spot_img
spot_imgspot_img
24.5 C
İstanbul
Perşembe, 3 Temmuz 2025

Kayıp Malezya uçağının gizemi bir yıldır çözülemedi

Seçtiklerimiz

Malezya Havayolları’na ilişkin Boeing 777-200 tipi yolcu uçağı, Kuala Lumpur’dan havalandıktan kısa bir zaman akabinde Vietnam hava sahasında radardan kayboldu. MH370’in ortadan kaybolması ile radarda son görüldüğü bölge başta olmak üzere, uçağın düşme olasılığı olan sahalarda arama çalışmaları start verdi .

 

Vietnam tarafından başlatılan faliyetlere kısa zaman akabinde Malezya, Çin, Singapur, Filipinler, ABD ve Avustralya da yer aldı . Diğer ülkeler de uydular aracılığıyla bölgeyi taramaya start verdi . Havadan, denizden ve karadan başlatılan arama çalışmalarında kayıp uçaktan haber alınamayınca akıllarda birden fazla sual  işaretleri belirdi, komplo teorileri üretildi.

 

Türlü komplo teorileri 

Aramalar sürerken uçağın pilotları hakkında iddialar ortaya atıldı. Kaptan pilot Zahari Şah’ın Malezya eski başbakanlarından Enver İbrahim hayranı olduğu ve başbakanın hapse mahkum edilmesine kızdığı için uçağı kasıtlı olarak düşürdüğü iddiaları komplo teorilerinin başlangıcı oldu.

 

MH370’i arama çalınmaları 10 ülkenin katılım ile Malaga Boğazı ve Malezya’nın batı kısımlarına odaklanırken, kısımda uçağa ilişkin olabileceği iddia edilen deniz üzerindeki "yağ tabakası" ümitleri boşa çıkardı. Uçağa iki kişinin sahte pasaport ile bindiği ve bu kişilerin terörist olduğu iddiaları dikkatleri bu yöne çevirse de araştırmalar bu senaryoyu da boşa çıkardı.

 

Malezyalı Sivil Havacılık şefi Azharuddin Abdul Rahman, uçağa sahte isim ile binenlerden birisini İtalyan Milli Takımı forması giyen siyahi futbolcu Mario Balotelli’ye benzetmesi dikkatsiz açıklamaların en ilginçlerinden biriydi. Uçağa sahte isimle binen Delavar Seyed Muhammed Madreza ve Puria Nur Muhammed Mehrdad isimli İranlı yolcuların hem siyahi hem de herhangi bir terör bağlantısı olmadığı anlaşılınca bir teori daha sona erdi.

 

Kayıp uçağı arama çalışmaları 8-14 Mart tarihlerinde ilk arama bölgesinde devam ederken armaya dahil olan ülke sayısı 13’e çıktı. Bölgede aramaya  dahil olan gemi ve uçak sayısı 80’e ulaştı. Arka arkaya gerçeği yansıtmayan şüphelerden akabinde bu defa uçağın yolcuları arasında mevcut bulunan Çinli iş adamlarının isimleri ön plana çıktı. Peidong Wang, Zhijun Chen, Zhihong Cheng ve Li Ying
isimli yolcuların, Jacob Rothschild’e ilişkin yarı iletken işi yapan Freescale Semiconductor firması’nın patent ortakları olduğu iddia edilmesi ortaya atıldı. İddiaya göre, ortaklık anlaşması uyarınca " 5 ortaktan dördü ölürse tüm patent Rothschild’in firmasına geçecekti" ve uçak bu yüzden düşürüldü. Bu iddia en uzun  zaman gündemde kalanlar arasında katıldı .

 

Asya Pasifik bölgesinin mühim ülkelerinden biri olan Malezya’nın eski başbakanı Mahatir Muhammed tarafından Lahey’deki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne alternatif olarak kurulan ve George W. Bush, Tony Blair, Dick Cheney, Donald Rumsfeld ve eski Başsavcı Alberto Gonzales gibi isimlerin yargılandığı Kuala Lumpur Savaş Suçları Mahkemesi yüzünden Malezya’ya korkutma  vermek için uçağın Batılı güçler tarafından düşüldüğü iddiaları da uzun zaman  konuşuldu.

 

Rusya medyasında bulunan söylenenlere göre ise Malezya uçağının "Hiç" lakaplı biri tarafından kaçırıldığı ve rehinelerin Pakistan’da yer altında tutulduğu ileri sürüldü. Bir komplo teorisi de Malezya’da yayınlanan The New Strait Times gazetesinde çıktı. Haberde, uçağın okyanusa düşmediği ve bilinmeyen bir yere emniyetli bir şekilde iniş yapmış olabileceği iddia edilmesi katıldı .

 

 Dünyanın en etraflı araması

Malezya uçağının arkasında sual işaretleri bırakarak ortadan kaybolmasından 10 gün akabinde arama faaliyetlerine 26 ülkenin dahil olması ile dünyanın o güne kadarki en etraflı araması başlatıldı. Şayet kayıp uçağın izine rastlanamadı. Güney Çin Denizi, Endonezya, Bengal Körfezi, Kazakistan ve Türkmenistan sınırlarına yakın bölgelerde dahi gercekleşen araştırmalar sonuçsuz kaldı.
Havadan, karadan, denizden ve uydular aracılığı ile uzaydan süren  dünyanın en etraflı aramasında günler geçmesine karşın ilerleme kaydedilemezken uyduların tespit ettiği deniz üzerinde yüzen parçaları uçaklar bir türlü bulamadı. Tayland uyduları tarafından tespit edildiği açıklanan okyanus üzerinde yüzen 300 parçalık enkaz görüntüsünden de bir sonuç alınamayınca, enkaz parçalarını gören ve dünyayı her saniye izleyen uyduların dev uçağı izleyememesi
sual işaretlerinin artmasına sebep oldu.

 

Yolcuların parası çalındı 

Ortadan kaybolmasından akabinde "uzaylıların kaçırmış olabileceği" dahil hakkında birden fazla teori üretimi yapılan uçakta mevcut bulunan yolcuların hesabından para çekilmesi bomba şok etkisi yarattı. Kayıp uçakta mevcut bulunan dört yolcunun hesabından yaklaşık olarak 111 bin Malezya ringiti (37 bin 467 Avustralya doları) çalındığı anlaşıldı . Hırsızlığı yapan biri banka çalışanı iki kişi sonunda yakalandı .

 

Güney Hint Okyanusu’na azaldı iddia edilmesi  

Muazzam uçağın hiçbir ülkenin radarına takılmadan ortadan kaybolmasına bir anlam verilemezken, 19. yüzyılda keşfedilen dalga fenomen yöntemi ile İngiliz Inmarsat uydusu verilerine göre, uçağın Güney Hint Okyanusu’na düştüğü belirtildi . Arama çalışmaları sürat ile bölgeye kaydırıldı, arama kurtarma liderliği Avustralya’ya bırakıldı. Şayet harcanan çabalar bir zaman akabinde uçağın hata yerde arandığının açıklanması ile yerini ümitsizliğe terk etti.

 

Havadan arama bitti 

Uyduların tespit ettiği olası enkazların yer aldığı bölgelerde başlatılan havadan arama çalışmalarında da bir sonuca ulaşılamayınca nisan sonunda havadan gercekleşen aramaların sona erdiği belirtildi . Batı Avustralya’nın başkent Perth’in güneyindeki havadan arama çalışmalarında 4, beş milyon kilometre karelik alan Avustralya, Yeni Zelanda, Malezya, Japonya, Güney Kore, Amerika, İngiltere ve Çin’e ilişkin uçaklar tarafından tarandı ama netice alınamadı.

 

Deniz dibinden sinyaller 

Havadan gercekleşen arama çalışmalarından netice alamayan ülkeler, Güney Hint Okyanusu’nda arama faaliyetlerine dahil olan Avustralya’nın "Okyanus Kalkanı" isimli gemisinin okyanus dibinden sinyaller alması ile bu defa okyanus tabanına odaklandı. Aramalar, sinyallerin gelmekde olduğu kısımda yoğunlaştırıldı ancak bir zaman   akabinde sinyallerin uçağa ilişkin olmadığı belirtildi . Aramalar daha güneye kaydırıldı.

Bilim adamları tarafından Malezya uçağının düştüğüne inanılan Güney Hint Okyanusu’ndaki yeni arama bölgesine yoğunlaşan çalışmalarında deniz radarları ile donatılan Bluefin-21 isimli insansız denizaltılar okyanus dibine yollandı.

MH370 sefer sayılı uçağın kaybolmasından beri bir yıldır sürdürülen arama çalışmalarının en sonunda olan deniz tabanını insansız deniz altılarla tarama yönteminde de henüz bir netice alınamadı. Okyanus tabanının üç boyutlu haritaları çıkartılarak süren çalışmaların ne vakit ve nasıl sonuçlanacağı bilinmiyor.

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika