Sabiha Gökçen Havalimanı’nda İkinci Pist Etkisi Güçleniyor: Yolcu ve Uçak Trafiğinde Rekor Artış
İstanbul’un önemli hava ulaşım merkezlerinden Sabiha Gökçen Havalimanı, ikinci pistin devreye alınmasının ardından yolcu ve uçak trafiğinde güçlü bir ivme yakaladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ikinci pistin hizmete girişinin ikinci yılı dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, pist yatırımının havalimanının operasyonel kapasitesini belirgin şekilde artırdığını vurguladı.
25 Aralık 2023’te hizmete açılan ve 3 bin 540 metre uzunluğa sahip olan ikinci pist; geniş gövdeli uçak operasyonlarına uygun altyapısı, yeni taksi yolları, yüksek kapasiteli uçak ve kargo apronları, modern hava trafik kontrol kulesi ve ileri teknoloji üstyapı unsurlarıyla birlikte Sabiha Gökçen’in hava trafiğini daha etkin yönetmesini sağladı.
Yolcu Sayısında Yüzde 31’lik Sıçrama
Bakanlık ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi verilerine göre, ikinci pistin tam kapasiteyle devreye girmesinin ardından yolcu trafiğinde dikkat çekici bir artış yaşandı. 2023 yılının ilk 11 ayında iç ve dış hatlarda toplam 33,7 milyon yolcuya hizmet verilen havalimanında, 2025’in aynı döneminde bu sayı yüzde 31 artarak 44,2 milyonun üzerine çıktı.
Bu performansla birlikte, 2024 yılının tamamında kaydedilen yaklaşık 41,4 milyon yolcuya ait yıllık rekorun yalnızca 11 ayda aşılması, ikinci pist yatırımının somut etkilerini ortaya koydu.
Uçak Trafiği de Hızla Yükseldi
Uçak iniş-kalkış trafiğinde de benzer bir tablo dikkat çekti. 2023’ün ilk 11 ayında 208 bin seviyesinde olan uçak hareketi, 2025’in aynı döneminde yüzde 20 artışla 250 binin üzerine çıktı. Bu rakam, 2024 yılının tamamında kaydedilen toplam uçak trafiğinin de üzerine çıkılması anlamına geliyor.
Artan kapasite sayesinde, pist bekleme sürelerinin azaltıldığı, hava trafiği yönetiminin daha dengeli hâle getirildiği ve özellikle yoğun saatlerde operasyonel verimliliğin artırıldığı belirtiliyor.
İstanbul’un İkinci Büyük Havalimanında Stratejik Güçlenme
Yetkililer, ikinci pistle birlikte Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yalnızca yolcu sayısında değil; kargo operasyonları, geniş gövdeli uçak kabiliyeti ve uluslararası bağlantılarda da daha güçlü bir konuma ulaştığını ifade ediyor. Bu gelişmenin, İstanbul’un hava ulaşım ağında dengeleyici bir rol üstlenerek uzun vadede bölgesel ve küresel rekabet gücünü artırması bekleniyor.




