Türkiye ve İngiltere Arasında Eurofighter Typhoon İçin Tarihi Anlaşma
Türkiye ile İngiltere, savunma sanayii alanındaki stratejik iş birliğini yeni bir seviyeye taşıyacak önemli bir adım attı. İstanbul’da düzenlenen IDEF 2025 – Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı kapsamında, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve İngiltere Savunma Bakanı John Healey arasında Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının tedarik sürecini başlatan tam kapsamlı Mutabakat Zaptı imzalandı.
Anlaşma ile Türkiye’nin Eurofighter Typhoon kullanıcıları arasına katılması yönünde resmi süreç başlatıldı. Bu gelişme, iki ülke arasındaki savunma ve güvenlik alanındaki iş birliğinin hem NATO çatısı altında hem de ikili düzeyde daha da derinleşmesini sağlayacak bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Hava Gücüne Stratejik Takviye
Anlaşmanın kapsamı, yalnızca savaş uçağı tedarikini içermekle kalmıyor; aynı zamanda iki ülkenin savunma sanayii ekosistemleri arasında teknoloji transferi, ortak üretim ve karşılıklı ürün tedariki gibi uzun vadeli iş birliklerine de kapı aralıyor. Türkiye’nin bu kapsamda Eurofighter Typhoon savaş uçaklarına olan ilgisi, hava kuvvetlerinin modernizasyon sürecinde önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor.
Eurofighter Typhoon, Avrupa ortak yapımı olan ve gelişmiş hava üstünlük kabiliyetlerine sahip 4.5 nesil çok amaçlı savaş uçağı olarak biliniyor. Türkiye’nin bu platformu edinmesi, hem ulusal hava savunma kapasitesini hem de NATO müttefikleriyle olan birlikte çalışabilirliğini artıracak.
Karşılıklı Güven ve Vizyonun Güçlenmesi
Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, imzalanan mutabakat zaptının, Türkiye ile İngiltere arasında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ettiği ve savunma alanındaki iş birliğinin daha kapsamlı projelerle destekleneceği belirtildi. Türkiye’nin Eurofighter Typhoon kullanıcıları arasına resmen katılmasıyla, NATO’nun kolektif hava gücüne katkı sağlayacak kalıcı bir iş birliği zemini oluşturulması hedefleniyor.
IDEF 2025 kapsamında imzalanan bu stratejik belge, iki ülke arasındaki savunma sanayi ilişkilerinin önümüzdeki dönemde daha da ileri taşınacağının işareti olarak öne çıkıyor.
