ISPARTA’da geçen 30 Kasım’da meydana gelen ve 57 kişinin yaşamını yitirdiği uçak kazasının nedeni, pilotların karar vermede gecikerek ‘kontrollü uçuşta yere çarpma’ olduğu açıklandı. Doğan Haber Ajansı’nın ele geçirdiği 361 sayfalık rapor, Feridun Seren başkanlığında konularında uzman kaptan pilot, uçak mühendisi gibi üyelerden oluşan 6 kişilik ekip tarafından yaklaşık bir yılda hazırlandı.
Ulaştırma Bakanlığı tarafından onaylanan ve Türkçe-İngilizce hazırlanan rapor adli kovuşturmayı yapan Keçiborlu Cumhuriyet Savcısı’na gönderildi. Raporda kazanın ‘muhtemel sebebi’ olarak ‘uçuş ekibinin yayınlanmış alçalma planlarındaki usulleri doğru uygulamadığı’, ‘karşılıklı çapraz kontrolü sağlayamadığı’ gösterildi. Ayrıca uçuş öncesi arızalı olduğu görülen, Yere Yakınlık Çarpma İkaz Sistemi’nin (EGPWS) dikkate alınmayarak uçuşa çıkıldığı ve bu cihazın yanlış yaklaşma sırasında gerekli ikazları vermediği ortaya çıktı.
Raporda, uçağın dağa çarpmasını önlemek için ekibin karar verme ve tepki göstermede geciktiğine dikkat çekilirken olayın havacılıkta CFIT olarak adlandırılan tipik bir ‘Kontrollü Uçuşta Yere Çarpma’ kazası olduğuna karar verildi.
ARIZALARLA UÇTU
Olay günü World Focus Havayoları’na ait olan Atlasjet yolcularını taşıyan MD83 tipi uçağın normalde uçmasını engelleyecek çok sayıda arızayla İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan kalktığı ortaya çıktı. İniş için alçalmaya başlayan MD83 tipi yolcu uçağında pilotların ‘flap’ olarak adlandırılan kanatlarda uçağın düşük hızda tutunmasını sağlayan parçaların çıkartılamadığı için bunun ekip üzerinde doğurması muhtemel olumsuz etkisi ve stresin durum bilincini yitirmesine sebep olabileceği ifade edildi.
30 DERECELİK HATA
Kaza araştırma kurulunun rapqoruna göre, yaklaşma sırasında 30 derece hata yapan pilotlar, pusula başına göre 223 dereceden 30 derece dönüp 193 başta uçacaklarına hata yaparak 253 dereceye döndü. Hatalı olarak pist yerine Türbetepe’ye yaklaşan pilotlar, EGPWS’in arızalı olması sonucunda yere yakınlık ikazı alamadı.
KARA DELİK ETKİSİ
Raporu hazırlayan kurulun araştırmaları sırasında pilotların ‘kara delik etkisi’ olarak adlandırılan, daha çok aydınlatılmamış araziler ve su kesmi üzerinde ufuk hattının net algılanmadığı durumlarda meydana kontrol kaybının da oluştuğu belirtildi.
Bu etkenler ışığında pilotların yanlış yaklaşarak dağa çarptığı ortaya konuldu.