ABD’ye ait USS John Stennis adlı uçak gemisinin geçtiğimiz ay Basra’dan ayrılmasından sonra İran tarafından yapılan açıklamada, ABD gemilerinin tekrar Körfez’e dönmemesi gerektiği bildirilmişti. Ancak İran, önceki gün ABD’nin Basra Körfezi’ndeki deniz operasyonlarının ‘rutin’ olduğunu belirtmişti.
Dün ayrıca AB Dışişleri Bakanları, İran’a kademeli petrol ambargosu getirilmesi tasarısını onayladı. Tasarı uyarınca, İran’dan ham petrol ve petrol ürünleri ithalatı için yeni sözleşme yasaklanırken, yürürlüktekiler de 1 Temmuz 2012’ye kadar geçerli olacak. İran’dan petrokimya ürünleri ithalatı da durduruldu ve Avrupalı petrokimya şirketlerinin İran’daki yatırım ve ortaklıklarına yasak getirildi. Yeni yaptırımlar, İran Merkez Bankası’nı da hedef aldı. Buna göre, Banka’nın AB’deki aktifleri, meşru ticareti ve borç ödemelerini engellemeyecek şekilde kısmen dondurulacak.
Ayrıca Banka, AB’de altın ve diğer kıymetli madenlerin ticaretini de yapamayacak. Yaptırımların kabul edilmesinin ardından ilk açıklama İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı Muhammed İsmail Kevseri’den geldi. Kevseri, "Petrol satışında herhangi bir engellemeyle karşılaşırsak Hürmüz Boğazı’nı kesinlikle kapatacağız" dedi. Rusya da İran’a karşı yaptırım uygulamanın ‘kabul edilemez’ olduğunu açıkladı.
Fransa, İngiltere ve Almanya, AB’nin yeni yaptırım kararından sonra, İran’dan nükleer programını "hemen askıya almasını" istedi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, İngiltere Başbakanı David Cameron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in ortak imzasını taşıyan bildiride, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelere ciddi olarak başlamayı kabul etmesi halinde "kapının açık olduğu" da vurgulandı.
İran’da Batı ile nükleer müzakereler konusundaki süreç de devam ediyor. BM’den bir diplomat, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’ ndan bir heyetin 29-31 Ocak tarihleri arasında İran’da temaslarda bulunacağını açıkladı.