Havacılık Kompozitleri Pazarı 2035’e Kadar 3,1 Milyar USD’ye Ulaşacak: Hafiflik, Dayanım ve Sürdürülebilirlik Talebi Büyümeyi Hızlandırıyor
24 Kasım 2025 — Küresel havacılık kompozitleri pazarı, uçak üretimindeki hafif malzeme ihtiyacının artması, sürdürülebilirlik hedeflerinin yükselmesi ve yeni nesil uçak programlarının hız kazanmasıyla birlikte güçlü bir büyüme eğilimine girdi.
Endüstri verilerine göre pazarın, 2024’te yaklaşık 1,5 milyar USD seviyesinde olduğu ve 2035’e kadar 3,1 milyar USD’yi aşarak CAGR %6,7 ile büyüyeceği öngörülüyor.
Bu büyüme, hem ticari havayolları hem de askeri havacılık segmentinde daha dayanıklı, daha hafif ve yakıt tasarrufu sağlayan malzemelere yönelik talebin hızla artmasından kaynaklanıyor.
Pazar Büyümesini Destekleyen Temel Dinamikler
Kompozit Kullanımının Yaygınlaşması
Yeni nesil uçaklar—özellikle Airbus A350, Boeing 787, Embraer E2 ve COMAC C919 gibi modeller—kompozit gövde oranlarını %50 seviyesine ulaştırırken, bakım maliyetlerini ve yakıt tüketimini önemli ölçüde düşürüyor.
Sürdürülebilirlik Odaklı Üretim
Havacılık sektörünün karbon emisyonlarını azaltma hedefleri, üreticileri kompozit malzemeler ile üretilen hafif uçak komponentlerine yöneltiyor. Bu eğilim, özellikle Avrupa Birliği’nin SAF ve karbon regülasyonlarıyla daha da güçlendi.
Gelişmiş Üretim Teknolojileri
Otomasyon, dijital ikiz, termo-plastik kompozitler ve reçine enjeksiyon kalıplama (RTM) gibi yöntemlerin gelişmesi üretim hacimlerini artırırken maliyetleri düşürüyor.
Uçak Sağlığı İzleme Sistemleri ile Entegrasyon
Yeni kompozit yüzeyler; sensör, IoT ve uçak sağlık izleme sistemleriyle uyumlu yapıda geliştiriliyor. Bu da bakım maliyetlerini azaltan yeni bir pazarı doğuruyor.
Türkiye’nin Rolü: Yerli Kompozit Üreticileri Öne Çıkıyor
Türkiye, özellikle TUSAŞ, Kordsa, DowAksa, Turkish Technic, TEI gibi firmaların yatırımlarıyla küresel tedarik zincirinde payını büyütüyor.
Türkiye’de Öne Çıkan Gelişmeler:
- TUSAŞ, Airbus ve Boeing’e kompozit parça tedarikini artırdı.
- Kordsa, gelişmiş reçine sistemleri ve karbon takviyeli kompozitlerde küresel oyuncu haline geldi.
- Turkish Technic, bakım sırasında kullanılan kompozit tamir merkezlerini 2025’te genişletti.
- Türkiye’deki havacılık fakülteleri, kompozit bakım, onarım ve üretim eğitimlerini artırıyor.
Bu gelişmeler, Türkiye’yi hem üretim hem de bakım tarafında bölgesel bir kompozit üssü haline getiriyor.
Bölgesel Analiz
Kuzey Amerika — Pazar Lideri
- Boeing ve GE gibi büyük üreticiler burada konumlanmış durumda.
- Geniş filoya sahip havayolları, kompozit retrofit ve tamir talebini artırıyor.
Avrupa — Teknoloji ve Sürdürülebilirlik Merkezi
- Airbus’ın geniş kompozit üretim ağı bulunuyor.
- AB’nin çevre düzenlemeleri, kompozit kullanımını teşvik ediyor.
Asya-Pasifik — En Hızlı Büyüyen Bölge
- Çin ve Hindistan’ın genişleyen havayolu filoları pazarı hızla büyütüyor.
- COMAC ve Hindistan’ın HAL projeleri kompozit talebini katlıyor.
Sektörde Öne Çıkan Küresel Oyuncular
- Airbus Composites
- Boeing Material Technologies
- Hexcel Corporation
- Toray Industries
- Meggitt
- Kordsa Global (Türkiye)
- DowAksa (Türkiye)
- Spirit AeroSystems
- Safran Composites
Hangi Segmentler Daha Hızlı Büyüyor?
| Segment | 2024 Değeri | 2035 Tahmini | CAGR |
|---|---|---|---|
| Yapısal Kompozitler | 850 M USD | 1.7 B USD | %7,1 |
| Termoplastik Kompozitler | 300 M USD | 680 M USD | %7,5 |
| Motor Kompozitleri | 200 M USD | 430 M USD | %7,0 |
| İç Mekân Kompozitleri | 150 M USD | 290 M USD | %6,1 |
Geleceği Şekillendirecek 5 Trend
- Kompozit yoğunluklu hibrit ve tamamen elektrikli uçak tasarımları
- Termoplastik (recyclable) kompozitlere talebin hızlanması
- Kompozit bileşenlerde 3D baskı teknolojilerinin yükselişi
- UAV ve eVTOL sektörünün kompozit talebini ikiye katlaması
- AI destekli kompozit bakım-onarım (MRO) süreçlerinin yaygınlaşması
Havacılık kompozitleri pazarı, yalnızca uçak üretim hacminin artmasıyla değil; sürdürülebilirlik baskıları, yeni nesil motor teknolojileri ve eVTOL pazarının büyümesiyle birlikte 2035’e kadar iki katın üzerinde büyüme gösterecek.
Kompozit malzeme; yakıt maliyetlerinin yükseldiği, karbon ayak izinin önem kazandığı ve uçakların daha dayanıklı olması gerektiği bu dönemde havacılığın stratejik omurgası olmaya devam edecek.




