İstanbul’un Gölgesinde Anadolu!
Türkiye’de havayolu ulaşımının merkezi konumundaki İstanbul, 2025 yılının ilk beş ayında da liderliğini sürdürüyor. İstanbul Havalimanı (IST) ve Sabiha Gökçen Havalimanı (SAW) bu dönemde yaklaşık 50 milyon yolcuyu ağırlayarak ülkenin hava trafiğindeki üstünlüğünü bir kez daha ortaya koydu. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) verilerine göre, yalnızca İstanbul Havalimanı’nı kullanan yolcu sayısı 31 milyon 898 bin 425’e ulaştı. Bu yolcuların 25 milyon 511 bin 915’i dış hatları tercih ederken, iç hatlarda seyahat eden yolcu sayısı 6 milyon 386 bin 510 olarak kaydedildi. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın 2025 yılı hedefi ise 42 milyon yolcuyu geçmek.
Bu rakamlar, İstanbul’un dünya çapında bir hava ulaşım merkezi olduğunu net biçimde gösteriyor. Ancak bu yoğunluk, Anadolu’daki havalimanlarının gelişim potansiyeli ve karşılaştıkları zorluklara da dikkat çekiyor. İstanbul’daki aşırı trafik; gecikmeler, bagaj problemleri ve genel yolcu deneyiminde düşüş gibi sorunlara neden olabiliyor. Özellikle aktarmalı seyahat eden yolcular için bu durum daha yorucu hale gelebiliyor.
Peki İstanbul havalimanları neden bu kadar önde? Bunun birkaç temel sebebi bulunuyor. Türkiye’nin en büyük kenti ve ekonomik merkezi olan İstanbul; iş, turizm ve kültür açısından yüksek bir seyahat talebine sahip. Ayrıca Türk Hava Yolları’nın (THY) merkezi burada yer alıyor ve küresel bağlantı ağı oldukça geniş. Yeni İstanbul Havalimanı’nın yüksek kapasitesi ve ileri teknolojik altyapısı da bu büyümeyi destekleyen başlıca unsurlar arasında.
Türkiye Hava Trafiğinde Dengesizlik: İstanbul Parlıyor, Anadolu Sessiz
Buna karşın, Anadolu’daki havalimanları İstanbul’la karşılaştırıldığında oldukça düşük yolcu sayılarına sahip ve çoğunlukla sezonluk yoğunluklar yaşıyor. Bölgesel olarak bakıldığında, belirgin dengesizlikler dikkat çekiyor. Örneğin; Ege ve Akdeniz gibi turistik bölgelerdeki havalimanlarında yaz aylarında bir artış görülse de, bu artış İstanbul’un çok gerisinde kalıyor. İç hatlara odaklı çalışan bu terminaller, sezon dışı dönemlerde ise ciddi yolcu kaybı yaşıyor. Karadeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki havalimanlarında ise genel olarak daha düşük yolcu sayıları gözlemleniyor. Bu farklar, bölgesel ekonomik ve sosyal gelişmişlik seviyeleri, ulaşım altyapısı ve turizm hacmiyle doğrudan ilişkili.
Yabancı Havayolları İstanbul Dışı İçin Hâlâ Tereddütte: Anadolu’ya Dönük Umutlar Yetersiz mi?
Yabancı havayollarının Anadolu üzerindeki etkisi de büyük ölçüde dönemsel ve sınırlı kalıyor. Turistik bölgelerde sezonluk charter uçuşlar gerçekleştiren yabancı şirketler, yaz döneminde önemli katkılar sunsa da; düzenli seferler ve kalıcı uçuş ağları açısından İstanbul’un gerisindeler. SunExpress’in 2025 yaz sezonunda Erzurum-Düsseldorf ve Bursa-Stuttgart gibi yeni dış hat rotaları açma planları ise bu tabloya olumlu bir yön kazandırabilir. Yine de genel çerçevede, hem yerli hem yabancı havayolu şirketlerinin Anadolu’daki etkisi henüz beklenen düzeye ulaşmış değil.
Anadolu Havalimanları Neden Geri Planda? Yeni Strateji Şart. Alternatifler Nerede?
Sonuç olarak, İstanbul’un havacılıktaki liderliği, hem ekonomik hem de stratejik üstünlüğüyle yakından ilişkili. Fakat Anadolu’daki havalimanlarının yeterince değerlendirilememesi, bölgesel gelişmişlik farklarını daha da artırıyor. Turizm, ticaret ve kültürel etkileşim açısından Anadolu’nun çeşitli bölgelerinin, hem ulusal hem de uluslararası havayolu ağlarına daha güçlü biçimde entegre edilmesi büyük önem taşıyor. Bu entegrasyonun sağlanması için yalnızca altyapı yatırımları değil, aynı zamanda havayolu firmalarının Anadolu’ya yönelik özel stratejiler geliştirmesi ve devlet destekli teşvik sistemleri oluşturulması gerekiyor. Aksi takdirde Anadolu’nun sahip olduğu kültürel miras ve ekonomik potansiyel, İstanbul’un gölgesinde kalmaya devam edecek gibi görünüyor.