Ekonomik krizden çıkmanın tek çaresini turizm gelirlerini artırmakta bulan Yunanlılar, şaşırtıcı fiyat indirimleri ile yeni sezon öncesi Akdeniz’de turizm piyasasını sarstı. Yunan turizmciler yeni sezonda konaklama ve yeme içme fiyatlarını yüzde 50’ye varan oranda düşürdü. Egeli turizmcileri ise yabancı turistin yanı sıra yerli turisti de komşuya kaptırma endişesi sardı. Fiyat indiriminin hem Türk turistleri hem de Avrupalıları Yunan adalarına çekeceğini belirten Egeli turizmciler, komşunun yaptığı promosyonlara tepki gösterdi.
Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkan Yardımcısı ve Ilıca Oteli Genel Müdürü Yakup Demir, "Yunanlı turizmciler geçen sezon başa baş olan fiyatları, bu sezon yüzde 20-30 altımıza çekmeye başladı. Özellikle yiyecek içecekte yüzde 50’ye varan indirimler yapıyorlar. Geleceklerini Türkleri adalara çekmeye bağladılar. Ancak düşük fiyat politikası hem Yunanlılara hem bize zarar verir. Kişi başı 20 doların altında bir ülkeyi pazarlamak gerçekten kaybettirir" dedi.
Hedef, özellikle Türkler
Demir, özellikle Yunan adalarının Türk turizm merkezleriyle bire bir rekabet ettiğini söyledi. Adaların Türk turist çekmeyi hedeflediğini belirten Demir, Yunanlı turizmcilerin son günlerde adalara günü birlik turizme vize getirileceği söylentilerinden rahatsız olduğunu, bu konuda hükümetlerine baskı yaptığını kaydetti. Yeni sezonda Yunan acentelerinin Türkiye’deki otellerin fiyatının altında pazarlama taktiklerine başladığını dile getiren Demir, "Rodos’ta olsun, Sakız’da olsun bire bir görüştüğümüz otel ve turizm acenteleri radikal indirimlere gitmeye başladı. Kaderlerini Türk turizmciye bağladılar. Artık bire bir tatilcilere fırsat mesajları atıyorlar. Konaklama fiyatları bizim fiyatların yüzde 20-30 altına indi. Oysa komşudaki fiyatlar iki yıl önceye kadar bizim yüzde 30-40 üzerimizdeydi. En büyük indirim ise yiyecek-içecek fiyatlarında.
Çeşme Dalyan’da bir balık yemekle Rodos’ta balık yemek arasında yüzde 50’e varan farklar oluşmaya başladı" diye konuştu. Yunanlıların yanı sıra İspanyol ve İtalyanların da fiyatları indirdiğine dikkat çeken Demir, Güney Avrupalı rakiplerin en büyük isteğinin Schengen vizelerinin kalkması olduğunu söyledi. Bütün bu rekabete rağmen 2014 yazından umutlu olduklarını dile getiren Demir, "Şu an görünür de ciddi bir gerileme yok. Erken rezervasyonlarda yüzde 25’e varan artışlar görüyoruz. Türkler artık ekonomik gelişmeyle beraber tatil yapma kültürüne kavuştu. 70 milyonluk nüfuste her yıl yerli turist sayımızda yüzde 17’lik artış var." dedi.
"Gitme demeyiz"
Turizmin ülkeleri ve kültürleri buluşturan evrensel bir faaliyet olduğunu belirten Yakup Demir, hiçbir Türk tatilciye ‘ülkenizde tatil yapın’ demediklerini söyledi. Demir, şöyle konuştu: "Geçmişte Almanya ve Fransa vatandaşlarına ‘yurtdışına gitmeyin’ dedi. Bunu doğru bulmuyoruz. Biz tatilcilerin tüm dünyayı görmelerinin kültürel zenginliklerine fayda sağlayacağı kanaatindeyiz. Sonuçta rekabetin iyi olduğuna inanıyoruz. Bu rekabet sayesinde Türkiye’de oteller açılıyor, mevcut oteller kendilerini yeniliyor. Rakipler ekonomik krizde olduklarından dolayı kaliteleri bizim çok gerimizde. Türk tatilci artık seciçi ve beklentileri yüksek. Komşularımızın bu tür kampanyalarını destekliyoruz ama zarar verici yöntemden kaçınmak gerektiğine inanıyoruz. Her turistin bir maliyeti var. Bir turistin günlük maliyeti en az 20 dolar. Bunun altında ülkeyi pazarlamak gerçekten kaybettirir."
Radikal indirimler
Yunanlı turizmciler, fiyatları yarı yarıya kırarken, hem Türk turistleri hem de Avrupalıları Yunan adalarına çekmeyi hedefliyor. özellikle Rodos, Sakız, Mikanos gibi rağbet gören Yunan adalarında otel ve turizm acenteleri radikal indirimlere gitmeye başladı.
Neler yapılabilir?
Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkan Yardımcısı ve Ilıca Oteli Genel Müdürü Yakup Demir, yaşanan sorunla ilgili önerilerini şöyle sıraladı:
* Ülke tanıtımı için devlet daha çok kaynak ayırmalı.
* Çok iyi bir turizm planlaması yapılmalı.
* Turistik tesisler yenilenmeli ve kaliteleri daha da artırılmalı.
* Gastronomi alanında kendimizi öne çıkarmalıyız.
* Turizm kültürünü daha da artırmalıyız.
