Topraklarının neredeyse tamamı işgal edilmiş, açlık ve sefalete mahkûm mazlum Filistin Halkı on yıllardır soykırıma varan toplu katliamlarla karşı karşıyadır.
Birikmiş sermaye gücünü kıyıcı bir silah olarak kullanan bir avuç Siyonist, Dünyanın tepesine çöreklenmiş kanun tanımaz, medeniyet yoksunu, ‘vahşi batı’ heveslisi mevcut ABD yönetimini arkasına almış, televizyon kameraları karşısında canlı yayın zulüm yapmakta, cinayetler işlemektedir. Üstelik pervasız ve yegâne destekçisi ABD hariç bütün Dünya’nın tepkisini hiçe sayarak.
Nitekim dün ABD, statüsü BM kararıyla güvence altına alınmış üç semavi dinin kutsal şehri Kudüs-ü Şerif’e elçiliğini nakletti. Bu adım, İsrail işgali altındaki Filistin’in kalbine ABD tarafından saplanmak istenen zehirli hançerden başka bir şey değildi. Tepeden tırnağa cesaret ve onur timsali mazlum Filistin Halkı bu kural tanımaz ve sefil provokasyon karşısında en temel insan hakkını kullanıp silahsız protesto eylemine girişti. Gözünü kan bürümüş Siyonistler, gözünü dahi kırpmadan yüzlerce topunu tüfeğini masum Filistinliler üzerine ateşledi ve 60 Filistinli kardeşimizi şehit edip binlercesini ağır yaraladı. Siz bu satırları okurken İsrail, bebek, çocuk ayırımı yapmadan Filistinli katletmeye devam ediyor. Sayıları ne kadar kalmışsa Filistin dışında bu vahşet karşısında dehşete düşen iyi insanların vicdanlarında da onarılamaz yaralar açıyor.
Onlarca Filistinli ağır silahlardan çıkan kurşunlarla parçalanıp ölürken olayların fitilini ateşleyen ABD Başkanı ağzı kulaklarında ‘İsrail için büyük gün’ diye beyanat veriyor. Dünya’nın dört bir yanında vicdanlı insanlar, hatta İsrail ve ABD’de yaşayan insaflı Yahudiler dahi İsrail Devletini protesto gösterileri düzenliyor, yürüyüşler yapıyor. Fakat bu gösterilerin tesirinin, sırtını ABD’ye dayamış İsrail için sinek vızıltısından öteye geçmediği aşikâr. Çünkü ve maalesef kaba kuvveti temel alan ve cinayetten beslenen bir rejimin anlayacağı tek dil kaba kuvvettir.
Yapılanlar karşısında öfkenin tek başına kifayet etmediğini defalarca gördük. Masumları öldüren, mazlumlara soykırımı hak telakki eden İsrail yönetiminin akıttığı kanda boğulacağı tarihsel bir gerçektir. Artık ayağa kalkma zamanıdır.
Selahaddin’den 1918’e kadar Mekke ve Medine gibi İslam’ın kutsal beldesi Kudüs’e hizmet etmiş; Müslüman, Hıristiyan, Yahudi bütün inançların serbestçe yaşamasını sağlamış Türkler, dün yaşanan soykırım girişiminden sonra muhakkak öncü rol üstlenmeli, tarihin ve mazlum Filistin Halkının kendisinden beklediği inayeti göstermelidir.
Bu amaçla İsrail mezalimi karşısında sıkılı tek yumruk olmuş Türk Milletinin tam desteğiyle yapılması gereken her şeyin bir an evvel yapılması önem arz etmektedir. Aksi takdirde araftaki Filistin halkı ve bu katliamdan cesaret alacak başka zalimlerin işleyecekleri zulümler için yarın çok geç olabilir. Olan biten karşısında ahlanıp vahlanma dışında Türkiye’den başka eylem koyacak devlet yoktur.
‘Dünya üzerinde bunca Müslüman,Biraz öfkelenip ayağa kalksa,Esir olur muydu Mescid-i Aksa.’
Türk Milleti’nin Kurumu Türk Hava Kurumu’ndan kamuoyuna saygıyla duyurulur.
