Uluslararası Uzmanlar Değerlendirdi: AZAL Uçağının Düşüşünde Dış Etki Bulguları
Azerbaycan Hava Yolları’na (AZAL) ait Embraer 190-100 IGW tipi yolcu uçağının 25 Aralık 2024 tarihinde Kazakistan topraklarında düşmesiyle sonuçlanan kazaya ilişkin uluslararası soruşturma süreci devam ediyor. Soruşturma, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) Ek-13 hükümleri çerçevesinde yürütülüyor.
Kazanın teknik incelemesi, Kazakistan Ulaştırma Bakanlığı koordinasyonunda; Azerbaycan, Rusya, Brezilya ve ICAO temsilcilerinin katılımıyla sürdürülürken, Azerbaycan, Kazakistan ve Rusya’da ayrıca adli soruşturmalar da yürütülüyor. ICAO prosedürleri gereği, ilk aşamada yayımlanan ön rapor, yalnızca tespit edilen bulguları içeriyor; analiz ve sonuç bölümlerine yer vermiyordu.
ARA AÇIKLAMA: İÇ PATLAMA BULGUSU YOK
Nihai raporun henüz tamamlanamaması nedeniyle Kazakistan makamları, ICAO kuralları doğrultusunda kamuoyuna ara açıklama yayımladı. Bu açıklamada, uçakta bulunan oksijen tüplerinin zarar görmediği belirtilerek uçak içinde meydana gelen bir patlama ihtimali dışlandı.
Ara açıklamada ayrıca, uçakta hasara yol açan yabancı metal parçaların tespit edildiği ve bu parçaların patlayıcı özellik taşıyan bir mühimmat sistemine işaret ettiği kaydedildi. Ancak, söz konusu sistemin hangi silah platformuna ait olduğuna dair teknik bir tanımlama yapılmadı.
UZMAN DEĞERLENDİRMELERİ: DIŞ ETKİ VURGUSU
Kazakistan tarafından yayımlanan ara açıklama ile birlikte; Azerbaycan, Kazakistan, Rusya, Brezilya ve ICAO’dan uzmanların ortak teknik değerlendirmeleri doğrultusunda, kazanın herhangi bir teknik arıza kaynaklı olmadığı, uçağın dışsal bir etki sonucunda kontrolünü kaybederek düştüğü yönünde güçlü bulgular bulunduğu ifade ediliyor.
Bu değerlendirmelerde, uçağın düşüşüne yol açan etkenin dış müdahale niteliği taşıdığına dikkat çekilirken, nihai tespit ve hukuki sonuçların ancak final raporun yayımlanmasıyla netlik kazanacağı vurgulanıyor.
GÖZLER NİHAİ RAPORDA
ICAO Ek-13 kapsamında hazırlanacak nihai raporun; bugüne kadar elde edilen tüm teknik verileri, analizleri, olay zincirini ve benzer kazaların önlenmesine yönelik güvenlik tavsiyelerini içermesi bekleniyor. Uzmanlar, nihai raporun yalnızca kazanın nedenlerini değil, çatışma bölgeleri ve riskli hava sahalarına yönelik sivil havacılık operasyonlarında alınması gereken ilave tedbirleri de gündeme getireceğini değerlendiriyor.
Yetkililer, soruşturma sürecinin teknik, tarafsız ve veri temelli şekilde sürdürüldüğünü; nihai rapor açıklanana kadar kamuoyunda kesin yargılardan kaçınılması gerektiğini özellikle vurguluyor.




