İstanbul Havalimanı’nın işletmecisi İGA’nın CEO’su Kadri Samsunlu, Türkiye’nin sağlık sisteminde olduğu gibi havacılık sektöründe de önemli avantajlarının bulunduğuna dikkat çekti.
İstanbul Havalimanı’na ilişkin geçmişte gündeme getirilen ‘büyük’ eleştirilerinin özellikle korona döneminde çok önemli bir avantaj olarak öne çıktığını söyleyen Samsunlu, "Korona sonrasında havacılıkta sağlıkla ilgili tüm kurallar yeniden yazılacak.
İşte tam bu noktada İstanbul Havalimanı olarak büyüklüğümüz ve yeni teknolojimiz ile korona döneminde yeni sağlık standartlarına uyum sağlamada dünyanın en hızlı ve en iddialı havalimanıyız" dedi.
Ama 2020 yazının yavaş geçeceğini düşünüyorum. Havacılık normalleşme sürecinin kilit alanlarından biri. Havacılıkta 11 Eylül terör saldırısından sonra güvenlik standartları acayip değiştirilmişti.
Bugüne kadar havacılık sektörüne yönelik bağlayıcı sağlık standartları yoktu. Bundan sonra sektöre sağlık standartları da getirilecek. Havalimanları da bunları uygulamakla yükümlü olacak. Korona sağlık sektörünün ’11 Eylül’ü oldu. Biz İstanbul Havalimanı olarak getirilecek yeni sağlık standartlarının uygulanmasında şu anda dünyada en avantajlı havalimanıyız.
İlk etapta uluslararası bir birlik sağlanmasa bile ülkeler ikili anlaşmalarla bir süre karşılıklı uçuşlarını devam ettireceklerdir. Bu kapsamda Türk Hava Yolları (THY) da başlangıç senaryosunda 19 noktaya 75 uçuş yapmayı planlıyor.
Çok büyük diye getirilen haksız eleştiriler şimdi önemli bir avantaj olarak havalimanımızı öne çıkarıyor. Geçenlerde Londra’daki Heathrow Havalimanı’nın CEO’su havalimanında sosyal mesafe olmaz dedi.
Neden, terminalinde yer yok çünkü. Sadece mesafe mi hayır, terminalin havalandırmasında da fark yaratıyoruz. Biz korona çıktığı günden bu yana terminalin içine en son teknoloji havalandırma sistemimizle yüzde 100 temiz hava veriyoruz.
Ayrıca bizde her türlü pasaport, güvenlik kontrolü, bilet ve bavul işlemlerini yolcunun hiç kimseyle temas etmeden tamamen otomasyonla yapabilmesi mümkün.
Sağlık Bakanlığı ile görüştük, isterlerse havalimanında test yapılması için uygun yerimiz var. Bütün bunları kolaylıkla bir nefeste sayabiliyoruz. Ama emin olun bunlar birçok havalimanı için çok büyük yatırım demek. Uçuşlara yarın başlıyoruz densin, biz tüm standartlara 1 saatte geçeriz.
Bankaların projeye inançları tam. Bu doğru bir proje. Dolayısıyla bir sıkıntı yok. Refinansman süreci devam ediyor. Elimizdeki kredinin faiz yükümlülüklerini yerine getiriyoruz. Ana para yükümlülüklerini de sektörün biraz açılmasyla ilerleyen bir takvime bağlı olarak yerine getireceğiz.
Hiçbir şekilde Avrupa yakasının Atatürk Havalimanı’ndaki o iki piste ihtiyacı yok. Aynı yönde burada iki pist zaten var. Bir gün Atatürk Havalimanı’na dönülecek diye bir senaryo söz konusu değil. Dolayısıyla oradaki o iki piste gerek yok. Açıklama bu kadar basit.
Hatta uzun uçuş yapacaklardan en az 3 maskeyi yanlarında taşımalarını isteyeceğiz.
Patronlar bir an bile tereddüt etmeden devam dediler. Niye çünkü o piste bizim ihtiyacımız var. Krizin ilk günlerinde tüm hissedarlar aynı gün geldi, ‘her şeyden vazgeçeriz 3. pistten vazgeçmeyiz’ dediler. Ayrıca ikinci kuleyi de açıyoruz. Yeter ki talep gelsin biz çok daha iyi bir şekilde hazırız..