UMB Bank, ACN Global’a 29 Milyon Dolar Değerinde B737 Kargo Uçağı Leasing Davası Açtı
Global hava kargo sektörü bir finansman krizinin eşiğine gelmiş durumda. Amerika merkezli finans kuruluşu UMB Bank, uçak leasing şirketi ACN Global karşı 29 milyon dolar tutarında alacak davası açtı. Davanın odağında bir adet Boeing 737-800BCF kargo uçağı bulunuyor.
Davanın Temeli
UMB Bank’ın iddiasına göre, ACN Global ile söz konusu B737 tipi kargo uçağının kira sözleşmesi Aralık 2024’te erken feshedildi. Fesih koşulları uyarınca ACN Global’in kira ve bakım yükümlülüklerini ödemeye devam etmesi gerekiyordu ancak banka söz konusu ödemelerin yapılmadığını öne sürüyor. Bu eksikler neticesinde banka, yaklaşık 29 milyon Amerikan doları tutarındaki alacak için hukuki yola başvurdu.
Davaya dair detaylı bilgiler sektöre yön veren veri sağlayıcısı ch‑aviation tarafından yayımlandı.
Havacılık Finansmanı Açısından Risk Sinyali
Bu gelişme, uçak finansmanı ve leasing modellerindeki riskleri bir kez daha gündeme taşıdı. Kargo tarafında artan kapasite taleplerine rağmen, operatörlerin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi, finansörleri koruma mekanizmalarını daha dikkatli gözden geçirmeye zorluyor. Özellikle B737 tipi kargo dönüşüm uçakları (BCF – Boeing Converted Freighter) için yatırım yapan kurumlar, bu tür dava süreçlerinin hukuki ve finansal anlamda şirketleri nasıl etkilediğini dikkatle izliyor.
Sektöre Yansımalar
- Leasing şirketleri, alacak riskini azaltmak için kiracı seçimi, sözleşme güvence şartları ve erken fesih yaptırımlarını sıkılaştırabilir.
- Finansman kurumları, uçak yatırımlarında teminat, sigorta ve bakım yükümlülüklerinin izlenmesine yönelik prosedürlerini güncelleyebilir.
- Operatörler ve kargo şirketleri de uçak kiralamada daha temkinli davranabilir, sözleşme performansına yönelik ek güvenceler talep edebilir.
Leasing ve finansman dünyasında her iki tarafın da yükümlülükleri net şekilde tanımlanmış olsa da bu tür ihtilaflar, sektörde “yükümlülüklerin delinmesi halinde ne tür hukuki ve finansal sonuçlar doğabilir” sorusunu yeniden gündeme getiriyor. UMB Bank’ın açtığı dava, havacılık finansman mekanizmalarının daha şeffaf ve temkinli yönetilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.




