Değerli Üyelerimiz ve Kamuoyuna;
2009 Aralık ayında yapılan Hava-İş 26. Olağan Genel Kurulunda demokratik delege iradesi ile oluşan seçim sonucunu bir türlü hazmedemeyen Gökkuşağı Hareketi adlı grubun sözcüsü olduklarını belirten bazı şahıslar, koltuk hırslarını bir türlü dizginleyemeyerek, Hava-İş sendikasının tüzelliğine yönelik husumetlerini, artık kışkırtma amaçlı fiili, sözlü saldırılar ile kamuoyunu ve işçileri yanıltmaya yönelik doğru olmayan beyanlarla, tehlikeli boyutlara taşımaya başlamışlardır.
Yönetimimiz hiçbir tüzelliği olamayan bu kişileri Genel Kuruldan buyana hiçbir şekilde muhatap almamış, Hava-İş’in tüzelliğine zarar vermemek ve asıl gündemimizi meşgul etmemek amacıyla onları kendi küçük hesaplara dayalı kısır anlayışları ile başbaşa bırakmıştır.
Bu gruba mensup bazı kişiler demokratik seçim sonucunu, seçimden bir yıl sonra Olağanüstü Genel Kurul için Hava-İş sendikası yöneticilerini işten el çektirme ve sendikayı kayyuma teslim etme istemiyle Mahkemeye taşımış, ancak görülen davada bu talepleri reddedilmiştir.
Ancak kendi kendilerine Olağanüstü Genel Kurul konusunda aldıkları yanlış hukuki bilgi sonucu koltuk umudu içine düşen bu kişiler, Mahkemenin RED Kararı sonucunda içine düştükleri travma sonucu iyice saldırganlaşmışlardır.
24.05.2011 tarihinde Uçuş İşletme Başkanlığı sendika temsilci odasında görev yapan sendikamız çalışanı Sayın Çiğdem Yetkin’e tehdit ve hakaret girişiminde bulunmuşlar, ayrıca Genel Başkanımıza kendisinin olmadığı bir ortamda fakat herkesin duyacağı şekilde açık hakaretamiz, ağza alınmayacak küfürler etmişlerdir. Hem de bu küfürleri bir kadın çalışanın yüzüne gerçekleştirmişlerdir.
Bunun üzerine sendika çalışanımız Sayın Çiğdem Yetkin kendisine yapılan bu fiili saldırı ile ilgili Havalimanı Emniyetine bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.
26.05.2011 tarihinde, bu kişilerden bazılarının yine aynı çalışanımızın yanına gelerek aynı tehditlerde bulunması üzerine, sendika çalışanımız 2. kez yine emniyete suç duyurusunda bulunmak zorunda kalmıştır.
Her zaman yaptıkları gibi kendi suçluluklarını gizleme ve kamuoyunu yanıltma yönünde 27 Mayıs 2011 tarihinde web sitelerinde yaptıkları açıklama ile “sendikanın bildiri dağıtmalarını polise şikâyet ettiği yönünde” yine hakaret dolu ve doğru olmayan açıklamalarda bulunmuşlardır. Sendikamız tüzelliği bu kişilerle ilgili en küçük şikâyette bulunmamış veya saldırıya uğrayan çalışanımız bu kişilerle ilgili suç duyurularında hiçbir şekilde bildiri dağıtılmasını şikâyet etmemiştir.
Sendikamız bu doğru olmayan beyan ile ilgili de gerekli hukuki işlemleri en kısa zamanda yapacaktır.
Hava-İş sendikası mevcut yönetiminin sendikanın iç işleyişi ile ilgili anlayışı, yıllardır muhalefet çalışması yapanların, yıllardır bildikleri gibi sonuna kadar demokratiktir. Hava-İş sendikasının kendi üyelerinin sağduyusu ve güveni dışında hiçbir gücün icazetine, desteğine, yardımına ihtiyacı olmamış, bundan sonra da olmayacaktır.
Hava-İş sendikasını polis muhbirliği ile suçlayan bu hareketin, Olağanüstü Genel Kurul davasında avukatları olarak Teknik A.Ş işçilerini 25 ay hak mahrumiyetine mahkûm eden işkolu itirazında, işverenle ortak olarak itirazda bulunan Çelik İş sendikasının aynı avukatını görevlendirmesi onların hangi ilişkiler içinde olduğunu zaten kanıtlamaktadır.
Bu nedenle kamuoyumuzun ve üyelerimizin bu kişilerin Hava-İş tüzelliğine ve işçi sınıfına verebilecekleri zararları dikkatle izlemelerini ve duyarlı olmalarını dileriz.
Saygılarımızla.
Hava-İş Genel Merkez Yönetim Kurulu
