İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün açtığı havalimanlarından şehir içindeki bazı noktalara yolcu taşıma ihalesini kaybetmesine rağmen, HAVAŞ’ın Atatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanlarında yolcu taşımacılığına devam etmesi bardağı taşırdı.
İHALE BEDELİNİ BİZ ÖDÜYORUZ
Geçen yıl İETTnin yaptığı ihale için 23 trilyon ihale bedeli ödediklerini belirten Günaydın Turizm’in sahibi Emir Günaydın, Yeni Şafak’ta yer alan haberlerden sonra HAVAŞ’ın yaptığı açıklamaları dikkatle okuduğunu belirterek, Havaş’ın kelime oyunları yaparak hukuka aykırı davranışlarını saklamaya çalıştığını dile getirdi. Günaydın, "İETT tarafından yapılan ihale ve bu ihale neticesinde gerçekleştirdiğimiz hizmet neticesinde, işletme masrafları dahil, milyonlarca liralık giderimiz oldu. 23 trilyon ihale bedeli ödüyoruz, yolcuları Havaş taşıyor" dedi.
HUKUKEN ÇALIŞMA YETKİSİ YOK
Şehir içinde yolcu taşıma yetkisinin sadece Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu söyleyen Günaydın, geçen yıl yapılan ihaleye 9 firmanın katıldığını, HAVAŞ’ın vermiş olduğu teklif ile ilk 3’e ancak girebildiğini ifade ederek, firmanın ihaleyi kaybettiğini, İETT tarafından gerçekleştirilen ihale ve bu ihalenin temelini oluşturan UKOME kararının iptali talebiyle mahkemeye gittiğini, mahkemeden de red cevabı almasına rağmen hala ihaleyi kazanmış gibi çalıştığını söyledi. Günaydın, "Geçen yıl yapılan ihale kurum menfaati düşünülerek kapalı usul değil açık arttırma usulü ile yapıldı. İhalede en yüksek teklifi biz verdik ve kazandık. Ancak HAVAŞ, ihaleyi kaybetmesine rağmen bu çalışmayı sürdürerek, şirketimizin kazandığı ihalenin ve bu ihalenin dayanağı olan UKOME kararının iptali talebiyle mahkemeye başvurdu. Ancak mahkemeden de, HAVAŞ’ın açmış olduğu davalara red kararı çıktı" dedi.
KAZANAMAYINCA DAVA AÇTI
Havalimanlarına yolcu taşımacılığına ilişkin İETT’nin açtığı ihaleye katılan HAVAŞ, verdiği teklif ihaleye katılan şirketlerin, özellikle de Günaydın Turizm’in verdiği teklifin çok aşağısında kalması sebebiyle ihaleden çekilmişti. Bu durum HAVAŞ’ın İdare Mahkemesi’nde ihalenin iptali talebiyle açıp, red edilen davasında verilen mahkeme kararında da ifade edilmiştir. İstanbul 1. İdare Mahkemesi HAVAŞ’ın açtığı ve reddine karar verdiği davada, Havaş’ın iptalini istediği ihaleye ihale dökümanını satın alarak girdiği, teklifte bulunduğu, verdiği teklifin yeterli olmadığını anlayınca ihalenin 19. turunda pazarlığa devam etmeyerek ihaleden çekildiğini karar altına almıştı.
HAVAŞ’A KİM ‘DUR’ DİYECEK
İETT’nin 22.06.2011 tarihli 6462-5324 sayılı Deniz-Hava Taşımacılığı konulu Havaş’a hitaben yazdığı yazıda İETT’nin gerçekleştirdiği ihaleyi Günaydın Turizm’in kazandığı, 23.06.2011 tarihinde kazanılan ihaleye istinaden Günaydın Turizm tarafından Atatürk Havalimanı, Sabiha Gökçen ve İDO Yenikapıda yolcu taşıma seferlerine başlanacağından, 01.07.2011 tarihinde HAVAŞ’ın ilgili yerlerden seferlerini çekmesi gerektiğini bildirmiştir. Havaş’ın açık İdare Mahkemesi kararı, İETT’nin Havaş’a hitaben yazdığı seferlerini çekmesi ihtarına rağmen hangi sebeple ve güce dayanarak seferlere devam ettiğini anlamak imkansız ve hukuka aykırıdır" dedi. Büyükşehir Belediyesi’nin ve mahkemenin kararına rağmen araçların çekilmemesi düşündürücü. Buna hangi gücün dur diyeceği ise belirsiz.
SORULAR CEVAPSIZ
HAVAŞ’ın korsan olarak yürüttüğü yolcu taşıma faaliyetlerine duyulan tepki, bazı soruları da akıllara getirdi. HAVAŞ’ın taşımacılıktan yıllık ne kadar gelir elde ettiği merak konusu olurken, özellikle Devlet Hava Meydanları ile HAVAŞ arasında yapılan sözleşme içeriğinin ve sözleşmenin kapsamına başka hangi gelir getirici unsurların girdiğinin açıklanması bekleniyor. Sorular sadece HAVAŞ’la sınırlı değil, HAVAŞ’ın bağlı olduğu TAV’ın ihale ile aldığı İDO üzerinde de ciddi şüpheler giderilmeyi bekliyor. Ulaştırma Bakanlığı’nın özelleştirdiği İDO, TAV tarafından alındıktan kısa süre sonra, TAV yine Ulaştırma Bakanlığı’nın çıkardığı 20/09/2011 tarihli Denizyolu+Karayolu Kombine Yolcu Taşımaları konulu genelge ile İstanbul içinde taşıma izni aldı. TAV’ın bu yolla özelleştirme gelirinin çok çok üstünde değer artışı elde ederek bir tür "imtiyaz" elde edip etmediği merak konusu oldu. TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Sani Şener ise, "Altın yumurtlayan tavuğu nasıl keseriz?" şeklinde savunmada bulundu.
SÖZLEŞMEYLE RANT HEDİYESİ
HAVAŞ’ın özelleştirilmesiyle birlikte bugüne kadar gelinen süreci değerlendiren hukukçular, yapılan sözleşmelerin de ihale kanuna uymadığında hem fikir. Kamuya ait alanların ihale yapılmadan, özel sözleşme yoluyla işletmelere bırakılamayacağını belirten hukukçular, özelleştirilen HAVAŞ’ın hala kamu kurumu gibi muhatap alındığını ifade ederek, yapılan sözleşmelerin biri kamu, diğeri özel kurum arasında imzalanmasına rağmen, ortaya çıkan manzarada sanki iki kamu kurum arasında sözleşme yapılmışçasına hareket edildiğini belirtiyor.
HAVATAŞ İLE TAŞIMA ÜCRETİ NORMALE DÖNDÜ
İETT’nin gerçekleştirdiği ihale öncesinde tekelmişçesine hareket eden HAVAŞ, havaalanlarına yolcu taşıma işinin asıl amacı olan kamu yararına aykırı şekilde, yaptığı hizmetin çok üstünde fiyatlarla yolcu taşımacılığı gerçekleştirirken, İETT tarafından gerçekleştirilip Günaydın Turizm tarafından kazanılan ihalen neticesinde Havaalanı taşımacılığı gerçekleştirilen HAVATAŞ ile yolcu taşımacılığı fiyatları normal seviyeye indi. Günaydın Turizmin kazandığı ihale ile hem devlet büyük bir gelir elde ederken hem de vatandaşlar daha uygun fiyatlar ile taşımacılık hizmetinden faydalanmıştır. Buna rağmen, HAVAŞ’ın kanun tanımaz davranışları bu durumu baltalamaktadır.
Yeni belgeler yakında ortaya çıkacak
Ulaştırma Bakanlığı’nın özelleştirdiği İDO, TAV tarafından alındıktan kısa süre sonra, TAV yine Ulaştırma Bakanlığı’nın geçen ay çıkardığı 20.09.2011 tarihli Denizyolu+Karayolu Kombine Yolcu Taşımaları konulu genelge ile İstanbul içinde taşıma izni aldı. TAV’ın bu yolla özelleştirme gelirinin çok çok üstünde değer artışı elde ederek bir tür "imtiyaz" elde edip etmediği de merak konusu oldu. Havaş’ın bağlı olduğu TAV’ın ihale ile aldığı İDO üzerinde de ciddi şüpheler giderilmeyi bekliyor. HAVAŞ’ın İstanbul, Bursa, Yalova ve Bandırma’daki 35 iskeleden yolcu taşımak icin 1000 araçlık filo kurmayı planladığı öğrenildi. Bu konuyla ilgili bilgileri de yakında kamuoyuna aktarmayı sürdüreceğiz.
ŞEHİR İÇİ TAŞIMA BÜYÜKŞEHİR’E AİT
HAVAŞ’ın hukuka aykırı yolcu taşımacılığı yaptığını söyleyen Günaydın Turizmin avukatları ise HAVAŞ’ın İETT’nin gerçekleştirdiği ve kesinleşen ihale, bu ihaleye dayanak olan UKOME kararları ve HAVAŞ’ın bu kararların iptali talebiyle açmış olduğu davalarda verilen red kararlarından sonra taşıma işini devam ettirmesinin mümkün olmadığını belirtti. Şirket avukatları, HAVAŞ’ın ihaleyi kaybetmesine rağmen, taşıma işine devam ettiğini belirterek, "Şu anda HAVAŞ’ın yolcu taşıması, hukuka ve mevzuata aykırı olarak sürüyor. HAVAŞ, Devlet Hava Meydanlarıyla yaptığı sözleşmeye dayanarak taşımacılık yaptığını söylemesine rağmen, Havaş yetkililerinin iddia ettiğinin aksine DHMİ’nin şehiriçi taşımacılığında yetkisi bulunmamaktadır. Açık mevzuat hükümlerinde DHMİ’nin sadece Havaalanları içerisinde bir noktadan başka bir noktaya taşımacılık yapabileceğini görüyoruz" dedi.