Yeni kurulacak havayolu şirketi konusundaki iki gündem dışı konuşmanın ilkini İskele Bağımsız Milletvekili Ejder Aslanbaba yaptı.
Aslanbaba, yeni kurulacak şirketle ilgili detayları kendilerinin de bilmediğini belirterek, halkı temsil ettikleri için Salı günü kurulması beklenen havayolu şirketi ile ilgili yapılan ”çelişkili” açıklamalara netlik kazandırılmasını istedi.
Minimum hisse alımının 100 bin dolar olduğunu hatırlatan Aslanbaba, Şirketin 15 milyon dolara kurulacağının ve eski KTHY’nin üç uçağının kiralanacağının söylendiğini kaydetti.
Ejder Aslanbaba, hedefin; bir milyon turist olduğunu ancak 5 uçakla bu rakama ulaşılamamışken 3 uçakla nasıl ulaşılacağını sordu ve bunun mümkün olmadığını söyledi.
Uçak başı 45 – 50 personelle bu rakama ulaşmanın mümkün olmadığını söyleyen Aslanbaba, yapılan açıklamalar değerlendirildiğinde İngiltere’ye sefer yapılamayacağının ortaya çıkmakta olduğunu savundu.
Yönetim yüzde 60’ın elinde olması gerekirken, yüzde 10 hisse sahibinin elinde olacağını ve bunun mantıksız olduğunu öne süren Aslanbaba, şirketten hisse alan işadamlarını belirsizlik içerisinde aldıkları riskten dolayı” tebrik etmek gerektiğini söyledi.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığının adının Ulaştırmama Bakanlığı olarak değiştirilmesi gerektiğini savunan Aslanbaba, bakanlığın ülkeye turist getirmek isteyen üç havayolunu engellerken, Turizm Bakanlığı’nın ise ülkeye turist getirmek için para harcamakta olduğunu öne sürdü.
SOYER
CTP – BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer de, yeni kurulacak havayolu şirketi ile ilgili konuşarak, ülkede büyük boşluklar oluştuğunu ve iktidarın objektif olarak şeffaf olmadığını ileri sürdü.
Aylardır hastanelerde ilaç olmadığını, İlaç Eczacılık Dairesi Müdürü’nün ise sonunda açıklama yaparak Maliye’nin para vermediğini, bu nedenle kendi sorumluluklarında olmadığını açıkladığını ifade eden Soyer, bunun nedeninin, Sağlık Bakanı Ahmet Kaşif’in kurultayda genel başkanlığa aday olmasının olup olmadığını sordu.
KTHY’nin özelleştirilerek devreden çıkarıldığını savunan Soyer, KTHY’nin kamudan olan alacaklarının ödenmesi gerektiğini, bunları kimin ödeyeceğinin belli olmadığını, ancak mesuliyetin devlete ait olduğunu söyledi.
Yeni kurulacak şirketin hayırlı olmasını dileyen Soyer, KTHY’nin mal varlıklarının ise ne olduğunun açıklanmasını istedi.
KTHY çalışanlarının alacaklarının ne olacağını da soran Soyer, KTHY’nin slotlarının kaybedildiğini, isim hakkı ve uçuş hakkının ne olduğunu sordu ve bunların hepsinin para demek olduğunu belirtti.
KTHY’nin ismi beş para etmezse biz 3 kuruş etmeyiz diyen Soyer, yeni kurulacak şirketin ise adının bile daha belli olmadığını kaydetti.
Şirketin adı konusunda sessizliğin hakim olduğunu ve duyumlarına göre şirketin adında “Kıbrıs” adı geçmemesinin istendiğini söyleyen Soyer, yüzde 30’luk devlet payında KTHY’nin emlaklarının bulunup bulunmadığını da sordu?
Şirketin üç uçakla başlayacağını, ancak uluslararası hava kurallarına göre tarifeli seferler için en az 5 uçak gerektiğini ve direkt İngiltere uçuşu yapılamayacağını kaydeden Soyer, “Bu şirket direkt uçuş yapamayacak. Bu kurulacak şirketin hükmü Türkiye’nin Trakya sınırına kadardır” dedi.
KTHY çalışanlarının hasta olduklarında Sosyal Sigortalardan faydalanamadığını belirterek, bunu eleştiren Soyer, yeni kurulacak şirkette eski KTHY personelinin bir kısmının istihdam edileceğinin geri kalanının ise rehabilitasyona tabii tutulacağının açıklandığını, ancak bunun ne anlama geldiğinin belli olmadığını kaydetti.
Personel alımlarındaki kriterlerin ne olacağının belli olmadığını da savunan Soyer, net olarak kaç kişi alınacağının ve bunların özelliklerinin açıklanması gerektiğini ifade etti.
Şirketin merkezinin neresi olacağının da açıklanması gerektiğini söyleyen Soyer, hükümeti bir bütün olmamak ve vizyonsuzlukla suçladı.
Soyer, şirketin isminde Kıbrıs’ı çağrıştıran bir şeyler olması gerektiğini kaydetti ve yüzde 60 hisseli özel sektörün temsiliyet hakkının artırılmasını istedi.
SANER
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hamza Ersan Saner de, “Bir anda her yeri toz duman hissettim, oysa yeni bir havayolu oluşturuyoruz” dedi.
Saner, KTHY’nin bugünlere neden niçin geldiğinin, binalarının ne olduğunun araştırıldığını ve hepsinin ortaya çıkacağını, bu konuda fazla konuşmayacağını söyledi.
Yeni şirketin THY örnek alınarak kurulmakta olduğunu ve onda olduğu gibi şirkette özel sektörün söz sahibi olacağını kaydeden Saner, “THY olmadan kurulacak bir şirketin göklerde olamayacağını” ifade etti.
Saner, 3 uçakla tarifeli sefer yapılamayacağının söylendiğini, ancak o zaman da KTHY’nin 5 uçağından 2’sinin zaten Türkiye’den Finlandiya’ya uçuş yaptığını, ihtiyacın aslında 3 uçak olduğunu söyledi.
İlk etapta yüzde 47 hissenin devlette düşünülmesinin nedeninin KİT yaratmamak, yüzde 10’un da THY’nin destek olması için düşünüldüğünü belirten Saner, THY’ye bu teklifin götürüldüğünü ve TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın THY’ye bu misyonu yüklediğini kaydetti.
Tüm çalışmaların, THY’nin hisse ortağı olacağını ortaya koymadan ancak onun bilgi ve deneyimlerinden faydalanılacak bir kurum olduğu bilinci ile yapıldığını anlatan Saner, şirkete hissedar olmak için ilk etapta 43 başvuru yapıldığını ve bu başvuru sahiplerine fizibilite raporları ve yeni kurulacak şirketin sözleşmesini içeren iki kitapçık verildiğini söyledi.
Gizliliğin THY’nin oturup ortak olacağı kararını alıp borsaya bildirmesinin ardından kalktığını belirten Saner, ilk olarak yüzde 47 hisseyi devlette tutarken 5 yıl içerisinde yüzde 30’a indirmeyi planladıklarını ifade etti.
Özel sektör ile yapılan toplantıda devletin yüzde 47 hissesi olmasından rahatsızlık duyulması nedeniyle hisse miktarını beş yıl sonrası için düşünülen düzeye yüzde 30’a düşürdüklerini anlatan Bakan Saner, yüzde 43 hisseyi KKTC’den şirketlerin oluşturduğu bir konsorsiyumun aldığını kaydetti.
Yüzde 60 hissesi olacak özel sektörün yönetim kurulu temsiliyetinin 1 kişi olduğunu, ancak bir daha artırabileceklerini söyleyen Saner, yüzde 60 özel sektör hissesinin yüzde 43’ünü konsorsiyumun aldığını, kalan yüzde 17’ye de 100 bin dolar ile işadamlarının sahip olabileceğini ifade etti.
“SABİHA GÖKÇEN’DEN UÇAK DEÐİŞMEDEN STANSTED’E UÇULACAK”
Saner, ilk üç yılda Türkiye destinasyonlarına ve İngiltere’ye uçmayı planladıklarını söyledi.
Sabiha Gökçen’den uçak değişmeden Stansted’e uçulacağını kaydeden Saner, yeni şirketin avantajının THY’nin uçtuğu 128 noktaya uçma hakkını yakalanması olduğunu bildirdi.
“ADINDA KIBRIS OLACAK, RENGİ YEŞİL VE TURUNCU OLACAK”
Yeni havayolunun adında “Kıbrıs” olacağını ve 3 isim üstünde tartışacaklarını söyleyen Saner, renginin ise yeşil ve turuncu olacağını kaydetti.
Protokolün gelecek hafta imzalanma aşamasına geleceğini belirten Bakan Saner, hedeflenen bir milyon yolcuya THY ile yapılan çalışmalar sonunda ulaşıldığını, herkesin bekleyip bunu göreceğini söyledi.
Saner, Trabzon’a 2011’de uçuş vereceklerini ve bunu izin vermedikleri iddia edilen havayolları ile yapacaklarını belirtti.
Hollanda, Brüksel ve Polonya’dan turist getirmek için başvuran ve kendilerinin izin vermedikleri havayolu iddialarının ispat edilmesini isteyen Bakan Saner, bakanlık olarak her türlü bilgiyi vermeye hazır olduklarını kaydetti.
Havayolu çalışanlarında profesyonelliğe gitmek zorunda olduklarını ve THY ile profesyonel olarak çalışabilecekleri göreve çağıracaklarını belirten Saner, diğer çalışanlar için de 4 alternatif üzerinde durarak yasa tasarısını Meclis’e getireceklerini söyledi.
Yazılı soruların okunmasının ardından bugünkü Meclis Genel Kurulu tamamlandı.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 13 Aralık Pazartesi günü 2011 Mali Yılı Bütçesi’ni görüşmeye başlayacak.
