Paris`e geri dönemeyen uçak, 1.5 saatlik uçuş ile Fransa`nın okyanusa en yakın şehri olan Brest`e mecburi iniş yaptı. Havaalanında itfaiye ve ambulansların karşıladığı uçaktaki 400 yolcu yarım saatten fazla bekletilirken önce bagaj boşaltıldı ardından yolcular, uçağa yönlendirilmiş itfaiye hortumları arasında tahliye edildi. Havada yanan motordan çıkan dumanları gören, 1.5 saatlik yolculuk boyunca korku dolu anlar yaşayan Nergis Güner, insan hayatının hiçe sayıldığını öne sürerek Air France`ın Türkiye bürosuna dava açtı. Güner, tazminat talebinde bulunduğunu ancak şirketin `Ölmediniz` gerekçesi ile ödeme yapmadığını öne sürerek 20 bin TL tazminatın faizi ile kendisine ödenmesini istedi.
Nergis Güner, geçen yıl Ramazan Bayramı`nda İstanbul`dan Paris`e, Paris`ten de Newyork`a uçmak için Air France – Sky Team İstanbul Şubesi`nden bilet aldı. Yeğeni Onur Güner`i de yanına alan Nergis Güner, 27 Eylül 2008`de Paris Charles De Gaulle Havaalanı`na indi. Oradan da Air France`ın Newyork`a giden 08.25 uçağına bindi.
Okyanus üzerinden çıkan dumanlar
Güner, kalkıştan 3 saat sonra önündeki monitörden uçağın geri döndüğünü fark etti, ardından uçağın sol motorunun arızalandığı anons edildi. 400 yolcuya bu şekilde yola devam edemeyeceklerini duyuran pilot, Fransa`nın okyanusa en yakın havaalanı olan Brest kentine mecburi iniş yapacaklarını söyledi.
Önce bagajlar indirildi ardından da 400 yolcu
400 yolcunun korku dolu anlar yaşadığı uçak 1.5 saatlik uçuştan sonra Brest Havaalanı`na mecburi iniş yaptı. Uçağı ambulanslar ve itfaiye ekibi karşıladı.
Uçağın önce bagajı boşaltıldı. Kendilerine yönelmiş itfaiye hortumları, hazır bekletilen ambulanslar ve motordan çıkan dumanlar arasında yolcular, yarım saat süreyle sıranın kendilerine gelmesini beklediler.
Uçaktan indikten sonra Nergis Güner, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi`ne başvurup Air France-SKY Team İstanbul Şubesi`ne 20 bin 100 TL`lik dava açtı. Güner dava dilekçesinde France Air`in uçakların gerekli bakımını yapmadığını, uçaktan dumanlar çıkarken önce bagajın boşaltılmasını gayri insani bulduğunu savundu.
Korku dolu 1.5 saat
Motorun yanmasından sonra birçok yolcunun ölüm korkusu yaşadığını belirten Güner, `Geri dönerken birçok yolcu fenalık geçirdi. Panik atak geçiren yolcuları hostesler sakinleştirmeye çalıştı. Bu tehlikeli ve risk dolu süreçte patlama, yanma ile duyulacak acı ve en nihayetinde ölüm korkusu dahil tüm kötü duyguları yaşadım. Tüm sorumluluğunu üstlenerek seyahate götürdüğüm yeğenimin başına bir şey gelmesi endişesini yoğun bir biçimde yaşadım. Korkunun emaresi olan uçuk, mide spazmı geçirdim; sinirlerim alt üst oldu manevi olarak yıprandım` dedi.
Güner dilekçesini şöyle sürdürdü: `Okyanus aşırı uçak yolculuğunda motor bakımının ihmali, telafisi mümkün olmayan çok büyük bir basiretsizliktir. Yaşadığım korku, üzüntü ve endişenin maddi olarak bir değere oturtulması mümkün değildir. Davalı şirkete maddi ve manevi tazminat talebinde bulundum. `Tazminat almak için ölmek gerektiği`ni bahisle talebimi reddetti. Aynı şirkete ait Rio-Paris uçağı okyanusa düştü ve tüm yolcuları öldü. Bu olay yaşadığım korku ve dehşet dolu dakikaların vehametini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bindiğim uçakta hava muhalefeti söz konusu olmayıp mecburi iniş tamamen bakım hatasından, gerekli kontrollerin davalı şirket tarafından yapılmamasından kaynaklanmıştır. İki motorlu bir uçağın bir motorunun okyanus üzerinde 3 saatlik bir uçuştan sonra yanması ve stop etmesi, bakım yapılmadığının ve insan hatasının başlıca göstergesidir. 400 yolcunun hatası hiçe sayılarak kontrol ve bakım yapılmadan yapılan uçuşların sonrasında Varşova Konvansiyonu mesnet gösterilerek ?Ölünce tazminat verilecektir` şeklinde sonuca ulaşılması anti insani boyutta bir davranış olup son derece şaşırtıcıdır.`
Nergis Güner, 20 bin TL`si manevi 100 TL`si maddi olmak üzere 20 bin 100 TL tazminatın faizi ile tahsilini istedi.