spot_img
spot_imgspot_img
24 C
İstanbul
Perşembe, 8 Mayıs 2025

Özdinç’ten Havelsan’la ilgili çarpıcı açıklamalar

Seçtiklerimiz

Balyoz Operasyonu kapsamında geçtiğimiz ay tutuklanan Havelsan Genel Müdürü Ömer  Faruk Ağa Yarman’ın, başında bulunduğu kurumu nasıl çiftliğe çevirdiğini, Akit  gazetesi gerçekleştirdiği röportajla ortaya çıkardı.

Özer Erdinç’in anlattıkları, Havelsan’da dönen dolapları, Yarman’ın  ergenekon ve balyoz davası tutuklusu paşalarla olan ilişkisini ve Havelsan ile  iş yapan kişi ve kurumlara devlet imkanlarının nasıl peşkeş çekildiğini anlattı. 

Yarman’ın tutuklanmasıyla Ergenekon ve Balyoz gibi büyük davaların  seyrini değiştirebileceğini belirten Özdinç, “Ömer Faruk Ağa Yarman’ın  tutuklanması; Ergenekon, Balyoz ya da internet andıcı gibi davalar için bir  dönüm noktası olabilir” dedi.

Havelsan’da uzun yıllar Yönetim Kurulu  Üyeliği yapan Dr. D. Özer Özdinç:

Yarman’ın tutuklanması Ergenekon-Balyoz  davalarının seyrini değiştirebilir

Yarman’ı davalık olduğu Havelsan’ın  başına Büyükanıt mı getirdi?

Havelsan ile Fenerli bazı yöneticilerin ne  tür işleri vardı?

YARMAN’IN TUTUKLANMASI BÜYÜKANIT’A  UZANABİLİR!

Yarman’ı davalık olduğu Havelsan’ın başına dönemin  Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın getirdiğine işaret eden Özdinç,  “Daha önce kurumdan uzaklaştırılan Yarman, kuruma tazminat davası açarken üst  düzey koyu Fenerbahçeli olarak bilinen bir komutanın sayesinde kuruma genel  müdür olarak geri döndü” diye konuştu.

Dr. D. Özer Özdinç’ın  anlattıkları, Ömer Faruk Ağa Yarman’ın batık bir şirketi kurtarmak için 18  milyon dolarlık kamu kaynağının kullanıldığını gösteriyor. Özdinç, Büyükanıt’ın  etkisiyle Havelsan’ın başına geri dönen Yarman’ın 18 milyon dolarlık batık  kurtarma operasyonunu şöyle anlattı:

“STFA Savronik şirketine ait olan  ancak kullandığı bir kredinin geri ödenmemesi nedeniyle Vakıfbank ile  Finansbank’ın eline geçen Roketsan hisseleri, Yarman’ın yönlendirmesiyle TSK  Güçlendirme Vakfı tarafından Havelsan tarafından satın alınmıştır. Bu  operasyonlarda yaklaşık olarak 18 Milyon dolar tutarında bir bedel  ödenmiştir.”

Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’nın sahibi olduğu  Havelsan, geçtiğimiz günlerde Balyoz operasyonu kapsamında gerçekleştirilen  tutuklamalarla gündeme geldi. Bugüne kadar deyim yerindeyse kapalı kutu gibi  çalışan Havelsan’ın Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman, Balyoz Operasyonu  kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Savunma sanayi alanında  kritik yazılımlar geliştirmek için kurulan Havelsan, Yarman’ın genel müdürlüğü  döneminde adeta çiftliğe dönüştüğünü açıklıyoruz. Ahbap-Çavuş ilişkisi  içerisinde işlerini yürüten Yarman’ın kirli ilişkilerini kurumun içinden bir  isim Akit’e anlattı.

8 yıl boyunca Havelsan’da yönetim kurulu üyeliği  yapan Dr. D. Özer Özdinç’in Akit aracılığıyla açıkladığı bilgiler  tutuklanmasıyla Ergenekon ve Balyaz gibi büyük davaların seyrini  değiştirebileceğe benziyor. “Ömer Faruk Ağa Yarman’ın tutuklanması; Ergenekon,  Balyoz ya da internet andıcı gibi davalar için bir dönüm noktası olabilir” diyen  Özdinç, başka birçok ifşaatta daha bulunuyor.

YARMAN’IN  TUTUKLANMASI ERGENEKON İÇİN DÖNÜM NOKTASI MI?

Havelsan  Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman’ın tutuklanmasıyla, dava sürecinde ve savunma  sektöründe önemli bir değişiklik olabilir mi sizce?

Ömer Faruk  Ağa Yarman’ın tutuklanması; Ergenekon, Balyoz ya da internet andıcı gibi davalar  için bir dönüm noktası olabilir ve bu tutuklama ile adı geçen davalar, yeni ve  çok farklı bir sürece taşınabilir. Kaderin garip bir tesadüfü olsa gerek,  savunma sektöründeki iç içe geçmiş olan karmaşık ilişkilerde adı geçen taraflar,  aynı yerde, Silivri’de buluştu ya da buluşturuldu.

Bu tutuklama savunma  sektöründe bir temizlenmenin, arınmanın başlayacağına ilişkin bir umut ışığıdır.  Böylesine bir dava, temiz ve dürüst, ürünleri olan ve bunları sadece kendi  ülkesine değil dış dünyaya da satabilen, uluslararası sistemde rekabet edebilen  bir savunma sektörünün oluşturulması özleminin gerçekleştirilmesinde önemli bir  adım olacaktır.

STFA’DA SAVRONİK’İ  BATIRDI

ÖFAY savunma sektörüne nasıl gelmişti?  Öğrenebildiğimiz kadarıyla bir ekiple birlikte gelmiş. Bu ekipte kimler vardı?  Göreve başladıktan sonra aklınızda kalan önemli gelişmeler var  mı?

ÖFAY, Sezai Türkeş Feyzi Akaya Holding (STFA)’da Savronik’i  batırdıktan sonra, bu ününe ve üzerinde taşıdığı boncuklara bağlı olsa gerek,  dibi yanık kandille, ekibiyle beraber savunma sektörüne davet edilmiş ve Genel  Müdür Yardımcısı olarak Havelsan’da göreve başlamıştır.

Kemal Kumcu  Yarman’la birlikte gelen ekibin en göz alıcı üyesidir. Bir süre sonra  Havelsan’dan uzaklaştırılan Kumcu, Havelsan tarafından önemli bir iş payı  verilmesiyle birlikte bazı Fenerbahçe yöneticilerinin sahibi oldukları bir  firmanın başına genel müdür olarak getirilmiştir.

Benzer şekilde, yine  Havelsan’dan uzaklaştırılan fakat hiç boşta kalmaksızın hemen bir başka savunma  sanayi firmasına yerleştirilen, ancak daha sonra bir yolu bulunarak ÖFAY  tarafından Havelsan’a geri getirilen Alpaslan Kuloğlu ile Gökhan Köseoğlu  Yarman’ın vazgeçemediği isimler arasındadır.

Havelsan’a geldikten kısa  bir süre sonra, her zaman olduğu gibi bir türlü rahat duramayan Ömer Faruk Ağa  Yarman, şimdi üzerinde durulmayacak kadar önemsiz (!) bir mesele nedeniyle  tazminatsız olarak ilişiği kesilmek suretiyle Havelsan’dan  uzaklaştırılmıştır.

HAVELSAN’DAN KOVULAN YARMAN’I TEKRAR KURUMA  ALAN KOYU FENERLİ GENERAL KİM!

Görevden uzaklaştırılan  biri, aynı şirkete yeniden ve bu kez genel müdür olarak nasıl atanmış  olabilir?

Havelsan aleyhine yüklü bir tazminat davası açtığı  halde, üstelik bu kez genel müdür olarak Havelsan’a geri dönebilmek için Yarman,  çalmadık kapı bırakmamıştı. Sanırım sonunda aracılar, dönemin iflah olmaz bir  Fenerbahçe taraftarı olan üst düzey generallerden birini ikna ederek, kendisine  bu yolu açtılar.

Aracıların kim olabileceğini tahmin etmek hiç de zor  değil. Bir kişinin, aleyhine tazminat davası açtığı bir şirketin başına genel  müdür olarak getirilmesi örneği az rastlanır bir uygulama olarak ancak bir vakıf  şirketinde görülebilir. Bu görevlendirme ile emeline nail olan Yarman, artık  savunma sektörünü yeni ve bambaşka bir dünyaya taşıyacak, kendisine ve kendisini  oralara getirenlere hizmet edebileceği, on yıllık yeni bir serüvene yelken  açacaktı.

YARMAN’DAN DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞINA ÖZEL  İLGİ

Yarman, Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçen  belgeler kapsamında tutuklandığına göre, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın bazı  personeli ile sıkı ilişkiler geliştirmiş olmalı, bu ilişkiler nasıl gelişti  acaba?

Savunma Sanayi çok uzun süreden bu yana tümüyle deniz  projeleri üzerine odaklanmıştır. Bu durum Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Savunma  Sanayi Müsteşarlığı, Vakıf ve Vakıf İşletmeleri ile projelerin üstlenicilerini,  sözleşme tarafları olarak bir araya getirir. İlişkiler, Havelsan’ın sistem  entegratörü olarak ilk kez ana yüklenici olduğu önemli bir proje ile  kurulmuştur.

Savunma Sanayi kaynakları ile finanse edilen bu projenin  koordinatörü Yarman, Özden Örnek komutasındaki Deniz Kuvvetleri ile bazı  Fenerbahçe yöneticilerinin sahibi olduğu bir şirketi alt yüklenici olarak bir  araya getirmiştir. Başlangıç niteliğindeki bu projenin ardından; Milgem, Yeni  Karakol Botu gibi diğer deniz projeleri ardı ardına gelmiş, ana yükleniciler  değişse de söz konusu alt yüklenici, her projede değişmeden aynı kalmıştır. 

Sözü edilen şirketin deniz projelerinde değişmez alt yüklenici olması,  ister istemez insanın aklına, bu yöneticilerin Yarman’ın atanmasında aracılık  görevi üstlenip üstlenmedikleri sorusunu getirmektedir. Yarman’ın bu şirket ile  olan ilişkileri araştırılmaya değer olabilir. Bilindiği kadarıyla Havelsan,  Yarman’dan önce Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na hiç iş yapmamıştır. 

Yarman’ın Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçen belgeler kapsamında  tutuklanmış olması, Özden Örnek döneminde başlayan Havelsan ile Deniz Kuvvetleri  Komutanlığı arasındaki ilişkilerin, yürütülmekte olan projelerin sınırlarını  aşarak başka mecralara da taşınmış olabileceğini düşündürüyor. Hiç de şaşırtıcı  olmayan bu gelişme, “Aralarından su sızmıyor” benzetmesine uyan ilişkilerde  sınırlara sadık kalmanın zor olduğunu gösteriyor.

YARMAN ROKETSAN  İHALELERİNİ NE YAPTI?

Görevde bulunduğunuz süre  içerisinde gündeme gelen bir Roketsan hisseleri meselesi var. Bu konuda ne  biliyorsunuz?

Yarman’ın göreve gelmesinden hemen sonra, aniden,  daha önce STFA Savronik şirketine ait olan ve kullandığı bir kredinin geri  ödenmemesi nedeniyle Vakıfbank ile Finansbank’ın eline geçen Roketsan  hisselerinin satın alınması Vakıf ve Havelsan’da gündeme geldi. Vakıf’ın daha  önce bu hisselerden haberdar olduğunu da sanmıyorum.

Muhtemelen takipteki  krediler kapsamında Vakıfbank’ın eline geçen Roketsan hisseleri, Türk Silahlı  Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı tarafından, Finansbank’ın eline geçen hisseler ise  Yarman’ın yönlendirmesiyle, Havelsan tarafından satın alınmıştır. Bu  operasyonlarda yaklaşık olarak 18 Milyon dolar tutarında bir bedel ödenmiştir. 

Söz konusu edilen şirket, Roketsan gibi o tarihlerde işi gücü olmayan  bir şirketin batık kredi karşılığı olan hisselerini bankalar üzerinden devretmek  suretiyle büyük bir borç yükünden arındırılarak, cazip hale getirilmiş olabilir.  Bu şirketin ortakları ile Yarman arasındaki ilişkileri ile bu hisselerin  alınması için kimin talimat verdiğini de araştırmak gerekir, ben  bilmiyorum.

YARMAN’I ESKİ İTİBARINA ENGİN ALAN  KAVUŞTURDU

Yarman’ın eğitimi ve kariyeri itibariyle  çevresinde çok itibar gören, savunma sektörü için çok önemli bir kişi olduğu  söyleniyor. Böyle bir itibar söz konusu mu?

Emekli askerlerin  çok itibar gösterdikleri, birlikte olduklarında kendisine “hocam” diye hitap  ederek kendisini onurlandırdıkları, bilge bir kişidir. Galatasaray ve İTÜ  mezunu, Amerika’da MIT doktoralı Yarman’ın bilgeliği çokbilmişlikten  gelmektedir. Yarman bulunduğu her ortamda, stratejik yönetim, finans, ekonomi,  felsefe ve zaman buldukça da mühendislik konularında çevresindekilere bilgisiyle  ışık saçmış olabilir.

Bu bilgelikten ilham alanlar, Hükümeti devirmeye  yönelik büyük ve kapsamlı bir operasyonda da bu bilge kişiden yararlanmak  istemiş olabilirler. Daha önceki Vakıf Genel Müdür’ü tarafından defalarca  Yarman’ın görevine son verilmek istenmiş, ancak Engin Alan’ın görevde olduğu  süre içinde Yarman eski itibarına tekrar kavuşmuş ve yeniden vazgeçilmez  olmuştur. Sanırım bu soruya verilecek cevap da kritik bir önem  taşımaktadır.

YARMAN’DAN ABLASININ ÇALIŞTIĞI ODTÜ’YE ÖZEL  İLGİ!

Havelsan ODTÜ Teknokent’e büyük tutarda yatırım  yaptı. Acaba başka üniversitelerin de teknokentleri varken, sadece ODTÜ’ye böyle  yatırım yapılmış olmasının sebebi ne olabilir?

Havelsan tüm  yatırımını Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Teknokent’e yapmıştır. Üstün  hizmetlerinden övgü ile söz edilen o dönemin Hacettepe Üniversitesi Rektörü, o  tarihlerde defalarca Vakıf ve Havelsan’ı ziyaret ederek, kendi kurdukları  teknokente de destek verilmesini talep etmiş olmasına rağmen, uygun tabiri ile  adamın yüzüne bile bakılmamış olmasının nedeni çok açıktır.

Ablasının  aynı üniversitede Rektör yardımcısı olması, yatırımların da buraya  yönlendirilmesine neden olmuş ve Havelsan adeta ODTÜ Teknokent’e  taşınmıştır.

SAVUNMA SANAYİSİ ÇARPIK İLİŞKİLERDEN  ARINDIRILMALI

Herkesin bir hikâyesi var, herkes kendine göre  anlatıyor. Savunma sektörü; sayıları çoğaltılabilecek bu ve benzeri örnekler,  Yarman gibilerin “Devlete Hizmetleri” olarak ele alınması gerekirken, bunun  aksini söyleyenlerin barındırılmadığı büyük bir mezarlıktır.

Sektörde  var olabilmenin ve varlığını sürdürebilmenin yolu, kamusal kaynaklarla, sermaye  çevrelerine hizmet etmekten ve onları mutlu etmekten geçer. Savunma sektörü bu  ve benzeri karmaşık ve çarpık ilişkilerden bir an önce arındırılmalıdır. Bu da  ancak, sektörde devrim niteliğinde değişim yapılması ile mümkün olabilir. Buna  kimin el atacağı ise, cevabı merakla beklenen bir önemli bir  sorudur.

KRİTİK İŞLERİN MERKEZİ; HAVELSAN

Hava Elektronik Sanayi  (Havelsan) 1982 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin Yazılım Mühendisliği  ihtiyaçlarının giderilmesi amacı ile kurulan bir şirket. 1985 yılından itibaren  şirket yabancı ortaklarından ayrılarak yüzde 98’i Türk Silahlı Kuvvetlerini  Güçlendirme Vakfına ait olan bir kuruluş haline geldi.

Şirket merkezi  Ankara’da olmakla birlikte birçok farklı ilde ve yurtdışında ofisleri bulunuyor.  Havelsan genelde askeri yazılım projelerinde yer almakla birlikte son yıllarda  birçok e-devlet projesi ile ilgili sorumluluklar almış ve bu sorumluluklarını  yerine getirmeye çalışıyor. Havelsan, Savunma ve BT sektörlerinde global  çözümler sunan bir bilişim ve sistem şirketi. Havelsan, C4ISR, Anayurt  Güvenliği, Simülasyon ve Eğitim Simülatörleri ve Bilgi Yönetim Sistemleri  alanlarında kendini geliştirdi.

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika