Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları üçüncü çeyrek sonu finansal sonuçları açıkladı.
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “İçinde bulunduğumuz havacılık sektörü, Kovid-19 pandemisinden en çok etkilenen sektör oldu. Nisan ve Mayıs aylarındaki karantinalar sırasında, ülkeler arası sınırların kapanması nedeniyle yolcu sayımızın neredeyse sıfıra düştüğünü gördük. Bu nedenle, mart ayından bu yana gerekli maliyet düşürücü aksiyonları paydaşlar, hissedarlar, yatırımcılar ve çalışanlarımız arasında adil bir şekilde paylaştırmak için çalışıyoruz. Bu denge konusunda elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı düşünüyorum. Pandemiye oldukça süratli bir şekilde tepki verip nakit faaliyet giderlerimizi ikinci çeyrekte yüzde 55, üçüncü çeyrekte de yüzde 53 oranında düşürmeyi başardık. Bu başarıda en büyük pay çalışanlarımıza ve alt yüklenicilerimize aittir, kendilerine özellikle teşekkür etmek isterim.
Pandemi, sözleşmelerimizde bir ‘mücbir sebep’ olarak açık bir şekilde tanımlanmıştır. Bu nedenle, sözleşmelerimizdeki ‘mücbir sebep’ maddelerine istinaden kaybedilen gelirimizin tazmini için ortaklık yaptığımız havacılık otoritelerine gerekli başvuruları yaptık. Sözleşmeden sözleşmeye farklılık gösterebilecek tazminat yöntemleri, zaman uzatma, kira erteleme veya zararlarımızı telafi etmek için başka yöntemler olabilir.
Temmuz 2020 itibarıyla Türkiye, Tunus ve Makedonya’daki havalimanlarımız dış hat uçuşlarına yeniden açıldı. Çok sınırlı bir şekilde açılan Gürcistan’ın Kasım ayında tam açılışını bekliyoruz. Gene Eylül ayında sınırlı bir şekilde açılan Medine’de de açılma kapsamının Kasım ayında genişlemesini bekliyoruz. Zagreb Havalimanı ise salgın sırasında açık kaldı.
Sınırların yeniden açılmasından sonra ülkeler arasındaki trafiği belirleyen en önemli etken, ülkelerin birbirlerini karşılıklı ‘güvenli ülkeler’ listelerine alması oluyor. Her ülke, kendi belirlediği ‘güvenli ülkeler’ listesine giren ülkelerden karantina gereksinimi olmadan yolcu kabul ediyor. İki ülkenın birbirini karşılıklı ‘güvenli ülke’ listesine almasıyla birlikte iki ülke arasında ticari seyahat trafiğinde anlamlı bir artış başlıyor.
Türkiye ile birbirlerini karşılıklı olarak güvenli ülke ilan eden ülkelerin sayısı çoğaldıkça Ağustos 2020’den itibaren Türkiye’deki havalimanlarımızda anlamlı bir toparlanma başladı. Türkiye ile karşılıklı güvenli ülke listesinde bulunan bu ülkelerin sayısının sınırlı olmasına rağmen özellikle Antalya ve Bodrum’da oldukça hızlı bir toparlanma yaşandı. Eylül ayında Antalya dış hat yolcusu aylık bazda 2019 yolcusunun yüzde 45’i seviyesine kadar çıktı. Bodrum’da da Eylül ayında, gene aylık bazda, 2019 dış hat yolcusu seviyesinin yüzde 59’una kadar ulaştık. Sekiz hafta gibi kısa bir süre içinde ve pandemi koşulları hala devam ederken gerçekleşen bu hızlı toparlanma, kısa mesafeli ekonomik tatil destinasyonlarına yönelik birikmiş seyahat talebinin varlığını gösteriyor. Bu da bize, normalleşme başladığında, havalimanlarımızdaki toparlanmanın çok hızlı olabileceğine dair kanıt sağlıyor.
Almatı Havalimanı satın almasının finansmanı görüşmeleri kapsamında kullanılacak kredi için IFC ve EBRD’den ön onayı aldık ve işlemin kapanmasından önce yapılması gereken son çalışmalar da neredeyse tamamlandı. Satın almayı 2020’nin dördüncü çeyreğinde kapatmayı planlıyoruz. Almatı’nın cirosunun turizm sektörüne duyarlılığı oldukça az ve esasen Yeni İpek Yolu üzerinde hareket eden kargo ve transit trafiğinden etkileniyor. Bu defansif özellikleriyle öne çıkan Almatı’nın finansalları pandemiden portföyümüzdeki havalimanlarına göre çok daha az etkilendi. Mülkiyetimizdeki ilk havalimanı olacak olan ve bu nedenle imtiyaz yenileme riski bulunmayan Almatı, işlem kapandığında portföyümüz için önemli bir değer ortaya çıkaracak.
Bir süredir üstünde çalıştığımız Tunus borç yapılandırma görüşmelerini de sonuçlandırmaya çok yaklaştık. Anlaşmanın tamamlanmasıyla birlikte detayları açıklayacağız.
Ekonomi yönetimimiz pandemi sürecinde özellikle istihdam kayıplarını önlemek için oldukça hızlı ve etkili önlemler aldı. Bu bağlamda pandeminin istihdam üzerindeki etkilerini azaltmak için açıklanan son ekonomik paketi de oldukça yerinde ve önemli buluyorum. Hızlıca ve proaktif bir şekilde alınan bu önlemler, Yeni Ekonomi Programı’nda 2021 için açıklananan yeniden büyüme rotasına giriş için oldukça faydalı olacaktır.
Bu tarihi zamanlardan geçerken bize güven veren en önemli unsurlar güçlü bilanço yapımız ile çalışanlarımız, hissedarlarımız ve iş ortaklarımızın sarsılmaz desteği. Kendilerine bu vesileyle en derin şükranlarımı sunuyorum” dedi.