Mevcut yönetim, kurumun kira gelir sağlayan değerli gayrimenkullerini satıyor ve yenilerini satmak için gelecek döneme yönelik planlamalar yapıyor" dedi.
Mevcut yönetimin borç batağında olduğunu ifade eden Erdal Dursun, kurumun bankalara olan borcunun yaklaşık 1 milyar 500 milyon TL olduğunu belirtti.
Ciddi bir borç krizi, faaliyet zararı ve bütçe açığı kurumun geleceğini ipotek altına almış durumda; herhangi bir şekilde kımıldanılması mevcut yapıda mümkün değil.
Mevcut yönetim liyakatsiz bir insan kaynakları politikası izliyor, kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanamıyor, iş geliştiremiyor ve gelir getirici faaliyetler yürütemiyor. Kurumun enerjisini ve potansiyelini kullanamıyor. Özellikle kurumun kira geliri sağlayan değerli gayrimenkullerini satıyor ve yenilerini satmak için gelecek döneme yönelik planlamalar yapıyor" diye konuştu.
Dursun, "Türk Hava Kurumunun halihazırda uygulanmakta olan gayrimenkul satışına dayalı idare şekliyle bir dönem daha ayakta kalma takati kesinlikle yok. İş geliştirmek ve gelir getirici faaliyetler yürütmek yerine öz kaynakların ve taşınmaz envanterinin tasfiye edilmesi sürdürülebilir bir yöntem değildir.
Bu gidişatı değiştirmek ve profesyonel bir yönetim dönemi oluşturmak için kurumun 45’inci Büyük Genel Kurulu son şans niteliğinde. Bizler, görevdeki mevcut yönetimle kurumun hiçbir zaman başarıya ulaşamayacağı kanaatindeyiz çünkü geride bıraktığımız yıllar bunu herkese tüm çıplaklığıyla gösterdi. Faaliyetlere, çıktılara, finansal göstergelere ve performans parametrelerine baktığımızda sonuç maalesef hüsran olarak karşımıza çıkıyor" şeklinde konuştu.
O zaman Sayın Recep Tayyip Erdoğan minareden kopan parçayı Milli Güvenlik Kurulunda masaya yatırarak bunun hakkında soruşturma açılmasını istemiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde açılan soruşturma Kürşat Atılgan’ın lehine sonuçlanmıştır. Kürşat Atılgan ifadesinde uçuş sırasında önüne leylek çıktığını savunmuştur.
Leylekten kaçmak için minareye istemeden çarptığını beyan etmiştir. Daha sonra ortaya çıkan görüntülerde maalesef böyle bir şeyin olmadığı anlaşılmıştır. Bu soruşturmadan Kürşat Atılgan’ı kim aklamıştır? Ankara Adliyesinin FETÖ imamı Mustafa Bilgili tarafından kendisi aklanarak bu soruşturmadan kurtulmuştur."
Ama mevcut başkan Kürşat Atılgan beni karşısına rakip dahi almayı göze alamamıştır. Türlü usulsüzlüklerle bizleri seçim sürecinden diskalifiye etmeye çalışmışlardır. Bu yapılan bir suçtur.
Genel kurul öncesi delegelere gönderilen finansal raporlar kitapçığı tam bir fiyaskodur. Tamamı hatalı ve manipüle edilmiş finansal verilerle oy kullanacak delegeleri yanlış yönlendirmeye, yanıltmaya yönelik verilerdir" dedi.