Fas Royal Air CEO’su Driss Benhima, dış baskılara rağmen, havayolu şirketinin yönünü, kendi istedikleri şekilde çizdiklerini belirtti.
Fas Royal Air’in dönüşüm programı nasıl gitmekte?
2010/11 küresel ekonomik krizi, diğer uluslararası taşıyıcıları etkilediği gibi bizi de etkiledi. Bu kriz ve yükselen yakıt fiyatları ile baş edebilmek ve krizi atlatabilmek için, büyük değişiklikler yapmamız gerekti.
Ek olarak, ulusal bir havayolu şirketi olarak, düşük fiyatlı havayolu şirketlerinin oldukça zorlu rekabeti ile karşılaştık. Open-skies anlaşmamız doğrultusunda, Avrupa pazarından daha fazla fayda sağlama imkanı bulabildik ancak yine bu yüzden, oldukça zorlu bir rekabet ortamında bulduk kendimizi. Bu yüzden en düşük fiyata en iyi kaliteyi sunmaya odaklandık.
Dolayısı ile, stratejimizin ana parçası olarak, süreklilik sağlamak adına, maliyetleri kısma yoluna gittik. Aynı zamanda, sadece ana işimize odaklanıp, ikram hizmetleri ve bakım servisi gibi ek işleri, taşeronlara devrettik. Diğer tasarruflarımızı, bazı satış ofislerini kapatarak, ve internetteki varlığımıza ve internet satışlarına odaklanarak sağladık.
Ancak bu büyük değişiklikleri, en az kayıpla gerçekleştirmeye çalıştık, kısaca sosyal anlamda bir bozulma yaşamadık.
Fas Royal Air’in geleceğinde hangi ortaklıklar olabilir, özelleştirme gerçekleşebilir mi?
Devlete ait bir havayoluyuz. Ancak, stratejik seçimlerimizi kendimiz yapabiliyoruz, mesela hangi rotalara uçacağımızı biz seçiyoruz, yeni uçuşlar açıp kapatma konusunda özgürüz. Ve uzun vadede hükümetin özelleştirme planına dahil olan şirketler arasındayız.
Fas Royal Air görece küçük bir havayolu şirketi, 53 adet uçağımız var. Afrika pazarı için bu yeterli bir rakam, ancak sürdürülebilir bir büyüme için değil. Bu yüzden, diğer bazı şeylerin yanında, diğer havayolu şirketleri ile güçlü ticari ilişkiler kurmamız gerekiyor.
Hac uçuşları sizin için ne kadar önemli?
Hac uçuşları, hükümet tarafından kontrol ediliyor. Fiyatlar hükümet tarafından sabit tutuluyor ve Fas Royal Air için bu uçuşların herhangi bir kar getirisi yok.
Ancak ulusal taşıyıcı olmaktan ve insanlara hac hizmeti sunmaktan gururluyuz. Bu açılım, bizim marka kimliğimizin bir parçası.
Fas hükümeti havacılığın öneminin farkında mı?
Evet, bence hükümetimiz havacılığın ne kadar önemli olduğunun farkında. Bize bazı hususlarda yardımcı oluyorlar, ancak bu yardımlar, adil rekabet çerçevesinde tutuluyor.
Hükümetimiz, bazı çoklu open-skies anlaşmaları imzalamış durumda, bu sayede, tüm havacılık işletmelerine adil ve eşit seviyede bir çalışma ortamı sunacak, uyumlu bir ortamın oluşmasını umutla bekliyoruz.
Fas’ın altyapısı, stratejik hedeflerinizi gerçekleştirmek için yeterli mi?
Fas Royal Air’in büyüyüp gelişmesi için, Ulusal Havalimanı Makamının, dünya standartlarında güvenilir bir alt yapı sağlaması şart. Yakın zamanda bu konuda pozitif değişimlere şahit olduk, yeni bir liderlik doğrultusunda, bu makamın bizim ihtiyaçlarımızı ve karşılaştığımız zorlukları daha iyi anladığını görebiliyoruz.
Ancak yine de, zorluklarla karşılaşıyoruz. Kazablanka havalimanının yıllık yolcu kapasitesi 12 milyon. Ancak yüksek sezonda, tek bir ayda 3 milyon yolcunun havalimanına indiği oluyor. Kazablanka, açıkça bu tür bir trafiği kaldırabilecek bir seviyede değil henüz.
Yeni teknolojileri benimseyerek, ve yüksek sezon trafiğini karşılayabilecek bir alt yapı oluşturarak, Kazablanka havalimanını geliştirmemiz gerekmekte.
Ağınızda önemli değişikliklere gitmek planlarınız dahilinde mi?
Coğrafi konumumuz sayesinde, Afrika, ABD ve Avrupa’yı birleştiren bir noktadayız.
Daha iyi bir havalimanına ek olarak, bu stratejik jeopolitik pozisyonumuzdan fayda sağlamak için, güçlü ortaklıklar kurmalıyız. Diğer havayolu şirketleri ile mümkün olabilecek ortaklıklar konusunda görüşmelerimiz sürüyor. Bu ortaklıklar, ağımızı daha da güçlendirmemizi ve daha fazla destinasyona uçabilmemizi sağlayacak.
Ağımızı geliştirmemiz için ortaklıklar anahtar kelime. Hizmet vermemiz gereken üç önemli pazar var: Fas yerel pazarı, ki bu pazarda oldukça iyiyiz; Afrika içi pazarı, ki bu pazarda yeterince kendimizi geliştiremedik, daha fazla anlaşma yapmamız gerekiyor; ve bir de Afrika’yı dünyanın geri kalanına bağlayan, oldukça rekabetçi ve çok oyunculu olan uluslararası pazar.
Afrika’nın emniyet kaydında gelişme var. Bu konuda daha fazlası yapılabilir mi?
Emniyet, bir havayolu için en önemli konudur. Afrika menşeli taşıyıcıların emniyet kaydını yükseltmek için hep beraber çalışmak zorundayız. Afrika için dünya standardında bir emniyet kaydı sağlamak mümkün. IOSA’ya kayıtlı olan taşıyıcıların performanslarına baktığımızda bunu görebiliyoruz mesela. Bence, kötü emniyet kaydı olan havayolları, ya da IOSA gibi küresel standartlara uyamayan şirketler, asla uçmamalılar. Diğer uluslararası havayolları kadar emniyetli olan bir çok Afrika menşeli taşıyıcının adını lekelemekten başka bir şey yaptıkları yok.
Afrika’da serbest piyasa ekonomisine geçilmesi sizce pozitif bir gelişme mi olur?
Serbest piyasa ekonomisi, Afrika’lı yolcuların işine yarar, ancak çok uluslu bir biçimde düşünülüp uygulanması gerekiyor. Ben hep Air Afrique’in çok iyi bir fikir olduğunu düşünmüşümdür. Ama oturup nerede yanlış yapıldığını ve bunun neden tutmadığını düşünüp anlamamız gerekiyor.
Serbest piyasa ekonomisindeki çok uluslu bir şirketin değerini tekrar düşünmeliyiz. Afrika’nın ülkeler arası hava bağlantıları henüz yeterince gelişmiş değil, ve bu da kıtanın ekonomik büyümesini negatif etkiliyor.
Sizce endüstrinin karşılaştığı en büyük zorluklar nelerdir?
Endüstride kapasite yetersizliği var. Pazar fazla kalabalık, nitekim uçak satın almak görece oldukça basit. Başka sektörlerde kredi almak oldukça zorken, havacılığa gelindiğinde, kredi almak son derece kolaylaşıyor.
Sizce IATA’nın Fas Royal Air’e kattıkları nelerdir?
IATA çok çalışıyor, ve Fas Royal Air gibi havayolu şirketlerine yardım etmek konusunda hep hazır. Mesela Senegal’deki bağlı şirketimizi kapattığımızda, IATA bize bu konuda yardımcı oldu. Ki bizim için oldukça zor bir dönemdi.
Ek olarak, Batı Afrika’daki ebola krizi patlak verdiğinde IATA’nın sergilediği tutumu övmeden geçemeyeceğim. Fas Royal Air, bu salgından etkilenen ülkelere o dönemde uçabilen iki taşıyıcıdan biriydi. IATA, Dünya Sağlık Örgütü ile ortak çalışarak, kararımızı destekledi ve bize yol gösterdi. O dönemde, 150.000’e yakın yolcuyu, herhangi bir olaya mahal vermeden taşıdık.
Bu uçuşlara devam edebilmemizi ve etkilenen ülkelerdeki yolcularımıza hizmet verebilmemizi sağlayan, IATA’nın tutumu oldu.
IATA ve Dünya Sağlık Örgütü, Fas Royal Air’e uçuşlarına devam etmesini salık vererek, seyahat eden yolcuların bu uçuşların güvenli olduğuna inanmasını sağladı.