ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dün yaptığı açıklamada Çin’in Tayvan’a karşı tutunduğu saldırgan tavra değinmiş ve uyarlarda bulunmuştu. Bu uyarının ardından Çin’in nasıl bir tavır takınacağı merak konusu olurken, bugün Çin’e ait 25 savaş uçağı Tayvan’ın hava sahasına girdi.
Focus Taiwan’ın haberine göre Tayvan Savunma Bakanlığı, ADIZ’ı ihlal eden Çin savaş uçaklarının 14’ünün J-16, 4’ünün J-10 savaş uçağı, 4’nün H-6K bombardıman, 2’sinin Y-8 deniz karakol, birinin de KJ-500 erken uyarı ve kontrol uçağı olduğunu açıkladı.
BLİNKEN UYARMIŞTI
Çin uçaklarının Tayvan’ın güneybatı bölgesinde uçuş gerçekleştirdiğini belirten Bakanlık, Çin savaş uçaklarının, hava sahasından ayrılması için Tayvan’ın kendi savaş uçakları ve hava savunma sistemlerini harekete geçirdiğini aktardı.
Söz konusu ihlal ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Çin’i Tayvan konusunda uyarmasının ardından geldi. Blinken, dün yaptığı açıklamada, Pekin yönetiminin Tayvan’a yönelik “saldırgan tavırları” ve Tayvan Boğazı’ndaki artan tansiyonun endişe yarattığını kaydetmişti.
“ÇOK CİDDİ BİR HATA OLUR”
Tayvan’a bölgede barış ve güvenliği sağlamak için verdikleri sözün arkasında olduklarını vurgulayan Blinken, “Şunu size söyleyebilirim ki Tayvan’ın şu anki statükosunu zorla değiştirmeye çalışmak çok ciddi bir hata olur.” ifadesini kullanmıştı. Çin savaş uçakları, Tayvan’ın ADIZ’ını 26 Mart’ta 20 uçakla ihlal etmişti.
ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞI
Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949’da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971’e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin’i temsil etmişti.
1950’ler ve 1960’larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti’nden Çin Halk Cumhuriyeti’ne çevirmesinin ardından, 1971’de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin’in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan’ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, “Tek Çin” ilkesini benimseyerek Çin’i uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini savunuyor ve Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakilen diplomatik ilişkiler kurmasına, BM’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.