THY’nin hostes kıyafeti için 8 ay önce açtığı yarışmada seçtiği Dilek Hanif, bu iş için 75 bin euro aldı. Kaftanlı, fesli çizimle gündeme gelen Hanif, iddiasını koruyor: Çok güzel bir şey çıkaracağım
Bugüne kadar sade ve şık tasarımlarıyla tanınan Dilek Hanif özellikle yurtdışı işlerinde Osmanlı’dan esintiler taşıyan tasarımlarlarla yıllardır adından söz ettiren bir isim. 2004’ten bu yana Paris’te yaptığı defile ve işlerde Osmanlı’dan yola çıkarak farklı çalışmalara imza attı. Şimdi de New York 5. caddede şehrin en lüks alışveriş noktalarından biri olan Bergdorf Goodman’da defile hazırlığında.
Ancak Hanif, şu sıralar bu konularla değil THY için tasarladığı kıyafetlerin folklorik havası, uzun boyları ve kalın çoraplarla gündemde.
Dilek Hanif’in THY için hazırladığı tasarımlar karşılığında anlaştığı ücret yaklaşık 75 bin euro. Kendi deyimiyle Paris’te yaptığı bir defilenin maliyetinin yarısı. Hanif THY projesinin gelişim sürecini ve gelişmeleri Milliyet’e anlattı.
‘Para için yapmadım’
Kaç versiyon çizdiniz, hangilerinde karar kılındı?
50 parça çizdik. Bunun 25’i parçası kadın, 15 parçası erkek. 10 parça da pardösü, palto gibi üst giyim seçenekleri var. 20’ye yakın parça da başlık, fular, düğme gibi aksesuar. Daha bitmemişleri var içlerinde.
Ne kadar aldınız bunun karşılığında?
Senede iki kez Paris’te defile yapıyorum. Bir defilemin yarı bütçesi (Dilek Hanif’in bir Paris defilesinin maliyeti yaklaşık 150 bin euro) bile değil. Para için yaptığım bir iş değil, prestij tarafı var.
‘Kaftan güvenli değil’
Çok eleştiri alan kaftandan, uzun boydan söz ediyorsunuz. Kaftan sürekli hareket halinde olan hostesler için uygun bir kıyafet mi? Bu tasarımları yapmadan önce hosteslerle konuştunuz mu?
Bitmemiş bir işti, üzerinde çalışıyorduk. Mesela gündeme gelen kıyafetlerdeki kumaş, üzerinde kesin mutabakata vardığımız bir kumaş değildi. Kaftanın güvenli bir kıyafet olmadığını düşünüyorum. Konfor açısından da rahat değil. Zaten başta seçenekler arasında da yoktu.
Hosteslerle konuştum tabii, ben daha önce de Atlas Jet’e kıyafet tasarladım. Kıyafetler yanmaz kumaştan olacak, rahat olacak, servisi engellemeyecek, hava aldıracak, daha bir sürü detay var. İyi birşey olması için uğraşıyorum. Ve yapacağım da. Çok güzel bir şey çıkacak.
THY’nin önerisiydi
Kaftan uygun bir tasarım değilse neden tasarladınız?
Ben profesyonelim, işimi yapıyorum. THY benim müşterim. Bir de uzun boy görmek istediler, yaptım. Kaftan seçeneği seçilmiş olsaydı onay vermezdim, altına imza atmazdım.
Kaftanı sunduğumuz THY seçici kurulundaki toplantıda masanın etrafında oturan yöneticilerin hepsi zaten bunun sağlıklı bir tasarım olmadığını söyledi. Ardından toplantıda üstü çizildi. "Çağdaş, etnik hepsine bakalım" dediler. "Aksesuarlarda da etnik bir şey görelim, biraz daha gelenekselden, birkaç parça daha yapın, bir görelim" dediler. Görmek istendi, bir bakalım dediler, gördüler…
O sunumun üzerine biz iki sunum daha yaptık. Yeni seçeneklerde kaftan boyu denilen o boyda yapılan hiçbir çalışma yoktu. Ama bu eski sunumun fotoğrafı çıktı ortaya…
THY yabancı bir şirketten marka danışmanlığı alıyor. Hep doğuyla batıyı sentezliyorlar. Kendi kültürümüzü de gündemde tutmak yönünde bir vizyon var. Kendi kültürümüzden mi korkacağız. Bu yabancı şirket etnik unsurlar da olması yönünde tavsiyede bulunmuş. Sanırım bu nedenle böyle bir istek geldi. Olmadık bir spekülasyonun içine düştüm. Olayı Atatürkçülüğümden tutup ruhunu satmışlığa kadar götürdüler.