Değerleme Kriterleri: Kabin İçi Tasarımı ve Ek Donanımlar
Hava aracının piyasa değeri hesaplanırken, dikkat edilmesi gereken önemli kriterlerden biri de hava aracının kabin içi tasarımı ve ek donanımlarıdır. Standart ekipmana ek olarak tercih edilip, satın alınan tasarım ve donanımların hava aracının tercih edilebilirliğine ve dolayısıyla ikinci el değerine hem olumlu hem de olumsuz etki yaptığını söyleyebiliriz.
Yakın geçmişte basının ilgi odağı olan uluslararası havacılık fuarlarında özellikle petrol zengini körfez ülke liderlerinin lüks vip uçak alımlarına hepimiz şahit olmuşuzdur. Airbus ve Boeing gibi uçak üreticileri, uzun menzilli ultra geniş gövde yolcu ve kargo uçaklarının kabin içini yeni baştan tasarlayıp sinema salonu, toplantı odası, yatak odası ve duş gibi alışılmadık eklentilerle varlıklı müşterilerinin beğenisine sunmaktaydılar. Bu gibi alışılmadık donanımların hava aracına eklenmesi uluslararası uçuş emniyeti standartları gereğince uzun sertifikalandırma süreçleri gerektirse de, sonuç olarak müşterinin tercihine göre tasarımlar vücut bulmaktaydı.
Figure 1 Prens Al Waleed’in B747 VIP Uçağı
Hava araçlarında kabin bölümü vitrin yani yolcunun uçuş deneyiminin gerçekleştiği yegane bölümdür.Özel iş jetlerinde satın alma işlemleri sırasında da müşterinin en çok ilgilendiği kısmı kabin içi tasarım ve donanımı, Uçuş Eğlence Sistemi (In-Flight Entertainment System) donatıları ile dekorasyon renkleri oluşturmaktadır.Bu nedenle bir çok uçak üreticisi yat ve lüks otomobil sektöründe iç tasarım konusunda uluslararası ödüller almış bireyler ve şirketler ile çalışmakta, yeni hava aracı sipariş eden müşterilerini tasarım merkezlerine davet edip, hava araçlarının kabin içi tasarım detaylarını seçmelerine imkan tanımaktadırlar. İç tasarımı oluşturan renklerin, döşemelerin renginin ve kullanılan malzemenin cinsinin o iş jetinin sahibi tarafından seçildiği bir deneyim, şüphesiz ki lüks tüketimin doruk noktasını oluşturmaktadır.Ayrıca hava aracının standart ekipmanına ek olarak seçilen tüm donanımlar ekstra ücrete tabii olmakta ve hava aracına değer katmaktadırlar. Özellikle iş jetlerinde hava aracında uydu telefonu ve internet sisteminin ekli olması, kabinde standart donanıma ek Airshow, Apple TV, DVD/Blu-ray sisteminin olması, galley de mini fırın/mikrodalga , espresso makinesinin bulunması hava aracının rakiplerine göre tercih edilebilirliğini arttırmakta ve ikinci el değerini yükseltmektedir.
Fakat bazı durumlarda da belli başlı bir tasarımın, iç döşemede kullanılan alışılmadık bir rengin ya da donanımın hava aracının tercih edilebilirliğini azalttığı görülmüştür. Örneğin Elvis Presley’nin sahibi olduğu 1962 model Lockheed Starjet her ne kadar ünlü müzisyenin tarzını yansıttığından kimliğinin bir parçası olsa da geçtiğimiz Ağustos ayında açık arttırmaya çıkarıldığında, yaklaşık 2 milyon USD’ye satılması beklenirken 430.000 USD’ye alıcı bulmuştur.Bir çok muhtemel alıcı tarafından iç tasarım renklerinden ötürü tercih edilmediği düşünülen hava aracının sahibi ise bir koleksiyoner olmuştur. Bu gibi negatif durumların önüne geçmek ve hava aracının ikinci el değerine olumsuz etkisini azaltmak amacıyla üreticiler tasarım paletlerine alışılmadık renkleri koymaktan kaçınarak, hava araçlarının piyasa değerini bir nebze de korumaya özen göstermektedirler.
Figure 2 Elvis Presley’in İş Jeti
Bugün gelinen noktada, lüks kabin içi tasarım ve donanımları sadece özel iş jetleri ve vip uçaklarda değil, Körfez ülkeler ve Asya’da lüks havayollarının First Class ve Business Class yolcu bölümlerinde de hizmete sunulmaktadır. Öyle ki, tam anlamıyla yatar pozisyona geçen koltuklardan oluşan özel odacıklar ve uçuş esnasında kullanabilen yüksek çözünürlüklü LCD ekranlar okyanus ötesi yolculukları yorucu olmaktan çıkarmayı başarmış ve uçuş deneyimini bir üst seviyeye çıkarmıştır. Tüm bu tasarım ve donanımların, ek maliyet gerektirdiği bilinse de, cezbettikleri varlıklı yolcu kitlesiyle, lüks havayolları açısından karlı bir yatırım olduğu tartışılmazdır.Öte yandan düşük maliyetli hava yolları tüm bu tasarım ve donanımları maliyetli oldukları gerekçesiyle tercih etmeyip, uçak bileti fiyatlarını düşük tutmayı amaçlamaktadırlar. Ancak, her geçen gün artan rekabet ,düşük maliyetli havayollarını zorlamakta, onlar da uçak üreticilerinden belli başlı kabin içi donanımlarını anlaşmaya dahil etmelerini ya da standart olarak sunmalarını talep etmektedir. Dolayısıyla kabin içi tasarımına olan talebin hem ticari uçaklar açısından hem de iş jetleri özelinde artış göstereceğini ve pazarın büyüyeceğini söylemek mümkündür.
Figure 3 Havayolu Business Class Yolcu Bölümü