Özgün bir savaş uçağı geliştirme yolunda da projelerin devam ettiğini kaydeden Bakan İsmet Yılmaz, “F-35 uçaklarının Müşterek Taarruz Uçağı Programı kapsamında geliştirme ve test faaliyetleri devam etmektedir. Millî mühimmatlarımızın da entegre edileceği F-35 savaş uçağının bilgi füzyonu, görünmezlik ve ileri algılayıcı teknolojileri gibi gelişmişlik yetenekleriyle beraber 2020’li yıllarda Türk Hava Kuvvetlerinin önemli bir muharip unsuru olması öngörülmektedir. Hâlihazırda ilk 2 uçağın siparişi verilmiş durumdadır. Geçtiğimiz günlerde program kapsamında alınan kararla, ülkemiz, müşterek taarruz uçağının Avrupa bölgesi motor ağır bakım ve onarım merkezi olarak seçilmiştir. Bu kararla Türkiye’nin tecrübesi ve uzmanlığı, maliyet etkinliği ve uluslararası arenada bölgesel liderliği tescil edilmiştir. Bu sayede, Türkiye’nin Müşterek Taarruz Uçağı Projesi kapsamındaki en önemli hedeflerinden biri olan F-35 motorunun üretim ve bakım kabiliyetleri kazanılmış olacaktır. Ayrıca, aynı kararla, Türkiye 2018 yılından itibaren, en az üç yıl tek başına hizmet vermek üzere Norveç ve Hollanda’nın önünde program tesisi olarak F-35 depo seviyesi bakım hizmeti için 1’inci sırada seçilmiştir” dedi.
TBMM Genel Kurulunda, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı görüşmelerinde hükümet adına söz alan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, savunma programlarında kaydedilen başarılarla beraber, savunma ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirilen alımlarla da Silahlı Kuvvetlerin kabiliyetlerinin artırıldığını kaydetti.
2013-2023 vizyonu çerçevesinde Türkiye’nin dünya savunma sanayi alanında en gelişmiş 10 ülke arasına girmesi için çalıştıklarını söyleyen Bakan Yılmaz, “Yaşadığımız bu zorlu coğrafyada Silahlı Kuvvetlerimizin modernizasyonunda gerekli her ihtiyacını ülkemizin üretimiyle karşılamak temel gayemizdir. Bunu ülke bağımsızlığının olmazsa olmaz şartı olarak görüyoruz” dedi.
Savunma Sanayi Müsteşarlığında halen yürütülen savunma projelerine ilişkin bazı bilgileri paylaşan Bakan Yılmaz, “Altay Ana Muharebe Millî Tankımızın kritik tasarım süreci bu yıl mayıs ayında tamamlanmış ve doğrulama testlerine tabi tutularak 2 nihai prototipin üretimlerine başlanmıştır. Daha önce üretimi gerçekleştirilen 2 adet ön prototip üzerinde hareket ve atış kabiliyetlerine yönelik denemeler ise sürdürülmektedir. Altay Tankımızın seri üretiminin 2017 yılından itibaren başlaması ve Kara Kuvvetleri Komutanlığımızın envanterine girmesi beklenmektedir” diye konuştu.
Askerlerin mayın tehdidine karşı korunmasını sağlayan Kirpi Projesi kapsamında 614 araçtan 508 adedinin kabulünün gerçekleştiğini açıklayan Bakan Yılmaz, “Askerî bir tabur büyüklüğündeki bir kuvveti ana üst desteği gerektirmeksiniz kriz bölgesine intikal ettirebilecek havuzlu çıkarma gemisinin tedarike yönelik LPD Projesi kapsamında sözleşme görüşmelerine devam edilmektedir” şeklinde konuştu.
Cumhuriyetin ilk yıllarında başlatılan, ancak daha sonra akamete uğrayan havacılık çalışmalarının ardından ilk Türk tasarım eğitim uçağı Hürkuş 29’un Ağustos 2013 tarihinde ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini hatırlatan Bakan Yılmaz, “15 adetlik seri üretim için Savunma Sanayi İcra Komitesi kararı alınmış ve proje kapsamında üretilen prototip uçağın uçuş testleri 10 Eylül 2014 tarihinde başlamıştır” ifadelerini kullandı.
ATAK Projesi kapsamında 6 adet helikopterin teslimatının gerçekleştirildiğini ifade eden Bakan Yılmaz, “Helikopterimizi asimetrik savaş alanında, dünyadaki operasyonel anlamda en iyi çözüm ve şimdiden ihracat potansiyeli yüksek bir proje olarak değerlendiriyoruz. Bu proje kapsamında 59 adet helikopter Türkiye’de üretilecektir” açıklamasında bulundu.
Gerek tasarım ve üretim gerekse hareket ve lojistik anlamda Türkiye’ye önemli kabiliyet kazandıracak olan A400M stratejik ulaştırma nakliye uçağının da ilkinin teslim alındığını belirten Yılmaz, “3 adet ‘AWACS’ diye bildiğimiz Barış Kartalı uçağımız yer destek merkeziyle birlikte teslim alınmıştır, 2015 yılında alınacak son uçakla birlikte teslimatlar tamamlanacak ve böylelikle Hava Kuvvetlerimizin önemli bir güç çarpanı olacaktır. Modern piyade tüfeğimizin üretimine başladık. Alçak irtifa hava savunma sistemi füzeleri başarıyla sonuçlandı. Orta irtifa füze atışı başarıyla gerçekleştirildi ve GÖKTÜRK-2 füzesinden sonra yer gözlem uydu teknolojilerinin geliştirilmesiyle de İMECE Projesi’ni de başlatmış bulunmaktayız” diye konuştu.