Türk Mühendislerin Başarısı: ALTAY’dan KAAN’a Teknoloji Köprüsü
TÜRKiYE – Türk savunma sanayii, yerli üretim platformlarından birbirine aktarılabilen teknolojilerle yeni bir döneme giriyor. Kara sistemi platformu olan ALTAY ana muharebe tankı projesinde geliştirilen kritik alt sistemlerin, hava platformu olarak geliştirilen KAAN milli muharip uçağa aktarılmasıyla dikkat çekici bir başarı elde edildi.
Tank geliştirme sürecinde mühendisler tarafından geliştirilmiş eyleyici sistemleri, kontrol modülleri ve entegre alt sistemler, proje kapsamında edindikleri deneyim sayesinde KAAN’a yönelik hava platformu ihtiyaçlarına uyarlanarak ürünleşti. Bu sayede kara platformlarında kazanılan teknolojik bilgi birikimi, hava platformlarına transfer edilerek savunma sanayiinde başlayan “yatırımın çarpanı” etkisi somut bir şekilde ortaya çıktı.
Bu gelişme, sadece bir sistemin geliştirilmesi değil; farklı platformlara yön verebilen, teknolojik kazanımı maksimize eden ve yerlilik oranını artıran bir stratejinin işareti olarak değerlendiriliyor. Mühendislik anlamında tanktan uçağa uzanan bu teknoloji köprüsü, savunma sanayimizde “platformlar arası sinerji” konusunda somut örnek teşkil ediyor.
Şirketler ve mühendisler tarafından verilen bilgilere göre, tank projesinde edinilen robotik kontrol birimleri, hassas hareket mekanizmaları ve ihtiyaca göre modifiye edilebilen alt sistemler KAAN projesinde de “ürünleşmiş hâlde” kullanılmaya başlandı. Bu durum, hem maliyet hem zaman yönetimi açısından avantaj sağlarken, Ar-Ge çıktılarının yeniden değerlendirilmesine ve platformlar arası entegrasyon kabiliyetine katkıda bulundu.
Uzmanlar bu gelişmeyi, Türkiye’nin savunma sanayii vizyonu açısından önemli bir adım olarak yorumluyor: “Tek bir platform için geliştirilmiş teknolojinin farklı platformlara sorunsuz aktarılması, artık savunma sanayinde bir tercih değil zorunluluk hâline geliyor.” Bu bağlamda yapılan yatırımların sadece tek bir sistemle sınırlı kalmayıp çoklu sistemlere yayılabilmesi, yerlilik ve millilik oranlarının artmasına da olanak tanıyor.
Sonuç olarak, tank projesinden uçak projesine uzanan bu teknoloji transferi, hem mühendislik kapasitemizin hem de sanayi altyapımızın platformlar arası yayılabilirlik açısından ulaştığı seviyeyi ortaya koyuyor. Bu başarı, önümüzdeki nesil silah sistemlerinde Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltma hedefi açısından da önemli bir kilometre taşı sayılıyor.




