spot_img
spot_imgspot_img
25.1 C
İstanbul
Salı, 17 Haziran 2025

THY’de hızlı büyüme kimleri korkuttu

Seçtiklerimiz

Türk Hava Yolları (THY) ile Lufthansa arasında yaşanan sert rekabet normal dışı gelişmelere de dikkat çekiyor. Nasıl olmasın ki; Türkiye Bergama altın madenlerinde yaşadığı tecrübeyi unutmadı. Altın madenlerinin çevresel zararlarına dikkat çekmek için yapılan çevreci gösterilerin meğerse altında ne kadar ecnebi güç yatıyormuş. Yıllar sonra Hopdediks figürünün aslında bir gizli servis ürünü olduğunu görebildik.Ekonomik mücadelelerin arka planında meğerse ne kadar belaltı mücadeleler de olabiliyormuş. Rekabet sadece piyasa şartlarında cereyan etmiyormuş. Avrupalı şirketler havayolu taşımacılığında aslında üç büyük Ortadoğulu havayolu şirketini rakip görüyordu. Afrika pazarında Air France ve Avrupa-Uzak Doğu pazarında Lufthansa bu şirketleri safdışı etmek için çok uğraştılar.

Ama karşılarında yeni bir güç çıktı: THY…

Bu güç nasıl oluştu?

İşte Hamdi Topçu bu sırrı şöyle anlatıyor: “2008 krizinde bütün hava yolu şirketleri küçülme kararı alırken biz tam tersine bu kriz bir fırsattır düşüncesinde olduk. Biz küçülme yerine büyüme kararı aldık. 2004 uçak siparişleri kısa-orta mesafe uçuşlarına uygun ‘dar gövdeli’ uçaklardı. Oysa biz 2008 krizinin ardından uzak uçuşlara uygun ‘geniş gövdeli’ uçak siparişlerine ağırlık verdik. Bu karar sonrası rakiplerimizin tadı kaçtı. Nitekim 2015 hedefini 2011 yılında çoktan yakalamıştık.

‘Herkes küçükse biz neden küçülelim’ kararı çok faydalı oldu. Diğer firmaların iptal ettiği uçak siparişlerini biz aldık. Zamanla Almanya pazarı dahil pazar payımız hızla gelişti. Ortaklıklar rakipliğe dönüştü. Dünya sivil havacılığının yüzde 65’i bizim üstümüzden uçuyor. Biz bu pazardan yüzde 0,5 olan payımızı 1,8’e çıkarttık. Önümüzdeki 7 yılda 2020 yılına kadar 38 milyar dolarlık uçak siparişimiz var. Geçmiş 10 yılda yüzde 450 büyürken önümüzdeki her yıl filoya 30 uçak katılacak. Üç sene içinde ‘geniş gövde’ uçak sayımız 80’i bularak uzak mesafelere daha fazla uçabileceğiz…”

Hamdi Topçu Türk Hava Yollarının hızlı büyümesini anlatırken Avrupa şirketlerinin durumunu düşünün. Büyük krize kadar Orta Doğulu zengin şirketlerle baş etmek için tüm uğraşlarını veren ve belki de bu nedenle THY ile ortaklıklara giren Batılı şirketler, şimdi karşılarında dev bir güç buldular. İstanbul’un uçuş avantajı 3 saati buluyordu. Amerika’dan Frankfurt’a gelmekle İstanbul’a gelmek aynı zamanı alıyor. Ama İstanbul’dan aktarım ile Orta Doğu veya daha doğuya gidecekler Frankfurt’a göre 3 saat avantajlıydılar. İşte bu noktada piyasa rekabeti ve belaltı hareketler akıllara geliyor. Lufthansa, Star Alliance ortak kulübünde yer almasına rağmen THY’nin millerini ¼ oranında kabul ettiğini ilan etti. Ortak uçuşları iptal edeceğini açıkladı.

Fakat kural dışı rekabet bu kadarla sınırlı kalır sanıyoruz: Mesela THY’de Mayıs 2012’de gece aniden sendika grev kararı alıyor. Hiçbir ön bildirim olmadan aniden alınan bu grev kararı herkesi şoke ediyor. Yönetim derhal yolcuların güvenliği ve uçuş sürecini kontrole alıyor. Grevden medyanın dahi haberi olmadan o gece saat 00.30’da birden THY’ye siber saldırı oluyor. Neyse ki yazılım güvenliğini üst düzey milli gören yönetim bu saldırıyı da çok zor şartlarda engelleyebiliyor. Anlaşılıyor ki saldırı yurt dışından yapılmış.

Bir düşünün;
Aniden alınan grev kararı
Grev kararını alan 25 yıllık saltanatçı sendika
Ve yurt dışı kaynaklı siber saldırı…
Bu olay bize çok şey gösteriyor: 10 yıldır THY için battı batacak yazan bir medya. Gezi’de yeni havaalanı istemeyiz diyen platform. Ve grev ile aynı gece yaşanan siber saldırı.
Meğer rekabet gerçekten çok sertmiş. (İbrahim Kahveci)

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika