Atatürk Havalimanı`nın artan kapasiteyi karşılamaması üzerine İstanbul Sabiha Gökçen, Antalya ve Ankara Esenboğa ve ardından da İzmir Adnan Menderes Havalimanları`ndan daha çok şehre direk uçuş yapacak. İkram, teknik ve yer hizmetlerini yeni şirketler oluşturarak ayıran THY sadece büyümeye odaklanacak. Geniş gövdeli uçak filosunu Boeing 777 ve Airbus A330 üzerine kuran THY, geleceğin uçakları olarak adlandırılan A350 ve Boeing 787 modellerine de eşit mesafede duruyor. Habertürk`ün havacılık ve turizm programı Airport`a konuk olan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin Güntay Şimşek`in sorularını yanıtladı:
THY, TÜRKİYE MERKEZLİ GLOBAL BİR ŞİRKET
THY`nin her zaman hedeflediği uçak büyük uçak filosu olmuştur. THY büyümesini böyle sürdürürse Lufthansa ayarına ne zaman gelir?
THY`nin Lufthansa veya başka bir havayolunun ayarına gelmek gibi bir hedefi yok. Dünyanın ilk üçüne girmek için de bir çabamız yok. THY, Türkiye merkezli global bir şirket. Afrika`dan Asya`ya yolcu taşımamız mümkün değil. Bütün bunlar doğrultusunda THY`nin kapasitesi 700 uçağa çıkabilecekse biz de 700 uçaklık filoya sahip oluruz. Ancak kapasitemiz 350 uçak ile sınırlı ise bu sayıda kalırız. Filoda 700 uçak olmalı diye suni bir hedef ortaya atıp bunun peşine düşmeyiz.
SUNEXPRESS VE ANADOLUJET YÜKÜMÜZÜ HAFİFLETİYOR
THY ile bir ayağınız yurtdışında bir ayağınız da AnadoluJet ve SunExpress vasıtasıyla yurtiçinde. Bu iki şirketle ilgili koydunuz hedef nedir?
THY`nin vizyonu küresel iş yapan her şeyiyle dört dörtlük bir havayoludur. Böyle bir ürün konumlandırınca her türlü müşteri dilimine hitap edemeyebiliyorsunuz. Bu yüzden SunExpress ve AnadoluJet`i devreye aldık. Böylece farklı müşteri segmentlerine farklı ürünler sunabiliyoruz. THY`nin kalitesi ve ücret seviyesi belli. Bu ürünü ancak bu fiyata alabilirsin demek müşterinin beklentileriyle oluşmuyor. Bun yüzden AnadoluJet`i yarattık. SunExpress ise ağırlıklı olarak Avrupa`dan charter ve tarifeli turizm taşımacılığı yapıyor ve iç hatlarda bazı hatlarda uçuyor. SunExpress`i belli pazarlarda büyütüyoruz. Bu şirketler THY üzerinden önemli bir yük alıyor. Aksi takdirde belli seviyenin üzerindeki ürünü daha düşük fiyata satmak zorunda kalırdık ve zarar ederdik.
ŞİRKET ALIMI İÇİN FIRSAT ÇIKARSA DEĞERLENDİRİRİZ
Balkanlardan veya diğer komşulardan THY`nin kendi şirketleriyle ilgilendiğine yönelik bilgiler var. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
THY yurtdışında da makul, mantıklı bir fırsat olursa bununla ilgilenir. Elimizde bir know-how var. Bunu yurtdışındaki şirketlerde de kullanmak isteriz. Bosna`da zaten bir yatırımımız var. THY olarak şu an yurtdışında satın almak üzere bir şirket aramıyoruz ama güzel fırsatlar gelirse ilgilenmekten kaçınmayız. Bu konuda bazı fırsatlarda çıkıyor, yeri geldikçe değerlendireceğiz.
330 UÇAĞI BUGÜNKİ YÖNETİM YAPISIYLA YÖNETEMEYİZ
İkramda, teknikteki sorunları ayrı ayrı yapılanmalarla çözdünüz. Bunun sebebi nedir?
THY`yi devraldığımızda filoda 53 uçak vardı. O zamanın şirket yapısıyla 130 uçağı yönetemezdik. 2023 hedefimiz olan 330 uçağı da bugünün yapısıyla yönetemeyiz. Bu yüzden şirket yapımızı THY`nin büyümesine göre şekillendiriyoruz. Belli coğrafyalara, belli frekanslarda uçmak bunu da verimli bir şekilde gerçekleştirmek istiyoruz. Hedef bu olunca büyümemizin önünde darboğaz oluşturabilecek hiçbir unsur istemiyoruz. İkramla uğraşmak istemediğimiz için Turkish Do&Co doğdu. İkramı ihale ettik ama yüzde 50`si bizde böylece kontrolü elimizde tutuyoruz. Teknikte de aynı şekilde bir yapılanma olacak. Bir aksilik olmazsa Aralık ayında motor bölümünü Pratt&Whitney`e vereceğiz.
YER HİZMETLERİNE KAFA YORMAK İSTEMİYORUZ
Yeni şirketiniz Turkish Ground Service de (TGS) bu ayrıştırmanın son halkası mı?
330 uçaklık bir şirket nasıl yönetilmesi gerekiyorsa bütün yapı taşlarını oraya doğru ilerletiyoruz. Turkish Ground Service yer işletme şirketimiz de bunlardan bir tanesi.
THY yönetimi olarak yer hizmetlerine kafamızı yormak istemiyoruz. THY Teknik, ikram, yer hizmetlerinin THY büyürken destekçisi olmasını bekliyoruz. Bu yüzden bu hizmetlerin hepsini ayrıştırmayı tercih ettik. Yurtdışındaki örneklerde böyle çünkü şartlar şirketleri bu noktaya doğru itiyor.
THY Teknik, Turkish Do&Co ve TGS`den sadece THY için mi yararlanacaksınız yoksa THY markasıyla başka şirketler de bu hizmetlerden faydalanabilecek mi?
Arkasında THY güvencesi olan bir şirketin THY dışında da sektörde faaliyet gösteren şirketlere hizmet etmek, onlardan da para kazanmak gibi bir hedefi var. Her biri kendi başına bir kâr merkezi olmak hedefi taşıyor. THY yönetimi her işin içinde olarak kaliteyi garanti altına alıyor.
KENDİ TERMİNALİMİZ OLMASINI ELBETTE ARZU EDERİZ
Yurtdışında bazı havayollarının özel terminali var. Sadece THY`ye ait bir terminale sahip olmak istiyor musunuz?
İstanbul`da Atatürk Havalimanı`nda THY`nin kendi terminali olmasını elbette arzu ederiz. Önemli olan bu arzunun hakikatle örtüşmesi. Bu arzuyu hakikate dönüştürmek için üstümüze düşen görevi yaparız. Ancak Atatürk Havalimanı planlanırken bu denli bir büyüme öngörülmedi. Altyapı bizim kendi terminalimize sahip olmamıza imkân vermiyor.
YEŞİLKÖY, PERVANELİ VE EĞİTİM UÇAKLARINA YASAKLANMALI
Ulaştırma Şurası ile birlikte İstanbul`a kaç havaalanı lazım tartışması gündeme geldi? İstanbul`a yeni bir meydan yapılması konusunda ne düşünüyorsunuz?
İleride sahip olacağımız 330 uçaklık filomuzun hepsini Atatürk Havalimanı`ndan uçurmayı düşünmüyoruz. Ayrıca Atatürk Havalimanı`ndan eğitim uçakları ve pervaneli uçakların derhal kalkması lazım. Sivil Havacılık genel Müdürlüğü bu konuda çalışma yürütüyor. Önümüzdeki yazdan önce bir tedbir alınacağını düşünüyorum. Charter ve iş jeti trafiğiyle ilgili de bir takım tedbirler alınabilir. SMART Projesi devreye girdikten sonra İstanbul kulenin transit trafiği yönetme yükü de sırtından kalkacak ve bir rahatlama olacak. Bir takım IT yatırımlarıyla Atatürk Havalimanı pistlerinin saatte kaldırabileceği kapasite arttırılabilir. Bütün bu çalışmalara rağmen tüm trafiği buradan idare edemeyiz. İstanbul`da çok yakın mesafede üçüncü bir havalimanı yapılırsa aynı hava sahası kullanılacağı için kapasite üçe çıkmış olmaz. Atatürk Havalimanı, Sabiha Gökçen`e iki ayrı havalimanı olarak bakılamaz. İkisi birlikte 1.5 havalimanıdır. Üçüncü yapılsa ve çok yakına yapılırsa toplam 1.75 havalimanı olur. 3 liman vardır ama kullanabileceğiniz alan 3 hava sahası değildir. Bu yüzden daha uygun bir yere bir havaalanı yapılması ya da Çorlu`nun uluslar arası hizmet verebilecek bir havaalanına dönüştürülmesi daha uygundur. Çorlu`dan hızlı tren konularak İstanbul`a seri ulaşım yapılabilir.
SABİHA GÖKÇEN`İ İSTANBUL`UN İKİNCİ MEYDANI OLARAK GÖRMÜYORUZ
330 uçaklık bir filo hedefliyorsanız yeni merkezlere ihtiyacınız olacaktır. Sabiha Gökçen`den direkt uçuşlara başlayarak orayı bir merkez olarak seçtiğinizi düşünebilir miyiz?
Almanya`da Lufthansa fiziki şartlar elverse bütün uçuşlarını Frankfurt`tan yapar ama Münih`i de hub (merkez) yaptı. Bizdeki gibi fiili imkansızlıklar THY`yi bir arayışa itti çünkü talep var. Bu çerçevede Sabiha Gökçen`de yeni bir hub oluşturmanın ilk adımını attık. Ayrıca biz Sabiha Gökçen`e İstanbul`un ikinci havalimanı olarak bakmıyoruz. Avrupa İstanbul`u var bir de Asya İstanbul`u var. Sabiha Gökçen, Asya`da Kocaeli, Bursa`ya kadar bir alanı kapsıyor.
BOEING 787 VE AIRBUS A350`YE EŞİT MESAFEDEYİZ
Boeing 787 Dreamliner ve Airbus A350 gibi gelecek nesil uçaklardan hangisini tercih edeceksiniz?
Biz THY`nin gelecek için geniş gövdeli uçak filosunu Boeing 777 ve Airbus A350 modellerine üzerine bina ettik. Böylelikle tek bir modele bağlı kalmadık. Ancak diğer havayollarının olduğu gibi bizim de Boeing 787 ve Airbus A350 ile ilgili kafamızda hâlâ soru işaretleri var. Bunların biraz daha netleşmesini bekliyoruz. Bu sene sonuna doğru tahminimce netleşir. 2010 yılı içerisinde de gündemimizde bu uçaklar olur. 787 de alabiliriz, A350 de.