küçük olduğumuz için iyi fren yaptık, aralara girdik ve akıl almaz seferler koyduk.”
Yurt dışına uçtukları nokta sayısının 2005 yılında 75, geçen yıl ise 135’e çıktığını belirten Kotil, bunun yanında markayı da inşa etmek gerektiğini vurguladı.
2006 yılında özel şirket olduklarını anımsatan Kotil, şunları ifade etti:
”Kamu ortadan kalkınca, bizim patron değişti. ‘Patron kim’ dedik. Bize parayı veren kimse odur. Patron yolcu. O zaman servis kalitesi ile ilgili projeleri ortaya koymak çok kolay. Malı satmak istiyorsanız marka olması gerekiyor. Marka da 1 yılda olmaz. Biz markada nereye geldik, söyleyeceğim; Afrika’da bir bayan, bizim bagaj etiketlerimizden dairesel kırmızı vardır, reklamlarda da kullanıyoruz, onu kendine küpe yapıyor. Yani markamız bir köyde bir hanımefendinin kulağına kadar gidiyorsa, demek ki bir yol aldık.
Bizim 2005 yılında tanıtım bütçemiz 5 milyon dolardı. Geçen seneyi 80 milyon dolar ile kapattık. Bu yıl da 100… Daha sonrası da farklı olacak. Harcadığımız her kuruş en az 5 çarpanı ile geri geliyor. Marka oluştururken kaliteden taviz vermiyorsanız, her harcadığınız marka kuruşu size tekrar dönüyor. Biz THY olarak içeriye yoğunlaşmış olsaydık, iç hat yolcu sayısı 5 milyondan, 25 milyona gelmezdi, 15 milyonda kalırdı. Dış hat gelirimiz de bu kadar artmazdı. 1,5 milyar dolar gelirimiz 7,5 olacak. Geçen yıl 6 milyar dolardı, Bu olmazdı. Hedefleri çok iyi koymak lazım. Ama her gün 25 saat çalışmak gerekiyor. Biz de şirkette 25 saat çalışıyoruz.”