İş dünyası ve girişimcilerin aynı zamanda küresel kalkınmanın lokomotifi olduğunu belirten Doğan, bir ülkede girişimci sayısı arttıkça o ülkenin refah düzeyi yükseldiği gibi iş ve aş sahiplerinin arttığını, buna bağlı olarak da mutlu insan sayısının çoğaldığını anlattı. Dernek olarak başta Mersin olmak üzere bölge ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve siyasal şartlar çevresinde maddi ve manevi tüm imkanları ortaya koyarak çalışmalarda bulunduklarını dile getiren Doğan, bugüne kadar yapılan ve önümüzdeki dönemde yapılacak önemli projelerin takipçisi ve destekçisi olmaya da devam edeceklerini dile getirdi.
Bugün bölgenin ve Türkiye’nin en önemli sorununun işsizlik olduğunu vurgulayan doğan, iş dünyası olarak istihdam probleminin çözüme kavuşturulmasında üretim ve hizmet sektörüne yapılacak yatırımların çare olacağı inancını taşıdıklarını ifade ederek, "Ancak, girişimci insanların önündeki bürokratik engeller, yatırım teşviklerinin sektörel bazda verilmemesi ve istihdam üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik prim yüklerinin azaltılmaması, biz girişimcileri yatırım yapmaktan alıkoyuyor. Hükümetimiz acilen bu
konuları gündeme almalı ve uzun zamandır işadamlarının beklediği bu çözümleri uygulamaya koymalıdır. Eğer bu konuda gerekli önlemler zamanında alınmazsa; işsizlik sorunu daha da artacak" dedi.
VİZE SORUNU ÇÖZÜLMELİ İŞ İNSANLARINA ‘YEŞİL PASAPORT’ VERİLMELİ
Doğan, dünyanın hızla globalleştiğini, bu kapsamda serbest dolaşım özgürlüğüne mani olan ve bazı komşu ülkelerde kısmen de olsa çözülen vize sorununun AB ve diğer ülkelerde Türk vatandaşlarını ve işadamlarını mağdur ettiğini öne sürdü. Doğan, bunun da dünya ekonomik gelişmişlik sıralamasında 17. ve AB içinde de 6. sırada yer alan Türkiye adına yakışmayan bir durum olduğunu söyledi.
Öncelikli olarak vize sorununun çözülmesi gerektiğini anlatan Doğan, şöyle konuştu: "Vergi ve istihdam oluşturan işadamları ve iş kadınlarımıza yeşil pasaport verilmeli. Ülkemizin içinde bulunduğu terör sorunu, hepimizi derinden üzmektedir. Biz artık şehit vermek istemiyoruz. Bu sorunların çözümünde siyasi tercihleri bir kenara bırakarak ve parti kazanımını ön plana çıkarmadan toplumun tamamını kucaklayacak çözümler üretilmesini bekliyoruz. Ortaya çıkan kazanç belli bir grubun hanesine değil tüm
toplumun, kazanç hanesine yazılmalı. Farklılıklarımızı en büyük zenginliğimiz olarak kabul edip, ülkemizde her anlamda barışı sağlayacak eşitlikçi demokrasiyi yaşatarak geliştirmek, en büyük idealimizdir. Biz iş dünyası için ne dinsel, ne etnik ne de inanç farklılığı önemli değil. Biz iş insanları için önemli olan insanların refah ve hoşgörü içinde yaşayacağı, iş ve aş ortamının sağlanmasıdır."