spot_img
spot_imgspot_img
26.8 C
İstanbul
Cuma, 26 Temmuz 2024

5.Nesil İnsanlı Son Savaş Uçağı

Seçtiklerimiz

”Görünmeden Gören” 5’nci Nesil Savaş uçakları, Düşük Radar Görüntüsü, Düşük Görsellik, Termal, Akustik ve Elektronik ize sahip olan ”Hayalet Uçak” olarak da anılmaktadır. Gövde, kanat, kuyruk ve hava giriş alıklarına baktığımızda, bırakılacak Radar izinin en az seviyeye indirilmesi için yoğun caba sarf edildiği izlenebilir. Radar sinyallerini emici ve yansıtmama özelliğine sahip bir boya ile de boyanan ‘5’nci Nesil İnsanlı Son Savaşçılar’ tam anlamıyla görünmez olmaktadırlar.

F-35 A Lightning II’ de izlenebileceği gibi, uzun, kalın, geniş ve ağır gövdelerinin içinde yakıt tanklarını ve tüm silahlarını saklamak durumundaki 5’nci Nesil Savaşçıların Harekat Menzilleri uzundur. Motorlarındaki özellikler sayesinde art yanma çalışmadan (afterburner) ses üstü hıza çıkabilirler. Radar yansımasını önlemek amacı ile hava girişleri gizlenen 5’nci Nesil Savaşçı yönlendirilebilir yüzeyler ”Hareketli Nozul” ları ile artan manevra kabiliyetine sahiptir. 5’nci Nesil Savaşçı, son derece ileri teknolojiyi bünyesinde barındıran motorlarının yanı sıra, daha uzun menzilli radar sistemi AESA ile, aktif elektronik tarama yapan Ağ Merkezli Harp kabiliyetine de sahiptir. F-35 A Lightning, Hava Muharebelerinin klasik kalıplarının ötesinde, görünmeden görmek ve öncelikle uzun menzilli hassas taarruz, Ağ Merkezli Muharebe ve Av önleme görevleri için tasarlanan bir uçak olmaktadır.

Dünyanın, en pahalı, en büyük ve ilk çok uluslu projesi, ABD’nin envanterindeki değişik tiplerdeki 4’ncü Nesil Savaş Uçaklarının yerini alacak 5’nci Nesil Savaş Uçağı, F-35 Lightning II , Normal Pistlerden kalkış yapacak F-35 A CTOL, Çok kısa Pistlerden kalkış ve dikey iniş yapacak F-35 B STOVL ve uçak gemisi güvertesinden iniş kalkış yapacak F-35 C CV üç temel modeli ile, gelişmiş radara görünmez (stealth), süpersonik hız, üstün manevra, entegre sensör bilgileri, ağ destekli operasyon kabiliyetleri ile, çok değişik coğrafyaların envanterdeki bir çok farklı tipteki 4’ncü Nesil Savaş Uçağının yerini alacaktır.

ABD, toplam 2443 Adet muhtelif tip uçak siparişine ilaveten, projeye katılan ortak Türkiye, İngiltere, Avusturalya, Kanada, Norveç, Danimarka, İtalya ve Hollanda tarafından toplam 721 uçağın tedarik edilmesi planlanmış iken yaşanan ekonomik sorunlar nedeni ile sipariş miktarlarında düşüşler de olabilmektedir. Buna karşılık İsrail, Japonya ve Güney Kore F-35 A tedarik edeceklerini açıklamışlardır. Gerek projeye dahil ülkeler ve gerekse yeni taleplerin karşılanabilmesi için, Lockheed Martin Dallas Forth Worth ve İtalya Cameri’ deki tesislerinde F-35 A/B/C MTU JSF üretim kapasitesi de her geçen yıl arttılmaktadır. 2013 yılında toplam 32 uçak üretilebilmişken, bu rakam 2015 yılında 44 uçağa ulaşılmıştır. Bu rakamın içinde bulunduğumuz 2016 yılında 66 uçağa ve 2018 yılında da 82 uçağa ulaşacağı planlanmıştır.

Müşterek Taarruz Uçağı ( MTU/JSF) programı çerçevesinde geliştirilmekte olan, çok uluslu ve değişik roller üstlenecek süpersonik ve görünmezlik kabiliyetine sahip, tek motorlu, tek kişilik 5’nci nesil muharebe uçağı F/35 Lightning II, tüm zamanların en pahalı ve en kapsamlı havacılık projesi olarak da bilinmektedir. Türkiye, Türk Hava Kuvvetleri’mizin Muharip Uçak filolarının modernizasyonu için yeni nesil muharip uçak JSF projesine 1999 yılında imzaladığı ve 6,2 Milyon ABD Doları tutarındaki Mutabakat mektubunu imzalayarak katıldı. Bu anlaşmayı takiben, Lockheed Martin ile 2002 tarihinde imzalanan Sistem Geliştirme Gösterim ve 2007 yılında Üretim ve Geliştirme programlarına da dahil oldu.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TAI) nin F/35 MTU/JSF uçaklarının en karmaşık yapısal bölümlerinden birisi olan (CTOL) Orta Gövde’nin ABD dışında tek kaynak olarak üretmesi ile başlayan ve en az 20 yıl sürmesi planlanan süreçte 400 Adet orta gövdenin üretilmesi ve teslimatı ön görülmektedir.

Bu, orta gövde üretim ve montajı imalat programına ilaveten, kompozit dış kaplama, Fiber Serme Tezgahları kullanılarak sağ, sol ön ve arka hava giriş alıkları, silah bölme kapakları, Hava’dan Yere Harici yük taşıyıcı Paylon ve adaptörleri, yakıt, hava, hidrolik, elektrik ve elektronik donanımları tamamlanıp ve test edilerek olarak periyodik olarak sevk edilmektedir.

Türkiye’de, F-35 MTU/JSU programındaki en büyük iş paketinde TAI’nin yanı sıra halihazırda Alp Havacılık, Aselsan, Ayesaş, Havelsan, Kale Havacılık Kale Pratt & Whitney Motor Sanayii, Roketsan, Mikes ve Tübitak Sage görev almaktadır. Daha ileri dönemde bu firmalara yenilerinin eklenmesi de beklenmektedir. Projenin, kazanılan iş paketlerinin toplam değeri takriben 8,5 Milyar ABD Dolar’ına ulaşmıştır. F-35 MTU/JSF Programı çerçevesinde siparişlerin artması ile birlikte Projede yer alan Türk Şirketlerinin de sayısı ve bu rakam da yükselecektir.

Türkiye, F-35 uçağına yerli imkanlarla geliştirdiği silah, sensör, diğer alt sistemleri entegre etmek için görev bilgi sayarı ve OFP’ye erişme amacındadır. Tübitak / Sage’nin geliştirdiği Hassas Güdüm kitleri ve SOM/J füzelerinin uyumlu hale getirilmesi çalışmaları dikkat çekmektedir.

TAI’nin, F-35 A/B/C Lightning II proje kapsamındaki en öncel hedeflerinden birisi de uçaklarda görev yapan F-135/PW/100 Turbofan Motorunun Avrupa Bölgesi gövde ve motor üretim, onarım ve ağır bakım kabiliyetlerini kazanmaktır. Avrupa ülkelerinin ihtiyacına yönelik Motor DSB (Depo Seviyesi Bakım) Tesisi ile, F135 Motor montaj ve Test hatlarının 1’nci Hava İkmal ve Bakım Merkezi Komutanlığı tesislerinde kurulması planlanmış ve yılda 220 motorun DSB ihtiyaçlarına cevap verebileceği bir alt yapının en geç 2018 yılı sonlarına doğru hizmete alınması ön görülmüştür.

Böylelikle Türkiye, 2024 yılından itibaren projede yer alan İtalya, Danimarka, Hollanda, İngiltere ve ABD’nin bölgede görev yapacak uçaklarına yılda en az 100 Motora DSB hizmeti sağlayacaktır. Projeye daha sonradan katılacak ülkelere de DSB hizmeti verilecektir. Projenin iş hacmi 1 Milyar ABD Doları tutarındadır.

Türkiye, bu proje kapsamında Türk Hava Kuvvetleri envanterinde görev yapan ve öncelikle ekonomik ömürlerini doldurmaya başlayan F-4E 2020 ile, sonraki aşamalarda F-16 C/D uçaklarının yerini alması için 100 Adet opsiyonel olarak 16 Adet uçağın tedarik etmeyi planlamaktadır. 2014 yılında (Low Rate Initial Production) LRIP 10 kapsamında, Blok 3F konfigürasyonundaki iki uçağın 2018 tarihinde teslim edilmek üzere kesin siparişi verilmiştir. Bu ilk iki uçağımızın pilot eğitim amaçlı ABD’de Luke Hava Üssünde hizmete gireceği bildirilmiştir. 2015 yılında alınan ikinci bir kararla, LRIP 11 üretimi kapsamında imal edilecek dört adet F-35A’nın sipariş edilmiştir. Türk Hava Kuvvetleri’nin 2020 yılına kadar 14 Adet F-35 A uçağını envanterine almayı planladığı ilk 5’nci Nesil Muharebe Filosunu Malatya 7’nci Ana Jet Üssü Komutanlığı bünyesindeki F -4E 2020 ile uçan 171’nci ve halen söndürülmüş olan 172’nci filolarda hizmete sokmayı planlamıştır.

Malatya konuşlu 7’nci AJÜ, kurulması planlanan Milletlerarası Entegre Eğitim Merkezi’ne de ev sahipliği yapacaktır. ABD’deki Eglin Hava Üssündeki Eğitim Proje Merkezinden sonra, F-35 MS proje üyesi ülkeler içinde ilk açılacak ve bünyesinde gelişmiş görev simülatörleri, bilgi sayar destekli yüksek teknoloji ürünlerini de barındıracak Milletlerarası Entegre Eğitim Merkezi olması bakımından büyük bir önem arz etmektedir.

Türk Hava Kuvvetleri’nin bir sonraki F-35 üssü ise, halen RF-4E/TM ve F/4E 2020 uçakları ile görev yapan Eskişehir 1”nci AJÜ Komutanlığı olacaktır.

Yeni nesli temsil eden F-35 A ile birlikte işletme ve idame alanlarında da, yepyeni ve çok boyutlu risk yönetimi ”Performansa Dayalı Lojistik” kavramı HvKK ‘lık sözlüğüne giriyor. Malzeme tedariki yerine Performansa Dayalı Lojistik (PDL), uçağın işletme, idame, lojistik, bakım, onarım ve yenileme süreçlerinde giderlerin hesaplanması anlamına geliyor. Bu yolla, askeri imkan ve kabiliyetlerin sürekli olarak ileri teknoloji seviyesinde tutulmasının yanı sıra, diğer yandan sürdürülebilir maliyet etkin ürün desteğini kullanıcıya gereken zamanda sağlanmasına çalışılacaktır.

En son pilotlu muharebe uçağı, MTU/JSF sonrası İnsansız Muharebe Hava Aracı geliştirme çalışmalarının ”Geleceğe Yönelik Strateji” olarak görülmesi hayati bir önem arz etmektedir. Sonuç olarak, kısıtlı öz kaynaklar ve muazzam fedakarlıklar sonucu kazanılan olan tüm havacılık uzay sanayi alt yapısı ve birikimlerin korunmasında herkese görevler düşmektedir.

Bir sonraki yazımızda görüşmek dileği ile.
Esenlikler dilerim.

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika