Milletin derdine derman olan bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Bakan Çelik, şunları söyledi:
Türkiye’yi nerede görmek istediğini bir kez daha gösterdi. Bizim bu yama anayasadan kurtulmamız gerekiyor. Gerçekten yama bir anayasa. Neresini değiştirirseniz değiştirin 12 Eylül ruhu, ihtilal ruhu içine sinmiş.
Bir fıkrasında mutlaka bir şey vardır. Onu tümden ortadan kaldırmak gerekiyor. 17 defa değişikliğe uğramış ama kimsede bu tablodan memnun değil. 2012 ve geleceğe dönük bir anayasayı mutlak suretle gerçekleştirmek gerekiyor. Niye önemli bu? Geriye bir daha dönülmesin Türkiye’de. O karanlık günler bir daha yaşanmasın diye buna şiddetle ihtiyacımız var. Milletin değerlerini sahiplenen, milletle çatışmayan bir anayasa olmalı. Dert değil derman olan bir anayasa olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Sandık önüne konulduğu zaman bu dayatmalara karşı tepkisini gösterdi. 1960 darbesinden sonra beklenen Cumhuriyet Halk Partisi idi. 1971 muhtırasıyla o gün Adalet Partisi uzaklaştırılmaya çalışıldı, muvaffak olunamadı. 1980 ihtilali ile Adalet Partisi’ni uzaklaştırdık dediler, onun müsteşarı olan rahmetli Özal’ı seçildi. 28 Şubat’ta Erbakan’ı uzaklaştıralım derken onun yetiştirdiği siyasetçiyi milletimiz iş başına getirdi.
Milletimizin aldığı en pahalı şey demokrasi oldu. Milletimize demokrasi çok pahalı bir elbise oldu. Ama milletimiz her defasında bu zamlı elbiseyi giymeyi tercih etti. Onun için milletimize müteşekkiriz.”
Türkiye’nin geçmişte birçok konuda gereksiz zaman kaybı yaşadığını ifade eden Çelik, 5 yıl önce darbe sözcüğünün söylenmesinin sıkıntı olduğunu, bugün ise her şeyin özgürce konuşulduğunu vurgulayarak, “Şu anda her şey ters düz oldu. Ters düz olanlar az bir kesim süreçten menfaat sağlayanlardı. Onlar şu an huzursuz, ama geniş kitlelerde huzursuzluk söz konusu değil. Geniş kitlelerde mutluluk var. Çünkü olması gereken normalleşme sürecini yaşıyor Türkiye. 10-15 yıl önce Kürtçe konuşmak sorundu. Şimdi Kürtçe televizyon var. Bir insan anadilini kendisi seçmiyor ki. Bu hakkı tartışmaya ne gerek var? Anadilini okumak istiyorsa buyursun, okusun. Bu insanın tabii hakkı. Geriye dönüp baktığımız zaman bu konuyu tartışmak bile ne kadar yanlışmış. Tartıştığımız birçok konunun ne kadar gereksiz zaman kaybına sebebiyet verdiğini şimdi daha rahat görüyorum” dedi.
ŞANLIURFA’DA UÇAK SEFERLERİ ARTIRILACAK
Bakan Çelik, Adıyaman temaslarının ardından karayolu ile seçim bölgesi olan Şanlıurfa’ya geldi. Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç tarafından kent girişinde karşılanan Bakan Çelik, daha sonra El Ruha Otel’de, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ve bürokratlar ile toplantıya katıldı.
Uzun süren toplantının sonunda gazetecilere açıklama yapan Bakan Çelik, Şanlıurfa’nın en büyük sorunu olan uçak yetersizliğinin ele alındığını belirterek, “Şanlıurfa’dan yapılan seferlerin ve uçuş noktalarının artırılmasını hedefliyoruz. İstanbul ve Ankara’nın yanı sıra İzmir gibi kentlere uçuşlar olacak ve mevcut sefer sayıları da artırılacak. Kültür ve turizmin başkenti olan Şanlıurfa’ya daha çok uçak seferi koyarak cazibe merkezine dönüştürmeyi planlıyoruz” dedi.
THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu da, uçuş seferlerinin artırılması konusunda çalışma yürüteceklerini belirterek, “Buradan yapılan uçak seferleri ve saatlerini yeniden düzenleyeceğiz. Farklı noktalara uçuş için de çalışma yapacağız. THY olarak Şanlıurfa’yı bu bölgede bir merkez olarak göreceğiz.
Şanlıurfa’yı Güneydoğu’dan en çok uçulan noktalarından birisi olacak. Biz bunun için elimizden gelen her katkıyı sağlayacağız. Çünkü bu şehirde tarih, turizm, kültür, tarım, sanayi herşey var. Bu konuda ayrıca, uçaklarımızda dağıtılan dergilerde 2 ay boyunca Şanlıurfa’nın tarihi ve turistik güzelliklerini yansıtan yayınlar yapacağız.
Yine, Şanlıurfa’nın tanıtım filmini de 1 yıl boyunca dünyanın her yerine yapılan uçuşlarda uçaklarımızda göstereceğiz” diye konuştu.