S: Kararsı küresel ekonomik çevre Emirates’in stratejisini etkiledi mi?
TC: Emirates’in stratejisi ilk günden beri hep aynıydı. Kendi faaliyetlerimize, şehirleri, kıtaları ve insanları mevcut olan en iyi servisle birbirine bağlamaya odaklanıyoruz.
Geçtiğimiz yıllarda, Dubai’deki merkezimiz dikkate alınırsa çabuk adapte olabildiğimiz batıdan doğuya olan önemli bir hareket gördük.
Dünyadaki havayollarının bu zor ekonomik durumlarda ayakta kalmaya çalıştığına şüphe yok. Endüstri, zorlayan yakıt fiyatları ve sabit ekonominin ağırlığı altında bocalıyorlar. Ne yazık ki, daha az finansal olarak güçlü olan havayolları, yakıt fiyatındaki daha fazla yükselmede ayakta kalmakta zorlanacaklar. Yakıt, toplamdaki harcamaların yaklaşık olarak %45’ini oluşturuyor ve bir numaralı harcama olarak kalmaya devam ediyor. Küresel yakıt fiyatını değiştiremeyiz, yani gelecekteki tahmin edilebilir harcamalar için bir gözümüzü açık tutarak uyum sağlamalıyız.
S: Dubai Uluslar arası Havaalanını ve Dubai World Central’dan nasıl faydalanıyorsunuz?
TC: Emirates iki havaalanından faaliyet gerçekleştirerek yolcularını bölmüyor. Tüm yolcu takımını 2025 yılında Dubai World Central’a taşımayı düşünüyoruz. SkyCargo uçaklarımız yolcu uçaklarından önce yeni havaalanına taşınacak, ama hala havaalanındaki zamanı değerlendiriyoruz, yani henüz kesinleşmiş bir tarih yok.
S: Orta Doğu pazarı küresel havayolları ve merkezlerinin bir kısmını kaldırabiliyor mu?
TC: Orta Doğu birçok küresel havayolunu ve merkezini destekleyebiliyor. Bu soru, Emirates, Etihad ve Qatar Airways’in sürekli büyümeyle cevap vermesine karşın başlıklara hükmetmeye devam ediyor.
Rekabetin endüstri için ve özellikle müşteriler için iyi olduğuna kesinlikle inanıyoruz. Müşterilere havayolu seçme şansı vermek bizi tetikte tutuyor. Bir müşterinin sadakatini kazanmak için sıkı çalışmak, Pazar hassasiyeti değişikliklerini yakalamak, satışları yöneltmek, gerekli olduğunda pazarlama stratejisi yaratmak ve bizi farklı kılan yeni ürünler tanıtmak için de tetikte olmamızı garantiliyor.
S: Havacılıkta gerçek bir liberalleşme görecek miyiz?
TC: Emirates her zaman havacılık liberalleşmesinin savunucusu olmuştur. BAE’nin dünya genelinde birçok ülkeyle Açık Sema anlaşmaları var ve her zaman bu tarz anlaşmaların yerel ekonomilere getirdiği inanılmaz faydaları savunuyor. Ekonomik gelişmeyi teşvik ediyorlar.
Gerçek liberalleşme ancak, yerel-Pazar hükümetlerinin desteğiyle gerçekleşebilir; ki bu destek sistemi bazı bölgelerde hız kazanıyor.
Biz tamamen havacılık liberalleşmesini destekliyoruz ve servis sunduğumuz yolcular ve uluslar arası havayollarının lehine liberalleşmeyi savunmaya devam edeceğiz.
S: Birlikler hakkındaki görüşlerinizden biraz bahseder misiniz? Gerçekten birliklerin rekabet karşıtı olduklarına inanıyor musunuz?
TC: Emirates’in hiçbir zaman herhangi bir birliğin bir parçası olma konusunda isteği olmadı ve açıkçası, bizim şu anda bu birliklerin bitişini görüp görmediğimiz düşünülmeli.
Geçtiğimiz günlerdeki bir kanıt, bu birliklerdeki birçok havayoluyla beraber yapıştırıcı olarak görev yapan büyük birliklerin kabiliyetinin azalmaya başladığını gösteriyor. Birliklerin yapılarının önemli ölçüde değiştiklerini görmek için ABD havacılığının sadece üç yıllık tarihini incelememiz gerekiyor. United-Continental birleşmesi Continental’ın SkyTeam’i terk ederek Star Aliance’a katılmasıyla son buldu. Aslında, Continental tamamen ortadan kayboldu.
S: Emirates şirket sorumluluğunda oldukça aktif bir havayolu. Havayolları daha sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmaya yardım etmek için bu alanda daha fazla şey yapabilir mi?
TC: 72 ülkedeki müşterilere servis sunan bir havayolu olarak, küresel sürdürülebilirlikte lider bir havayolu olmak için çabalıyoruz. Şirket sorumluluğu yeniliklerimizin merkezlerinden biri, yakıt etkinliğine odaklanan çevresel sürdürülebilirlik programımız.
Görevi çevremizdeki yaşamı daha iyi hale getirmek olan Emirates Foundation da bir rol oynuyor. Tüm havayollarını aynısını yapmaya çağırıyoruz.
S: Emirates markasını yaratmak için sosyal medya stratejinizde ne gibi bir rol oynuyor?
TC: Sosyal medya, iletişim karışımımızdaki bir kanal. Emirates’de oynayacağı rol, marka bilindiğini arttırmak, marka duruşunu ve seçimini geliştirmek ve asıl olarak daha çok bağla beraber satışı arttırmak olacak.
Lider bir küresel marka olma planımızda, sosyal medyayı daha çok kullanıcı kitlesiyle Emirates markasını özdeşleştirmek ve onlarla ilgili olmak için kullanacağız. Sosyal medya ile olan stratejimiz, müşterilerimizle bağlantıya geçmek ve seyahat tecrübesinin ötesinde, marka sadakatini arttıran sürekli iletişimi savunmak. Böylece, bu iletişim müşterilerin ilham verici ve ilgi çekici bulduğu konular üzerinde odaklanacak.
Sosyal medya ile olan ilişkimiz, hedef kitlelerimizin taraftarlığını arttırmaya, ünümüzü korumaya ve etkileşim ile birlikte yolcularımızı bir Emirates fanı haline getirmeye yönelik olacak.
S: Son olarak, Yönetim stilinizi nasıl tanımlarsınız?
TC: Emirates’in başarısı, organizasyonda tüm seviyelerde paylaşılan “Gerçekleştir” tutumuyla kombine edilen, yenilikçi ve önderci ruhumuzun toplu olarak bir sonucudur. Bilinçli olarak risk almaktan korkmayan zeki ve yetenekli insanlarla çalışmak işimi kolay hale getiriyor.
