Savunma Sanayii Başkanı Görgün: “Çelik Kubbe”nin Stratejik Yapısını İlk Kez SAHA İstanbul’a Anlattı
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, daha önce farklı açıklamalarda bahsettiği çok katmanlı hava savunma sisteminin “Çelik Kubbe” ismiyle resmileştiğini ve yapay zekâ destekli komuta kontrol mimarisinin detaylarını ilk kez “SAHA SOHBET” yayınında paylaştı.
T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Türkiye’nin savunma sanayi vizyonunu değerlendirdiği açıklamasında, ilk kez çok katmanlı hava savunma sistemine ait yapının adını net biçimde “Çelik Kubbe” olarak tanımladı. 6 Ağustos 2024’teki Savunma Sanayi İcra Kurulu toplantısında bu ismin resmen verildiğini açıklayan Görgün, sistemin yalnızca savunma bileşenlerinden değil, stratejik bir yapay zekâ destekli komuta kontrol mimarisinden oluştuğunu vurguladı.
Haluk Görgün, “Çelik Kubbe” kavramının yalnızca teknik bir sistem değil, stratejik bir savunma doktrini olduğuna dikkat çekti:
“Çelik Kubbe eş zamanlı değil, eş güdümlü çalışmayı; bir arada değil, birlikte çalışmayı simgeleyen bir konsepttir. Sistem, tehditleri en uzak mesafeden en hızlı şekilde algılayarak yapay zekâ destekli karar destek mekanizmasıyla bertaraf edebilecek.”
Görgün’ün tanımladığı yapıya göre sistem; SİPER (uzun menzil), HİSAR O ve O+ (orta menzil), HİSAR A ve A+ (kısa menzil), KORKUT ve SUNGUR gibi sistemleri tek bir komuta kontrol ağı içinde entegre ediyor. Ayrıca radarlar, elektro-optik sensörler, sinyal bozucular ve lazer sistemleri de bu yapıya entegre şekilde çalışıyor.
Yapay Zekâ ile Ortak Hava Resmi
Çelik Kubbe’nin kalbinde yer alan komuta kontrol yapısı, tüm hava savunma unsurlarının ortak bir hava resmi içinde haberleşmesini sağlıyor. Bu yapı, tehditlerin tespiti ve önlenmesinde yalnızca insan kararına değil, yapay zekâ tabanlı algoritmalara da dayanıyor. Görgün’e göre sistem, tehdit algılandığında karar destek sistemleriyle en uygun karşılığı belirliyor ve uygulamayı yapacak unsura zamanında iletilmesini sağlıyor.
Yerli Üretim Entegrasyonun Gücü
Sistemin tamamı yerli ve milli olarak geliştirilmiş bileşenlerden oluşuyor. Bu durumun entegrasyon sürecini büyük ölçüde kolaylaştırdığını vurgulayan Görgün, “Eğer tüm bu sistemleri farklı ülkelerden alsaydık, ortak çalışabilirlik büyük bir mühendislik sorunu olurdu. Ama biz aynı mühendislik kültüründen gelen sistemleri bir araya getiriyoruz” dedi.
Savunma Ekosisteminde Stratejik Dönüşüm
Görgün’ün açıklamaları yalnızca teknik bir sistemin değil, Türkiye’nin savunma sanayi yaklaşımında ekosistem temelli bir dönüşümün de habercisi. Alt yüklenicilerden üniversite laboratuvarlarına kadar tüm katmanları kapsayan dikey-yatay entegrasyon stratejisi, sadece yerli üretimi değil; sürdürülebilirliği, finansal dayanıklılığı ve ihracat potansiyelini de merkeze alıyor.
Görgün, hava savunma sistemlerinde ana entegratör firmaların yüzlerce alt yükleniciyle çalıştığını hatırlatarak, %21 KOBİ zorunluluğu ve %2 yerlileştirme payı gibi mekanizmaların bu yapının sürdürülebilirliği için kritik olduğunu ifade etti.
Geleceğe Hazırlık: 6. Nesil ve Ötesi
Savunma Sanayii Başkanlığı’nın vizyonunda sadece bugünün sistemleri değil, geleceğin muharebe ortamına uygun yeni nesil platformlar da bulunuyor. Görgün, “Sensör füzyonunun merkezde olduğu, insanlı ve insansız sistemlerin yapay zekâ desteğiyle entegre biçimde çalıştığı bir savaş konsepti” üzerinde çalıştıklarını açıkladı. KIZILELMA, ANKA-3, HÜRJET ve KAAN gibi platformların geliştirilmesinin yanı sıra bu araçların birlikte hareket edebileceği operasyonel algoritmalar üzerinde de yoğun bir mesai yürütülüyor.
İhracat ve NATO Vizyonu
Görgün, 2023’te savunma sanayi ihracatının 7,1 milyar dolar olduğunu, 2024 sonunda bu rakamın 8,5 milyar doları aşmasını beklediklerini belirtti. Ayrıca, bu ihracatın yüzde 50’sinden fazlasının NATO ve AB ülkelerine yapıldığını vurguladı.
Savunma Sanayii Başkanlığı bünyesinde NATO ilişkilerine özel bir müdürlük kurulduğunu belirten Görgün, Türkiye’nin, NATO’nun “Multi-Domain Operations” ve “Innovation Continuum” gibi gelecek vizyonuna doğrudan katkı sunduğunu kaydetti.
Sadece Sistem Değil, Strateji Üretiyoruz
Haluk Görgün’ün açıklamaları, Türkiye’nin savunma sanayii yaklaşımının sadece ürün geliştirmekten ibaret olmadığını; strateji üretme, entegrasyon yönetme ve uluslararası ağlara yön verme gibi daha geniş bir vizyon içerdiğini gösteriyor. “Çelik Kubbe”, bu dönüşümün hem simgesi hem de anahtarı olarak öne çıkıyor.