Tek motorlu uçağıyla geçtiğimiz yıl dünyanın etrafını 37 günde turlayan ilk Türk pilotu Tufan Sevinçel, yeni bir deneme yaparak bu süreyi bir haftaya indirmeye hazırlanıyor.
Her türlü hava şartında ya da tehlikede uçmayı öğrenen ve hobi olarak başladığı pilotluktaki en önemli hedefini gerçekleştiren Tufan Sevinçel şimdi de dünyanın etrafında yedi veya sekiz günde sadece yakıt ikmali için iniş yaparak bir uçuş denemesi gerçekleştirmeyi planlıyor.
AA muhabirinin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Sevinçel, Temel Pilot Brövesi (PPL) aldığı ilk günden itibaren bu projeyi hayata geçirmeyi istediğini, dünyanın etrafını dolaşma fikrinin tüm pilotların hayali olduğunu söyledi.
Dünyanın etrafını dolaşmak için 2006 yılında hazırlıklarına başladığını anlatan Sevinçel, tek motorlu uçakla dünya turu yapmak için teknik açıdan donanım gerektiğini, bilginin bu işin temeli olduğunu ifade etti.
Uçuş tecrübesi kazanmanın ise çok fazla zaman aldığına değinen Sevinçel, şunları kaydetti:
”Bu unsurlar bir araya getirilirse başarıya ulaşılabilir. Bu işi yapabileceğime inanınca iki yıl süren hazırlık aşamasına geçtim. Dünyanın çeşitli bölgelerinde konuyla ilgili eğitimlere katıldım. Dünya turu uçuşu çok teknik bilgi ve dayanıklılık gerektiren bir aktivite.
Kendimi hazır hissettiğimde 2009 yılı Temmuz ayında İngiltere’den uçuşa başlayarak toplam 18 ülkenin hava sahasını kat ettim ve 34 bin 207 kilometre uçtum. 35 hava alanına iniş yaptım ve toplam 141 uçuş saati süren bu faaliyet oldukça zor meteorolojik koşullarda gerçekleşti. 37 günlük dünya turumda 1980 yılı Fransız yapımı Robin Aignon modeli, 180 hp gücünde bir uçak kullandım.”
Dünya turunun en büyük sıkıntılarından birinin hava sahalarından ve hava alanlarından alınan izinler olduğunu dile getiren Sevinçel, ”Pek çok prosedür var, Rusya’dan izin almak yaklaşık bir yıl sürdü, Moğolistan’a sadece iniş için bin 500 dolar ödedim. Tüm bunları üst üste koyunca gezide 100 bin dolardan fazla harcadım” diye konuştu.
-”TÜRK HAVACILIK TARİHİNDE BİR İLK OLACAK”-
Tufan Sevinçel, bu yılın sonunda gerçekleştirmeyi düşündüğü yeni bir projesi olduğunu belirterek, tek motorlu uçakla dünyanın etrafını yedi ya da sekiz günde sadece yakıt ikmali için yere inerek turlamak istediğini söyledi.
Daha önce yaptığı dünya turunun amacının zaman kısıtlaması olmadan sadece dünyanın etrafını dolaşmak olduğunu kaydeden Sevinçel, ”Bu deneme ise dünyanın çevresini tek motorlu uçakla en kısa zamanda dolaşmaya yönelik. Zaman kısıtlaması dahilinde iki Türk pilotu olarak, değişmeli olarak, uçakta uyuyarak, yerde hiç zaman geçirmeden ikmaller hariç aralıksız uçuş olacak. Yedi veya sekiz gün içerisinde sadece ikmal yapmak için dokuz hava alanına iniş yapacağım. Bu uçuş denemesi Türk havacılık tarihinde bir olacak” dedi.
Uçuş denemesi için sponsor firmalarla görüşmelere başladığını anlatan Sevinçel, kısa zamanda sonuç almayı umduğunu, sponsor temininde bir gecikme olması halinde, denemesini Türk Hava Kuvvetlerinin 100. kuruluş yılı olan 2011 yılına aktaracağını ifade etti.
-”UÇUŞ HİKAYELERİMİ KİTAPLAŞTIRDIM”
Dünyanın etrafında geçirdiği 37 güne ilişkin bir kitap hazırladığını anlatan Sevinçel, kitabın Mayıs ayında raflardaki yerini alacağını kaydetti.
Kitabında, 37 gün süren uçuş boyunca başımdan geçen olayların detayına yer verdiğini belirten Sevinçel, ”Yolculuğumda edindiğim tecrübeler ve aldığım dersler havacılara yol gösterecek bir biçimde detaylandırılıyor. Kitapta indiğimiz ve üzerinde uçtuğumuz ülkelerin havacılığa bakış açılarıyla ilgili bilgiler de fotoğraflar eşliğinde yer alıyor” diye konuştu.
Sevinçel, tur sırasında çektiği fotoğrafları da İstanbul Atatürk Havaalanı Dış Hatlar Terminali Sergi Salonu’nda Temmuz ayında izlenime sunacağını, serginin daha sonra TAV firması tarafından işletilen diğer hava alanlarında açılacağını bildirdi.
-”TÜRK HAVACILIÐINA YENİ BİR SOLUK GETİRMEK İSTİYORUM”-
Bugüne kadar herhangi bir Türk pilotunun bu kadar uzun mesafeli bir uçuş projesinde yer almadığına değinen Sevinçel, sözlerini şöyle tamamladı:
”Türk havacılık tarihinde başarılı hava muharebeleri dışında pilotlarımızın elde ettiği sivil bir başarı maalesef yok. Amacım Türk havacılığına yeni bir soluk getirebilmek ve havacılıkla ilgili projeleri olan pilotlara farklı bir bakış açısı sunabilmek.
Dünyanın en iyi pilotları arasında sayılan Türk pilotları neden sivil başarılara imza atmayı kendilerine hedef olarak seçmemişler. Bir ülkede havacılığın gelişmesi ne hava yolları ne de hava kuvvetleri sayesinde olur. Havacılığın gelişmesi ‘Genel Havacılık’ adını verdiğimiz küçük uçakları uçuran amatör pilotların omuzlarındadır. Uçuş okulları dışında küçük uçak sayısı elliyi aşmıyorsa o ülkenin havacılığında bir problem var demektir.”