Bir harp pilotunun hayatımızı kesinlikle değiştirebileceğini geçtiğimiz haftalarda gördük. Pilotluk vesvesesiz çetince meslek, mesuliyeti ağır. Yaşam biçimini ağız ağıza değiştirmeyi ve müşterek sporcudan şimdi müşterek tomar sıkı gerektiriyor. hususi yaşamını derneşik yaşamak, akıllıcasına değişmeyen alabilmek, krizlerle giriş etmeyi öğrenebilmek ve saf ki yaşamını riske atacak vaziyetleri başlangıçta tahmin kılmak şart. Ancak ihtimal de yaşamda göz boncuğu şeyin veremeyeceği müşterek adrenalin mevcut işin ucunda ki, bu da müşterek cins bağımlılık.
Biz de harp pilotlarının neler yaşadığını anlamak ve onlarla konuşma gerçekleştirmek az daha hususi müsaade alarak Konya’daki 134’üncü Akrotim Filo Komutanlığı’nı görüşme ettik. Amacımız, başarıları ve hususi şovlarıyla rastgele izleyeni gözyaşlarına boğan Türk Yıldızları ile müşterek çağ geçirip şovlarını izlemek… Onların özelliği, 8 süpersonik harp uçağıyla uçucu müşterek tim olmaları. 24’üncü yılını kutlayan Türk Yıldızları, rastgele sene 20 yurtiçi, 5 yurtdışı gösterisi yapıyor. Yedeksiz uçtukları düşüncesince kimsenin hastalanmış olma lüksü yok! Bir pilotun Türk Yıldızları’na katılabilmesi düşüncesince kıtalarda 450 saatlik tepkili tayyare uçuşu yapması şu demek olmaktadır ki deneyimli müşterek harp pilotu olması ilkin koşul.
Filoda çağ er başlıyor. Tüm grup gazinoda buluşup kahvaltı yapıyor, sabahleyin haberlerini dinliyor. Brifingden 15 dakika öncesine denli hepsi filoda ballanmak zorunda. Brifingde o günün meterolojisi, düşünce alanı, yel yoğunluğu, pervaz programı ele alınıyor. Ardından ikinci brifing düşüncesince masa başlangıcında toplanılıyor. Burada uçuşun gerçekleşeceği rota, masanın içerisindeki camekanlı bölmeden izlem ediliyor, notlar alınıyor.
Uçuştan 1 sayaç ilkin giymeye süregelen ekip, vasıta ile pervaz sahasına geçiyor. Biz de onları, bizlere zevcelik fail Basın ve Halkla İlişkiler Subayı Hava Kontrol İhbar Üsteğmen Selim Şensoy’un yönlendirmesiyle arka planda izlem ediyoruz. Buarada alanın kokusu hoşuma gidiyor, oysaki tepkili tayyare yakıtı jp-8’in kokusuymuş. Dışarıdan mevrut her insanoğlunun dikkatini çekiyormuş. Ben kokunun neye benzediğini çözmeye çalışırken, pilotlar makinistlerle konuşup jetlerine biniyor. Kimisi jetiyle yakından ilgileniyor, adeta onu okşuyor.
45 DAKİKALIK AĞLATAN UÇUŞ
Uçuş saati ulaştığında pilotlar tekerlek tekerlek önümüzden geçiyor, çapraz el sallıyoruz. Ardından tığ de pistin gayri ucundaki tempo noktasında yerimizi alıyoruz. Burada telsizleriyle apiko mevcut grup bizi bilgilendiriyor. Uçuş tahminî 45 dakika sürecek. İlk el onları enerjik izleyeceğim düşüncesince heyecanlıyım. evvel derin müşterek neva duyuyoruz, arkası esna düşünce alanımıza giriyorlar. Telsizler çalışırken, foto makinemizle bekliyoruz. evvel 4’lü grup beliriyor, arkası esna sololar… Gökyüzünde harikalar yaratıyorlar. Birbirlerinin içerisinden geçiyor, baklava deseni yaratıyorlar. Derken başımızı göğün en tepesine çeviriyoruz. Gördüğüm kusursuz anlamıyla çılgınca! Çocuğum olsa katiyen hakeza müşterek iş yapmasını istemeyeceğimi düşünüyorum ve bu suali onlara da yoklamak düşüncesince derece alıyorum. İzlediğim şovu kelimelere dökmenin tarifi yok, görmeniz lazım. Gözyaşlarımı tutamıyorum. Adeta ölüme düzlük okuyan bu ekip, profesyonelce şovlarını tamamlıyor. Hızlıca sabık 45 dakika sonrasında merkeze dönüyoruz.
Öğle yemeğinden sonradan öz aralarında haset değerlendiriyorlar. Ardından çaylarımızı alıp konuşma düşüncesince gazinoya geçiyoruz. Karşımda hayranlık uyandıracak derecede korkusuz ve nükteli müşterek grup var. Ben soruyorum, onlar kâffesi samimiyetleriyle yanıtlıyorlar. Onların yaşamının müşterek gününe şehadet ettiğim düşüncesince kendimi ak yazılı hissediyorum. Şimdi esna sizde. İşte karşınızda harp pilotlarının on paralık bilmediğiniz dünyası…
Koreografilerinizi kesinlikle belirliyorsunuz?
Osman Yığcı: Eğitim sezonunda. Genellikle solo reis ve tim lideriyle giriş başa hareketler eşzamanlı kendisine birbiriyle bağdaştırılıyor. Bir de “ana paket” dediğimiz 4 uçaklı grup ile 3’lü sololar bulunuyor. Herkesin kendine katışıksız hareketleri var. Yıllarca uçtuğumuz düşüncesince cereyan havuzumuz geniş. Yeni hareketler 15 Kasım’dan 15 Mart’a denli bulunan kâffesi terbiye sezonunda belirleniyor.
"DÜNYADA BİR ÖRNEĞİ YOK"
Dünyadaki gayri demonstrasyon ekiplerinden sizi ayıran hususi haraketler mevcut mı?
Ali Onur Adalı: 6 sezondur yaptığımız “iniş-takım-kesişim” diyerek müşterek cereyan var. 4 uçak, gerileyiş takımları aşağıda ve düşüt çabucak müşterek baklava dilimi oluşturuyor, biricik tayyare da aralarından geçiyor. Bunu dünyada bizlerden bambaşka karşıcı yok. İmza haraketlerimizden biri.
İşin sakıncalı kısımlarını dünkü gelenlere kesinlikle anlatıyorsunuz?
Ali Balcı: Uçuş eğitimine 2 şahsiyet uçaklarda başlıyoruz. Hocalar brifinglerde hareketle ilişik oluşabilecek en çetince ve en sakıncalı vaziyetleri anlatıyor. Her uçuşu kaydediyoruz, ayrımsız vakitte uçağın ön kısmında da pırtı cihazımız var. Bu çekimleri eğlenmek yarayışlı oluyor. Dünyadaki bir aşırı tepkili tayyare pilotu adi irtifa düzenbazlık uçuşunu bilmiyor. Buraya mevrut eş işin içerisine girince zorluğunu görüyor.
"NASIL HAZIRLIK YAPIYORSUNUZ?"
Uçuşa gitmeden ne denli ilkin aşındırmak yiyorsunuz, fiziki tedarik düşüncesince muamelat ne?
Hasan Kocabaş: Hiçbirimizin yedeği yok. Dolayısıyla çoğumuz sağlığımıza, beslenmemize, uykumuza özen kılmak zorundayız. Aramızdan rastgele birisi hastalanırsa kalık pervaz etmek mecburiyetinde kalırız. Bu da esasta 365 çağ özen etmeyi gerektiriyor. Sadece bizim elleme olmamız da kifayetli değil. Uçakların da apiko olması şart. Uçuştan minimal 1 sayaç ilkin müşterek araya gelip yaşamdan koparak uçuşa hazırlanıyoruz.
Şenol Çetin: Uçuştan 2 sayaç ilkin müşterek obje yemeyi kesmeliyiz lakin filodan ayrılmadan ilkin içebildiğimiz denli su çekmek bizim düşüncesince nafi zira G toleransını artırıyor.
Ali Onur Adalı: Vücudunuzdaki suyun yüzdelik 3’ünü kaybettiğinizde susarsınız. Biz, vücudumuzdaki suyun yüzdelik 2’sini kaybettiğimizde ise G toleransının yüzdelik 50’sini kaybediyoruz anlamına geliyor. Yani susamadan, elden su eksikliği zımnında G toleransımız düşebilir. Bu riske tahavvül kılmak istemediğimiz düşüncesince hepsi uçuşa gitmeden minimum 1 bardak su içer.
Hastalanma lüksünün olmaması insanoğlunun yaşamını giriş döndürücü kahir müşterek şey. Her çağ pervaz etmek mecburiyetinde ballanmak size ne hissettiriyor?
Ali Onur Adalı: Harp Okulu’ndan buyana bu stresi kesinlikle yönetmemiz icap ettiğini biliyoruz. Sabah er kalkacaksın, dinlenmiş uyanacaksın ve müşterek milyon ferdin izleyeceği müşterek demonstrasyon yapacaksın. Hepimizde bunun stresi mevcut lakin onunla yaşam sürmeyi biliyoruz.
Şenol Çetin: Hava Kuvvetleri’nin içerisinden seçildik ve müşterek mesuliyet yüklendik. Kırmızı tulumlarımızla müşterek kurumu ve devleti anabolizma ediyoruz. Yurtdışındaki müşterek gösteride çirkin uçarsak “Türkler çirkin uçtu” denir. Dolayısıyla üzerimizdeki giysilere denli rastgele obje Türk milletinden bizlere emanet.
Şimdi sizin hayatınızı düşününce trafikte ruhsal gerilim yapmanın ne denli yersiz bulunduğunu ayırt ettim…
"EN ÇOK HANGİ SORULARLA KARŞILAŞIYORSUNUZ?"
Şenol Çetin: Düzenli müşterek yaşantımız var, az buçuk da robota dönmüşüz. Meslek yaşamımızda rastgele şeyimiz planlı. Ama hususi hayatımda trafikle kavuşmak beni de streslere sokuyor.
En giriş döndürücü ne sorularla karşılaşıyorsunuz?
Şenol Çetin: “Bu tayyare ne denli çabuk gidiyor?”, “Buradan Ankara’ya ne denli müddette gidersiniz?”, “Ne denli yakıyor?”…
Gökyüzünde en dobra dekor neresi mesela, ne iklim sahaları şimdi güzel?
Osman Yığcı: 9 yılda müşterek derinti gösteride uçtum. En heyecanlandığım toprak İstanbul’du. Ayasofya, Topkapı Sarayı ve Boğaz’ı anlamak müthişti. Kıyılardan giymek de engellenmeyen hissettiriyor.
Gökhan Esen: Gösteride dolgun uçarken esasta elden reis hariç bakabiliyor. Geri kalanların kafası lidere dönük. Gördüğümüz dekor müşterek uçağın bizde oluşturduğu levha aslında. O anlattığı bölgeleri tığ on paralık görmedik, yüzümüz baştan sona ona dönüktü. Manzaramız Osman Ağabey’di. (Gülüyorlar.) Bence en dobra manzarayı bizlere el sallayan insanoğlu oluşturuyor. Ne denli kalabalıklarsa heyecanımız o denli artıyor.
Şenol Çetin: 2013’te Avusturya’da uçuşumuzda biricik tük Türk bayrağı gördüğümde tüylerim ürpermişti. Mehmet Kemal Koyunluoğlu: 10 Kasım’da Anıtkabir’in üstünde yaptığımız kalp, pervaz hayatımda yaşadığım maneviyatı en faziletli andı. Gözlerim dolmuştu.
Hızlı müşterek iş yapıyor lakin ağır müşterek kentte yaşıyorsunuz. Bu kesinlikle etkiliyor sizi, trene ve ya otobüse biniyor musunuz mesela?
Ali Onur Adalı: Ankara’da demonstrasyon yaptıktan sonradan Konya’ya döndük. Aynı çağ müşterek işim düşüncesince otobüse binip Ankara’ya arka gittim. Uçağımla 15 dakikada geldiğim yolu otobüs ile 4 sayaç gidinde yaşamı sorgulamıştım. (Gülüyor.) Ama buradaki yaşantımız bambaşka, alışılagelen yaşamda tığ de hepsi gibiyiz.
Mehmet Kemal Koyunluoğlu: “Hızlı uçaklarla uçup otomobil kesinlikle kullanıyorsunuz?” diyorlar. Havacılık müşterek dirim tarzı. Havacılıkta kavait dem ile yazılmıştır. Kuralları uygulamayı şiar biçimine getiriyorsunuz. Bindiğimizde 11 değişkin noktadan uçağa bağlanıyoruz. Bu bizim emniyetimiz için, uçuşun emniyetli yapılabilmesi düşüncesince lazım müşterek şey. Bu dirim tarzı, içimize işlediği düşüncesince trafikte çabuk gitmiyoruz.
Siz uçuşa hazırlanırken Mehmet Kemal Bey’in uçağını okşadığını gördüm. Çok manalı geldi. Uçakla aranızda romanesk müşterek kelep olmaktadır mu?
Mehmet Kemal Koyunluoğlu: Benim düşüncesince rastgele devir müşterek kelep var. Konuşamayan müşterek dünya malı kabilinden bakıyorum ona. Makineyle insanoğlunun uyumunun ve birbirine kenetlenmesinin en dobra örneği, ihtimal de bizim işimiz.
Ali Onur Adalı: Bu sebepten dolayı bizde her insanoğlunun müşterek uçağı vardır. Aramızda kelep kurabilelim diye. Hepsi insanoğlu gibidir, karakteri vardır. Her tayyareci demonstrasyon sezonu süresince baştan sona ayrımsız uçakla uçucu ki, niteliklerini bilmiş bulunduğu arkadaşıyla ortaklık yapabilsin.
Şenol Çetin: Ben uçakla konuşurum; “Hadi koçum, aslanım” derim.
Esra Özatay: Eğer birbirimizin uçağını almamız gerekiyorsa niteliklerini de sorarız. Çünkü motor performansındaki ıvır zıvır farklılıklar başkalık haraketlerimizi etkiler.
"KENDİ HAYATINI RİSKE ATMAK DAHA KOLAY"
Kokpitte uğurunuz mevcut mı?
Şenol Çetin: Mümkün olduğunca katkısız ayakla binmeye çalışıyorum. Mehmet Kemal Koyunluoğlu: E tabii, merdivenden sol ayakla genişlemek mebzul çetince olabilir.
Gökhan Esen: Hep sol eldivenimi giyerim. Ali Onur Adalı: Tanıdığım giriş döndürücü elleme müşterek akıl doktoru mevcut benim, istersen.
Mehmet Kemal Koyunluoğlu: Annemin işlediği müşterek nakış, pervaz teçhizatımın zarfında durur mutlaka.
Çocuğunuzun da bu işi yapmasını lüzum misiniz?
Şenol Çetin: 2 oğlum var. Şu anne denli 2’sinde de tayyareci olmaya müteveccih müşterek eğilim görmedim. “Bu füru bozukluk bu denli ruhsuz?” diyerek soruyorum. (Gülüyorlar.) İsteseler sonuna denli desteklerim. Bir çağ Türk Yıldızları’nda uçarlarsa oturur ağlarım. En şişman hayalim ulusal tepkili tayyare uçağımızla düzenbazlık yapmaları.
Osman Yığcı: 4 yaşlarında müşterek kızım var, büyüyünce ona da öğretmemi giriş döndürücü istiyor. İnsan öz çocuğunun bu denli riskli müşterek iş yapmasını istemez. Bu kendinizin yapabileceği lakin sevdiklerinizin yapmasını istemeyebileceğiniz müşterek iş. Kendi hayatınızı riske atmanız şimdi kolay.
Hasan Kocabaş: Kızım 2.5 yaşında. Beni çizik filmlerdeki uçucu kişiliklerle bağdaştırıyor. Pilot ballanmak isterse desteklerim lakin sorarsa “Pilot olma” derim.
Esra Özatay: Onlar isterse desteklerim. Bu aşk yüreğine müşterek el girmiş bulunduğu devir onun önüne de geçemezsiniz.
Ali Onur Adalı: Benim de kedim var. Ben de onu desteklerim, hocalık da yaparım. Bence elleme uçar. (Gülüyorlar.)
"CANINIZ YANSA DA TEKRAR ÂŞIK OLURSUNUZ"
Uçaklı filmlerde beceri günah yapılır mu? Hiç erkete şansınız olmaktadır mu?
Şenol Çetin: Hata yapılmayanı mevcut mı? Bırakın filmi, bambaşka uçaklara baktığımızda başkalık “Bu kesinlikle uçuyor?” diyerek sorarız. Klasik tayyareci hastalığıdır. Biz öz meslektaşlarımıza başkalık balçık atarız. (Gülüyorlar.) n Bu mesleği bozukluk yapıyorsunuz? Çok elleme dünyalık tashih kılmak mı, himmet tutkusu mu, adrenalin mi?
Şenol Çetin: Hava Harp Okulu bana şimdi elit geldi. Uçuş aşktır. Bir el halk ozanı olduktan sonradan canınız yansa da yeniden halk ozanı olursunuz.
Ali Onur Adalı:
Uçakları ilkin gördüğümde Konya’da beşinci sınıf öğrencisiydim. Arkadaşımın babası pilottu ve bana garip nüfuzkâr geliyordu. Pilot olmaya değişmeyen verdim. Ufkun ötesinde müşterek noktaydı Türk Yıldızları. Türlü süreçlerin böylece ilkin uçuşumu yaptığımda “Allahım ego nereye geldim, yapamayacağım müşterek işe giriştim” dedim. Ama bu klasik, buraya mevrut her insanoğlunun ilkin özellikle dile getirmiş bulunduğu müşterek şeydir. Bana da söylemişlerdi. Eğitimler bitmeme ettikçe ego de alıştım. Ve şu an öz rüyamı yaşıyorum.
Gökhan Esen: Bence bu ağız ağıza adrenalin bağımlılığı. İlk uçuşumuzda “Biz giriş döndürücü kusur müşterek yerdeyiz” duygusu olmaktadır hepimizde. Buradaki en hazırlop an bence pervaz anımız. Yaşam şartlarımız zor, sorumluluklarımız büyük. Bu adrenalini hayatımda bambaşka göz boncuğu şeyde bulamazdım.
Esra Özatay: Hava Harp Okulu’na ilkin kız öğrenciler alındığında şartlarımı zorlayarak girdim. Jet pilotu olmak, hayalini kurduğum müşterek şeydi. Bu işi yaptığımız düşüncesince fazladan dünyalık almıyoruz. Ancak nice kişiye imge oluyor, yüreklerini titretiyorsunuz. Bunun tadı anlatılamaz. Bir işi giriş döndürücü istediğinizde onunla ilişik zorlukları aşabileceğinize inanıyorum.
Mehmet Kemal Koyunluoğlu: Küçüklüğümde müşterek yerlerde buldozer görsem “Ben bu makineyi giymek istiyorum” derdim. Havacılığa ilgim ilkokulda ansiklopedide gördüğüm müşterek helikopterle başladı. Makine ile havacılık benim düşüncesince bu meslekte birleşti ve uçuş, yevmiye yaşama verdiğim müşterek boşluk ve bağımlılık oldu.
Ali Balcı: Burası Hava Kuvvetleri’nin vitrini. En çetince görevlerden birisi burada yapılıyor. En cesaretli, en babayiğit pilotları anabolizma ediyoruz. Hasan Kocabaş: Asker olma nedenim silahlara bulunan tutkumdan geliyor. Havacılığa bulunan ilgim kararı da Türkiye’nin bu alandaki ulusal ekibi Türk Yıldızları’nın 5 numarası kendisine ekipman oyununda yerimi alıyorum.
Osman Yığcı: O vakitler sınavdan faziletli derece alınca Hava Harp Okulu’ndan çağrılık gelirdi. Davetiyeyi evde müşterek kenara koymuştum. Arkadaşım “Beraber gidelim mi, İstanbul’u gezeriz” diyince çeken geldi. Her obje hakeza başladı. Pilot olmamı ailemden kimesne istemiyordu. Hatta annemin otobüs şirketini arayıp “Oğlum kaçıyor” demişliği başkalık var. Aslında tayyareci olmaya kusursuz anlamıyla ilkin uçuşumu yaptıktan sonradan değişmeyen verdim. Ayaklarım yerden kesilince dehşetli sağlık aldım uçmaktan. Başta F16 pilotu ballanmak istiyordum lakin insanoğlu sonrasında kendine baştan sona dünkü hedefler koyuyor.
Selim Şensoy: Havacılık tutkusu ve buğulaşma hevesi müşterek virüs gibi. Zihninize ve kalbinize girdiyse söküp atamazsınız. Ben onlar kabilinden uçmuyorum lakin fanatikleri kendisine rastgele uçuşu izliyorum ve anlatıcı kendisine duygularımı binlerce adamla paylaşıyorum.
Peki bu işin fiziki yanları müşterek eş düşüncesince şimdi mı zor?
Esra Özatay: “Daha zor” diyemeyiz. Bir adama de koşullar çetince gelebilir. Bu ağız ağıza şahsi özelliklerinize bağlı. Sonuçta bu iş düşüncesince dirim şartlarınızı değiştiriyorsunuz.
Bu denli sakıncalı müşterek iş karşıcı insanoğlunun on paralık korkusu olanaksız mı?
Mehmet Kemal Koyunluoğlu: Yüksek müşterek yapının ucundan bakamam. Bu yüksekten kuşkulanmak değil esasta orada emniyette hissetmemekten kaynaklanıyor. Uçağın zarfında hakeza hissetmiyorum. Uçaktan rahatsız bulunan insanoğlu ihtimal de menfaatlerini emniyette hissetmiyordur. Eğer tutunacak müşterek toprak yok ise ve ya korkuluklar alçaksa yaklaşamıyorum. Uçağın zarfında en çirkin koşulda fırlatma sandalyesini uçaktan ayırıp paraşütle inebilecek durumdayız, bu bana şimdi emniyetli geliyor.
Ali Onur Adalı: Dolap düşmesinden korkarım. Çok gezi ettiğimiz düşüncesince arada sırada kelle karışabiliyor. Bir çağ çaker “Neredeyim?” algısı gittiğinden çevre uykumda düzen üzerime düşüyor zannettim. Tabii buradan bizim giriş döndürücü da şişman korkularımız olmadığını çıkarabilirsiniz.
Uçuş esnasında yanınızda telefon olmaktadır mu?
Mehmet Kemal Koyunluoğlu:
Telefonumuzu mestur biçimde yanımıza alabiliyoruz. Olası müşterek atlama yerinde haberleşme ihdas kılmak düşüncesince müşterek ek tarih sadece.
Ali Onur Adalı:
Üzerimizde çevir sesi verici müşterek düzenek var. Telsizimiz var. Bunların hiçbiri çalışmazsa diyerek telefonu da alıyoruz.
Gökhan Esen: Uçtuğumuz yerler muhtemelen zaten. Şenol Çetin: Binlerci ferdin gözü uğrunda olabileceği düşüncesince yerimizi belirleme etmeleri de çetince olmayacaktır. (Gülüyorlar.)
Esra Özatay: Bir terbiye uçuşu sırasında, havada ayrı ayrı hareketler karşıcı müşterek dünya cismi gördüm, spiraller çiziyordu. Alıştığımız görüntülerin giriş döndürücü ötesindeydi. Yönünü belirledik ve iklim sektörü temizdi. O tün ezanı haberlerde ülkemizin doğusunda faziletli irtifalarda müşterek peyk irsal emek harcaması bulunduğunu öğrendik.
Gökhan Esen:
Böyle şeyler olabiliyor lakin açıklaması peyk olmaktadır genelde.
"O MODAYI TOM CRUISE ÇIKARDI"
“Pilot modası” diyerek müşterek obje var, değil mi?
Gökhan Esen: Aslında çoğumuz Anadolu’nun türlü yerlerinden mevrut insanlarız. O modayı Tom Cruise çıkardı.
Şenol Çetin: Ama saf gözlük, cilt montgomer ve motor var.
Ali Onur Adalı:
Kalabalık müşterek grupta birinin tayyareci bulunduğunu kesinlikle anlarsınız?
Giyim tarzından mı?
Ali Onur Adanalı: Hayır, doğrusu 3 saniye zarfında söyleyecektir. (Gülüyorlar.)
Meslek hastalıklarınız mevcut mı?
Gökhan Esen: G toleransı uçağın aniden manevralarında santrifüj kuvvetinden doğan müşterek kuvvettir. Ani dönüşler yaptığımızda beden aşağıya gitmeye meşgul lakin tayyare sizi üst çeker. Üzerinizde 1 G şu demek olmaktadır ki 1 yerçekimi mevcut şu anda. Ben 80 kiloyum, 7 G çekerken 560 kilogram oluyorum. Kafam 4 kiloysa 7 G çekerken tahminî 30 kilogram oluyor. Buna ilişkin kendisine da saf bazısı cümle hastalıklarımız oluşuyor.
Şenol Çetin: Akrobasi uçucu pilotların bel, kimlik fıtığı, faranjit, stresten kaynaklı reflü, adale ağrıları ve sem hastalıkları olabiliyor.
2015 kesinlikle geçti?
Tüm ekip: 2015’te şimdi ilkin bayrağımızı dalgalandırmadığımız yerlerde de dalgalandırdık. Semaları al beyaza boyamaya bitmeme ediyoruz.
"GÖKYÜZÜ BIR TIYATRO SAHNESINE DÖNÜYOR"
Basın ve Halkla İlişkiler Subayı, Hava Kontrol İhbar Üsteğmen ve anlatıcı Selim Şensoy: “Bizde fariza meydana getirecek personel atanarak değil seçilerek geliyor. Türk Yıldızları’nda tayyareci ve ya matbuat halkla ilgiler kadrosunda belirgin olduğunda müşterek egemenlik yayınlanır.
Bu kadrolarda fariza yapacak, misyonun gerektirdiği anabolizma mesuliyeti üstlenecek, elleme ingilizcesi bulunan ve Hava Kuvvetleri’nin zahirî yüzü olabilecek özellikte personel arandığı bildirilir. Personel de bu koşulları değerlendirerek başvurur. Hava Kuvvetleri müşterek ön elemede bulunur.
Filo öz araştırmasını yapar ve seçilecek kişiyi belirler. Burada en ehemmiyetli obje fahri olmak. Çünkü bu iş giriş döndürücü zor. Getirileri bulunduğu kabilinden götürüleri de var. Kol numarasına gereğince ilkin 4 skor giriş başa uçar, 5-6-7 numaralar ise sololardır. Ekip ilkin giriş başa cereyan eder, şimdi sonradan sololar anne paketten ayrılır. Dolayısıyla felek müşterek temaşa sahnesine döner. Dünyada ilkin 5’te olduğumuzu söyleyebilirim.”
Ekin Türkantos – Haberturk
