Yangının yarattığı hasar çok büyük. Maskesiz dolaşmak hem zor hem de sağlıksız. Diyeceğim şu ki eğer zorunlu değilseniz Roma havalimanını bir süre kullanmayın.
Geçtiğimiz 7 Mayıs’ta sabaha karşı Roma Fiumicino havalimanında henüz neden bilinmeyen büyük bir yangın çıktı.
Avrupa’nın sayılı büyük havalimanlarından gerçek adı “Leonardo Da Vinci” olan Roma havalimanında “Terminal 3”te çıkan yangın nedeniyle seferler aksamaya başladı.
Yangın haberi Türkiye’ye gerektiği gibi pek yansımadı ama ben Roma’ya birkaç gün önce gittiğimde bunun çok ciddi olduğunu ve kullanılamaz hale gelen “Terminal 3” yüzünden uzun süre Fiumicino havalimanının tam kapasite kullanılamayacağını gözlerimle gördüm.
Yangının çıkış noktası olarak bir butik mağazanın kısa devre yapan klima aygıtı olduğu tahmin ediliyor. Havalimanını işleten “Aeroporto Di Roma” kurumunun zararda olduğu ve bu zararını sigortadan karşılamak için kasıtlı yangın çıkartıldığından şüphe eden medyalar da bulunuyor.
Şu anda durum şöyle: Bütün havayollarının Roma’ya seferleri, THY dahil yarı yarıya indirildi. İptaller zorunlu olarak uygulanıyor. Birikimler oluyor. Güvenlik kontrolü kadar pasaport kontrolünde de sorunlar yaşanıyor. Kuyruklar oluşuyor. Havayolu şirketleri yolcularına maske dağıtıyor. Maskesiz dolaşmak hem zor hem de sağlıksız. Diyeceğim şu ki eğer zorunlu değilseniz Roma havalimanını bir süre kullanmayın.
Mağazalar kül oldu, hasar çok büyük
Hükümet bir yangın komisyonu kurma girişiminde bunun için üç aylık bir süre var. Sanırım bu sonuna dek kullanılacak. Bu sürede yangının neden, nasıl çıktığı için bilimsel bir soruşturma yapılamıyor. Kanıtlar varsa bunları bulmak gerek. “Terminal 3” bölümündeki duty free ve diğer ünlü markaların mağazaları kül oldu. Hasar çok büyük. Daha şimdiden işten çıkartılmalara başlandı. Sendikalar ayaklandı. Her gün yanmış havalimanında grevler yapılıyor. Son olarak ilkel şartlarda portatif masalarda çalışan pasaport polisleri de iş bırakma tehdidi savurdu.
Kısacası bu kaos aylarca sürebilir.
“Farketmez Türkiye İslam ülkesi değil mi?”
Bu arada Roma’ya indiğimiz zaman uçağımız etrafını polis araçları sardı. Diğer yolcularla birlikte otobüslere bindirilip dar ve basık bir bölüme alındık. Burada elimizdeki çekçekler ve diğer eşyalar X raylerden geçirildi ancak kimlik kontrolü yapılmadı. Neden buradan geçirildiğimizi sorduğum güvenlik görevlisi. “Bütün Arap ülkelerinden gelen uçakların yolcularını zaman zaman buradan geçiriyoruz.” yanıtını verdi. Eşim İstanbul’un bir Arap ülkesinin bir kenti olmadığını söyleyince bu kez cevabı “Farketmez Türkiye İslam ülkesi değil mi?” oldu. Zaten aynı polisler bile böylesine bir kontrolü saçma bulduklarını itiraf ettiler.
Sonradan öğrendim Paris’teki “Charlie Hebdo” katliamından sonra AB böyle bir karar almış. Maalesef çok kötü bir duygu. Sadece THY değil Alitalia İtalyan havayollarının özellikle Orta Asya’dan, Orta Doğu’dan, Kuzey Afrika’dan gelen uçaklarına da sık sık uygulanıyormuş bu prosedür.
Yine öğrendiğime göre Dışişleri Bakanlığımız bu konu ile ilgili İtalya’dan Türk uçaklarına bu uygulamanın kaldırılması için girişimde bulunmuş. Umarım beklenen sonuç alınır ve bu eziyet kadar itibarımızı sarsan durum sona erer.
