Rus gazeteciler uçak krizinden sonra Türklerin tutumunu inceledi
-Rus gazeteci Kevorkova: -"Türkiye’yi çok iyi biliyorum tüm bu yaşananlara rağmen Türk halkının Rusyalara yönelik tutumunda bir değişiklik görmedim" -"Türklerin, Suriyeli sığınmacılara nasıl sahip çıktığını gördüm. Sadece kamplarda değil, Türk halkı kendi şehirlerinde Suriyeli sığınmacılara kapılarını açmış durumda. Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara yaptığı ev sahipliğinin tarihte başka bir örneği yok" -Rus gazeteci Cemal: -"Krizden sonra Rusya’da Türkiye algısı değişti. Ancak Türkiye’de Ruslara karşı böyle bir değişim gözlemlemedim. Bu noktada propaganda ve basının negatif etkisinin büyük rol oynadığını düşünüyorum"
Hakan Ceyhan Aydoğan – Rusya ile yaşanan uçak krizinin ardından Türkiye’ye giden Rus gazeteciler, Türk halkının Rusyalara yönelik tutumunda bir değişiklik gözlemlemediklerini söyledi.
Rus gazeteci Nadejda Kevorkova, Türkiye gezisine dair gözlemlerini ve Rus-Türk ilişkileri konusundaki düşüncelerini AA muhabirine anlattı.
Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin farklı şehirlerinde çok sayıda insanla konuşma imkan bulduğunu belirten Kevorkova, Türk halkının Rusya tutumunda bir değişiklik gözlemlemediğini bildirdi.
Kevorkova, "Yakınları Rusya’da yaşayan, çalışan, üniversitede okuyanlarla konuştum. Rus vatandaşı akrabaları olan ya da Rusya ile iş yapan tanıdıkları olan insanlarla görüştüm. Konuştuğum insanlar Rusya’daki yakınlarının sorunlar yaşadığını belirtseler de ben bir Rus gazeteci olmama rağmen memnuniyetsizliklerini dile getirme ihtiyacı duymadı. 1998 yılından beri gidip geliyorum. Türkiye’yi çok iyi biliyorum tüm bu yaşananlara rağmen Türk halkının Rusya’ya tutumunda bir değişiklik görmedim" dedi.
-"Türkiye halkının Suriyelilere ev sahipliğinin tarihte başka örneği yok"
Kevorkova, Türkiye gezisinde sığınmacı kampları ve farklı şehirlere yerleşen Suriyelilerle görüştüğünü ifade ederek, "Türklerin Suriyeli sığınmacılara nasıl sahip çıktığını gördüm. Sadece kamplarda değil, Türk halkı kendi şehirlerinde Suriyeli sığınmacılara kapılarını açmış durumda. Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara yaptığı ev sahipliğinin tarihte başka bir örneği yok" değerlendirmesinde bulundu.
Anadolu topraklarının daha önce de kendisine gelenleri geri çevirmediğini vurgulayan Kevorkova, "Türkiye, tarihi misyonunu bugün Suriye ile sürdürüyor" diye konuştu.
-"Rusya’nın Suriye’de kimleri vurduğunu tüm dünya biliyor"
Kevorkova, Türk hava sahasının ihlal ettiği için düşürülen Rus uçağının ardından gerilen Ankara-Moskova ilişkilerine de değinerek, Rusya’nın Suriye’de Türkmen bölgesini vururken, Türkiye’nin göstereceği tepkiyi önceden hesapladığını savundu.
Suriye’de birçok kez bulunduğunu ve Türkmenlerin yaşadığı bölgeyi iyi bildiğini dile getiren Rus gazeteci Kevorkova, "Türkmen köylerini istemeden vurmanız imkansız. Bu bölgeyi Esed güçleri bile vurmadı. Rusya’nın neden özellikle burayı vurduğu büyük bir soru işareti. Rusya Türkmenleri vururken, Türkiye’nin buna göstereceği tepkiyi önceden hesap ediyordu" dedi.
Kevorkova, Rusya’nın Suriye’de düzenlediği hava saldırılarına ilişkin, "Rusya’nın Suriye’de kimleri vurduğunu tüm dünya biliyor. 19. yüzyılda yaşamıyoruz, Rusya ordusunun DAEŞ’i vuruyoruz açıklamaları tek kaynak değil" ifadelerini kullandı.
Son yıllarda Rus dış politikasında "kaba bir tarz" oluştuğuna dikkati çeken Kevorkova, Rus televizyonlarında başka bir ülke ya da halk hakkında kötü haberlerin normal hale dönüştüğünü söyledi.
Rusya’nın dış politika ile halkı içeride yaşanan sorunlardan uzak tutmaya çalıştığını savunan Rus gazeteci, ancak bunun çok uzun vadeli bir politika olamayacağını kaydetti.
-"Türk halkının Ruslara bakış açısı eskisi gibi"
Rus gazeteci Orhan Cemal, uçak krizinden sonraki Türkiye ziyaretinde oluşan genel kanıyı paylaşırken, "Türk halkının Ruslara bakış açısı eskisi gibi" olduğuna işaret etti.
Cemal, "Krizden sonra Rusya’da Türkiye algısı değişti. Ancak Türkiye’de Ruslara karşı böyle bir değişim gözlemlemedim. Bu noktada propaganda ve basının negatif etkisinin büyük rol oynadığını düşünüyorum" dedi. Uçak krizinden sonra Rus basınında Türkiye aleyhinde karalama kampanyası başlatıldığını anımsatan Cemal, basın aracılığıyla propaganda yapmanın Rus politik kültürünün bir parçası olduğuna dikkati çekti.
Cemal, Moskova ile ters düşen ülkelere karşı her seviyede reaksiyon gösterilmesi ihtiyacının Ruslarda artık otomatik bir hale dönüştüğünü anlatarak şöyle devam etti:
"Propaganda yapmak Rus politik kültürünün bir parçası. Bunda şaşıracak bir şey yok. Ukrayna örneğinde bunu gördük. Türkiye konusunda da aynı şey yaşanıyor. Aslında Türkiye tarafı krizin çözülmesi için adımlar attı. Rus uçağının pilotunun üst düzey askeri törenle Rusya’ya gönderilmesi bunlardan biriydi. Rus basının, ilk günden beri sınır ihlali nedeniyle düşürülen uçaktan ziyade, bambaşka iddialar üzerine haber yapması, Moskova’nın başka bir hesabının olduğunu gösteriyor."
Cemal, Rusya’da yürütülen Türkiye karşıtı propagandanın halk üzerinde etkili olduğunu, ancak kriz aşıldığında basında ve kamuoyunda rüzgarın tersine döneceğini savundu.
– "Putin, Suriye’ye Ukrayna çıkmazından kurtulmak için girdi"
Rusya’nın dış politikasındaki gelişmelerin doğru okunması gerektiğini belirten Cemal, "Kırım ve Ukrayna’nın doğusunda yaşanlar nedeniyle Rusya’nın Batı ile arası açıldı ve Putin uluslararası bir izolasyona maruz kaldı. Batı tarafından ‘kötü çocuk’ ilan edilen Putin, bu durumdan çıkmanın yolunu uzun yıllardır aktif olmadığı bölgeye askeri olarak girmede buldu" dedi.
Rusya’nın Suriye’ye "DAEŞ’le mücadele sloganıyla" girdiğini anımsatan Cemal, "DAEŞ’le mücadeleye birçok ülke katılsa da bu bir Amerikan projesidir. Yani aslında Putin, bir Amerikan projesine dahil oldu" diye konuştu.
