spot_img
spot_imgspot_img
14.3 C
İstanbul
Cumartesi, 26 Ekim 2024

Can pazarı havada başladı yerde bitti

Seçtiklerimiz

Eski bakan İmren Aykut, 10 gün önce İzmir’den kalkan uçakta aniden rahatsızlandı. Tansiyonu yükselen, şekeri düşen ve bayılan Aykut, pilotun geri dönme kararının ardından havaalanında ve hastanede yapılan doğru müdahalelerle kurtarıldı

10 gün önce İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda filmlere konu olacak bir olay yaşandı. Olayın başkahramanı Türkiye’nin ilk kadın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut… Yılların siyasetçisi Aykut, 2 günlüğüne geldiği İzmir’den Ankara’ya gitmek için Anadolu Jet’in TK 7003/11.30 uçağına bindi. O ana kadar her şey yolundayken, uçağın havalanmasından beş dakika sonra film gibi olaylar başlar. Yalnız seyahat eden İmren Hanım, bir anda olağandışı bir terleme hisseder. Havalandırmayı açmaya çalışırken bu kez de mide bulantısı başlar.

Ardından baş dönmesi, ağız kuruması, kulak uğultusu ve yarı baygınlık hali gelir.

1-C’de seyahat eden İmren Hanım’ın, uğultular ve yarı inlemeler arasındaki sesini, arkasında oturan doktor yolcu duyar. Henüz kemer çözme ışıkları sönmese bile, doktor yolcu, iyi görünmeyen ve baygın halde olan İmren Aykut’un yanına gelerek ilk müdahaleye başlar.

İmren Hanım’ı tokatlayan ve kendine gelmesini sağlamaya çalışan doktor, hosteslerden tansiyon aleti ister. Tansiyon 15’e 10’dur. Aslında bu denli etkilenmemesi gerekir ama sonradan öğrenilecektir ki, normal tansiyonu 10’a 7 seyreden İmren Hanım için bu tansiyon çok ama çok fazladır.

Bu arada, şeker hastası yolculardan biri, şeker ölçen aleti getirir ve İmren Hanım’ın parmağından alınan kanla şekeri ölçülür. Normalde yüksek şekeri olan ve insülin kullanan İmren Hanım’ın şekeri de normalin çok altında, 80’lerde seyreder.

HAYATİ KARAR

Doktorun teşhisi, İmren Hanım’ın koma belirtileri gösterdiği şeklindedir. Ve derhal hastanede müdahale edilmesi gerektiği kaptan pilotlara bildirilir.

İmren Aykut’un ilk baygınlık hallerinden itibaren, interphone aracılığıyla kaptana her gelişme aktarılıyordur zaten. Ancak, doktorun verdiği bilgi üzerine kaptan pilot çok hayati bir karar alır, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na geri dönülecektir. Kule ile gerekli görüşmeler yapılır, yolcunun kritik durumu aktarılır ve Port Clinic Ambulansı ve doktorun, uçağın ineceği piste gelmesiyle ilgili görüşmeler tamamlanır.

İşte bu heyecanlı saatlerin ardından uçağın tekrar İzmir’e inmesiyle, pistte hazır bekleyen Port Clinic Ambulans’ta doktorun müdahalesi başlar. Bu sırada İmren Hanım hala yarı baygındır. Hayal meyal hatırladığı, ancak bilinci yerinde olmadığı için karşılık veremediği konuşmaları daha sonra hatırlar.

Yerdeki doktor da durumun kritik olduğuna ve derhal tam teşekküllü bir hastaneye gidilmesi gerektiğine karar verir. Hemen Ege Üniversitesi’ne gidilir.

Saat 13.45 civarında Ege Üniversitesi Hastanesi Acil’inden giriş yapan hasta, eski bakanlardan İmren Aykut’tur. Baş dönmesi, mide bulantısı ve bilinç kaybı olan hastaya ilk müdahale son derece profesyonelce yapılır. Nörolojik testler de dahil, gerekli tüm tetkikler kısa sürede tamamlanır ve teşhisin ardından sıra müdahale etmeye gelir.

DOĞRU TEŞHİS

İmren Hanım, birkaç günden bu yana geçirdiği ağır grip yüzünden burnundan nefes alamadığı için, kapalı burun, uçuş sırasında basınçla birlikte kulak ve dolayısıyla tüm vücut değerlerini etkilemiş, vertigo ile birlikte baş dönmesi, mide bulantısı, tansiyonun fırlaması ve şekerinin düşmesiyle hayati tehlike yaşamıştır.

Gerekli müdahale ile birlikte yapılan sakinleştirici, İmren Hanım’ın tüm değerlerinin normalleşmesini sağladı. Bununla birlikte rahatlayan ve yeniden hayata dönen İmren Aykut, saatler süren müşahade sonrasında akşam saatlerinde taburcu edildi.

İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda başlayan ve Ege Üniversitesi’nde sona eren bu insan hikayesi, aslında hepimizin başına gelebilecek bir durum. Fakat her zaman bu kadar şanslı olunmayabiliniyor.

İmren Aykut’a, bu durumun başladığı andan itibaren yapılan doğru müdahaleler, uçağın kaptan pilotunun doğru bir refleksle 20 dakika sonra bile tekrar İzmir’e geri dönme kararı, pistte profesyonel sağlık müdahalesi ve en sonunda Ege Üniversitesi’ndeki doğru teşhis ve tedavi… Hepsi ama hepsi, havada başlayan can pazarının mutlu sonla bitmesini sağladı.

"Grip ve nezlelilerin uçağa binmesi riskli"

Nezle ve grip rahatsızlığına yakalananların uçağa binmesinin riskli olduğunu kulak-burun-boğaz uzmanı Dr. Ümit Filiz, "Nezle veya griplilerin uçması ve dalması sakıncalı" dedi. Uçuş doktorluğu sertifikasının olduğunu belirten Dr. Filiz, grip rahatsızlığı varken uçanların kulak zarının şiddetli ağrıyabileceğini ve bazı durumlarda yırtılma olabileceğini belirtti.

Nezle ve grip nedeniyle kulak zarının ideal titreşmesini sağlayan ‘Öztaki tüpünün’ tıkandığını belirten Dr. Filiz, "Böyle bir durumda orta kulağa hava gidemiyor. Uçak alçalırken, orta kulak basıncı dengeleyemediği için kulak zarında bir gerilme ve buna bağlı şiddetli ağrı ve yırtılma olabiliyor" dedi.

SAKIZ ÇİĞNEYİN

Nezle ve gribe yakalanan kişilerin uçuştan önce mutlaka bir kulak-burun-boğaz uzmanına gözükmesini tavsiye eden Dr. Filiz, "Yapılan muayenede kişinin öztaki tüpü kapalıyla, uçmaması lazım. Uçaktayken sakız çiğnemek kulak zarının yırtılma riskini azaltır. Nezle, gripliyken uçmak sinüsler bölgesinde şiddetli başağrısına yol açabilir" diye konuştu.

Gül de uçamamıştı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı olduğu 2006 yılında, üst solunum yolu enfeksiyonu ve ardından uçak basıncının sol iç kulakta meydana getirdiği travma nedeniyle rahatsızlık geçirmişti. Bir süre uçak seyahatlerini erteleyen Gül, Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde operasyon geçirmiş ve kulak zarı eski haline getirilmişti. Cumhurbaşkanı Gül, 2008’de de kulak rahatsızlığı nedeniyle, uçuşla gerçekleştirilen seyahatlerini bir süreliğine ertelemişti.

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika