S: Belçika bir sonraki başkanlığı elde edecek, gelecek altı ay içerisinde hangi yenilikleri yapmayı planlıyorsunuz?
FD: Avrupa kapsamında, İspanya başkanlığında devam eden tüm yenilikleri devam ettirmeyi planlıyoruz. Bu demektir ki, havacılık güvenlik düzenlemelerini daha da geliştireceğiz. Havaalanı konusunda, mevki dağıtımındaki düzenlemelere ağırlık vereceğiz. Ayrıca, işlevsel hava boşluğu engelleri üzerinde de geliştirmeler yapacağız. Bu, hava trafiği servis sağlayıcıları arasında alt bölge temelleri ile birlikte çalışarak, hava trafiği kontrolünü birleştirmektedir. Odak noktamızın çoğu, Avrupa’nın dışındaki üçüncü dünya ülkeleriyle iş birliğin üzerinde olacak.
S: Açık semalar anlaşmaları gibi mi?
FD: Bu işin bir bölümü. Yani bazı bölgelerle ya da bazı ülkelerle açık semalar anlaşmaları. Bunun için bazı ihtimaller var. Bu zor bir konu, bunun üzerinde çalışacağız. Diğer yönler ise, teknik işbirlikleri. Söylediğim gibi Asya ve Afrika ile ortaklıklar üzerinde çok sıkı çalışmaktayız. Aslında, Latin Amerika ile birlikte çalışmak için çok çaba göstermekteyiz.
S: 2013’te sıvılar üzerindeki yasaklar kalkacak. Bu nasıl uygulanacak?
FD: Sıvı patlayıcılarını saptayan ekipmanların 2013’teki tanıtımını zorunlu kılan bir Avrupa regülasyonumuz var. Bu yüzden, tabi ki bu konu özel sektöre bazı sorumluluklar yüklemekte. Özel sektör bu teknolojiyi 2013’e kadar geliştirecek. Bu mümkün, çalışmalar sürmekte, ekipmanların üretimi şu anda devam ediyor, böylece 2013’e kadar Avrupa standartlarını yerine getiren ekipmanın tüm Avrupa havaalanlarına kurulması zorunlu olacak.
S: Avrupa Birliği yeni teknolojilerin kurulması için havaalanlarına parasal destekte bulunacak mı?
FD: Bunun için istekte bulunuyorlar. Bunun şiddetle AB’de tanıtıldığını biliyorum. AB birçok ekipmana sponsor oldu. Bu aşamada, ekipmana fon bulmak Avrupa Birliği’nin amacı değil.
S: Latin Amerika’dan bahsetmişken (iki alan arasında açık semalardaki düzenlemeler), bunun Avrupa Birliği ve Belçika’nın kendisi için ne gibi bir faydası olacak?
FD: Belçika için konuşuyorsak, direkt bağlantılar ummaktayız. Başkent olan Brüksel’de, yüksek bir potansiyelimiz var ama büyük bir sürpriz örneği olarak Güney Amerika’ya direkt uçuşumuz yok. Tüm Avrupa başkentlerinden Güney Amerika’ya direkt bağlantıları tanıtmayı çok isterdik.
S: ICAO Genel Kurulu’nda, Avrupa Birliği ile çalışırken özel bir gündem hazırlamayı planlıyor musunuz?
FD: Evet, Avrupa Birliği adına Belçika, Genel Kurul sırasında çalışma tabloları sunacak. Şu anda bu tablolar dört dörtlük hazırlanıyor, aslında, 27 AB Eyaleti ve 44 ECAC Eyaleti tarafından ortaklaşa sunulacak altı ya da yedi tane tablo düşünüyoruz. 7 tane kolektif tablo var: çevre alanında, güvenlik alanında ve emniyet alanında.
S: Çevreyi düşündüğümüzde – Avrupa Birliği dışında karbon ticareti planları hakkında birçok tartışmalar var, bu adil değil ve hükümetler bir bütün olarak çevreden faydalanmıyorlar. Çevre regülasyonları bakımından yenilikleriniz neler olacak?
FD: Bu aşamada tüm Avrupa eyaletleri ile bu konu ortaklaşa görüşülmektedir, farklı seçenekler olduğunu biliyoruz. Biz sadece dengeyi bulmaya çalışacağız. Montreal’e olan uygun pozisyonla tamamlanan durumumuzu Avrupa eyaletleri arasında tanımlamaya çalışıyoruz.
S: Gündemde, Avrupa boyunca hava trafik yönetimi birleşiminde başarılı olacağınızı söylediniz. Avrupa’nın tamamında, volkanik kül bulutları sonrasında gelen çok fazla bir baskı mevcut. Tek Avrupa Gökyüzü’ne ne zaman sahip olacağız?
FD: Tek Avrupa Gökyüzü’nde devam etmekte olan iki anlaşmaya şahit olduk. Volkanik kül bulutu krizi sırasında özel bir görüşme yapan Bakanlar Kurulu’nun politik bir kararıydı ve bu görüşmede, Belçika başkanlığından da Tek Avrupa Gökyüzü için tarih istendi. Belirli bir tarih veremiyorum, şu anda bunun görüşmelerini yapmaktayız ama mümkün olduğu kadar kısa süre içinde uygulama konusunda oldukça büyük bir baskı var. Bu yüzden, Ekim ayı sonunda Belçika’da bir Avrupa Havacılık Zirvesi toplantısı düzenleyeceğiz, bu toplantıda bu konuyu tartışacağız ve 1 ya da 2 yıl içerisinde bunu uygulamaya çalışacağız.
Air News Times / Seçil DUMANOÐLU