The National Interest Analizi: ANKA-3 ile Türkiye’nin Orta Doğu’daki Hava Gücü Potansiyeli
ABD merkezli The National Interest dergisi, Türkiye’nin yeni nesil muharip insansız hava aracı ANKA-3’ü (MIUS) detaylı şekilde inceledi. Analiz, ANKA-3’ün Türkiye’yi Orta Doğu’da hâkimiyet sahibi hava gücü konumuna taşıyabilecek kapasiteye sahip olduğunu öne sürüyor.
ANKA-3’ün teknik özellikleri arasında düşük radar görünürlüğü (stealth benzeri gövde tasarımı), iç silah bölmeleri, yüksek irtifa uçuş kabiliyeti ve 1.200 kg’a kadar harp yükü taşıyabilme yeteneği dikkat çekiyor.
Detaylar
Gelişme Süreci ve Teknik Kapasite:
ANKA-3’ün ilk prototipleri 2023’te test uçuşlarını gerçekleştirdi. Aralık 2023’te yapılan test uçuşlarında, belirtilen irtifada bir saate yakın havada kalabildiği bildirildi. Gövde uzunluğu yaklaşık 17,5 metre, kanat açıklığı ise yaklaşık 8 metre. Maksimum hizmet tavanı 40.000 feet olarak belirtiliyor.
Stealth / Düşük Görünürlük Özellikleri:
Analize göre ANKA-3’ün “flying-wing” tipi gövdesi, radar görünürlüğünü azaltıcı özellikler taşıyor. Dahili silah bölmeleri, silahların dışa açık olmasına kıyasla tespit edilme riskini düşürüyor. Böylece düşman hava savunma sistemlerinin sayısal ya da radar tabanlı tehditlerine karşı avantaj sağlanması bekleniyor.
Operasyonel ve Bölgesel Etkiler:
Analiz, ANKA-3’ün Türkiye’nin bölgede hâlihazırda kullandığı İHA/SİHA kapasitesini daha ileri bir düzeye taşıyacağı görüşünde. Suriye, Libya, Kafkasya gibi çatışma sahalarında İHA’ların sağladığı istihbarat, gözetleme ve darbe kabiliyetini ANKA-3’ün stealth ve yüksek irtifa avantajıyla daha etkili kullanabileceği ifade ediliyor. Ayrıca Ege Denizi’ndeki hava sahası meseleleri ve terörle mücadele operasyonlarında taktiksel üstünlük sağlayabileceği belirtiliyor.
İhracat ve Savunma Sanayii Bağlamı:
Türkiye’nin Bayraktar TB2 gibi platformlarla elde ettiği uluslararası başarılar, savunma sanayii yatırımları, ANKA-3 ile bu ivmenin sürdürülmesini sağlayacak unsurlar olarak görülüyor. Analiz, Türkiye’nin ihraç potansiyelinin artacağı ve yerli üretim ile dışa bağımlılığın azalacağı beklentisini taşıyor.
Gelecek Planları ve Entegrasyon:
ANKA-3’ün 2026 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde aktif olarak konuşlandırılması bekleniyor. Ayrıca “sadık kanat adamı” (loyal wingman) konseptinde insanlı uçaklarla birlikte görev yapabilecek şekilde entegre edilmesi planlanıyor.
Değerlendirme
- Bu analiz, Türkiye’nin savunma sanayiinde geldiği noktayı, özellikle insansız araçlarda teknoloji ve stratejik kabiliyet açısından önemli bir eşik olarak değerlendiriyor.
- ANKA-3, hem teknik hem taktik avantajlar sunarak Türkiye’nin bölgesel jeopolitik konumunu ve askeri imkânlarını artırabilir.
- Ancak bu tür sistemlerin operasyonel güvenilirliği, lojistik/altyapı destekleri, radar ve elektronik harp sistemlerine karşı dayanıklılığı gibi hususlarda test ve sertifikasyon süreçleri kritik olacak.
- Ayrıca bu tarz gelişmelerin bölgesel dengelere etkisi, komşu ülkeler ve uluslararası aktörlerin yaklaşımını da etkileyecektir; diplomasi ve stratejik iletişim bu açıdan önem taşıyacaktır.
