oneworld İttifakı’nın Yeni SAF Fonuyla Sürdürülebilir Havacılıkta Büyük Adım
Dünya genelinde havacılık sektörünün karbon ayak izini azaltmak yönünde önemli bir adım olarak, oneworld ittifakı üyeleri ve Breakthrough Energy Ventures liderliğinde 150 milyon dolarlık yeni bir Sustainable Aviation Fuel (SAF) Teknoloji Fonu kuruldu. Bu fon, havayolu yakıtlarının sürdürülebilir alternatiflerinin geliştirilmesi, yaygınlaşması ve maliyet olarak rekabetçi hale gelmesi için yatırım yapmayı amaçlıyor.
Katılımcılar ve Hedefler
-
Temel yatırımcılar: American Airlines ve Alaska Airlines fonun kuruluşunda başrolü üstlenen iki şirket.
-
Diğer katkıda bulunan şirketler:
-
oneworld üyesi havayollarından Cathay Pacific, IAG, Japan Airlines
-
oneworld ittifakına doğrudan bağlı olmayan, fakat fon kapsamında birlikte hareket eden Singapore Airlines
-
-
Yatırım fonunun yönetimi: Breakthrough Energy Ventures (BEV) – Bill Gates’in de desteklediği, temiz enerji ve iklim teknolojileri alanında çalışan yatırım kuruluşu.
Fonda Yer Alacak Teknoloji ve Uygulamalar
Fonun yatırım yapacağı alanlar arasında:
- Yeni nesil sürdürülebilir havacılık yakıtı teknolojileri (örneğin biyoyakıtlar, atık kaynaklı yakıtlar, gelişmiş işleme yöntemleri)
- SAF tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve dayanıklılığının artırılması
- Yakıt maliyetlerini düşürecek, karbon emisyonlarını önemli oranda azaltacak çözümlerin geliştirilmesi
Beklenen Etkiler ve Arka Plan
- Havacılık sektörü, küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %2-3’ünü oluşturuyor. Mevcut SAF üretimi bu sektörün ihtiyaçlarını tam karşılamıyor.
- Bu yatırım, hem çevresel sorumluluğu yerine getirmeyi hem de havacılık şirketleri için uzun vadeli iş modellerinin sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı hedefliyor.
- Ayrıca fon, SAF teknolojilerinin ticarileşmesini hızlandıracak; altyapı gereksinimleri, teknik engeller ve maliyet problemlerine odaklanacak.
oneworld ittifakı ve Breakthrough Energy Ventures’ın iş birliğiyle kurulan bu yatırım fonu; havacılığın çevresel etkilerinin azaltılması, sürdürülebilir yakıt teknolojilerinin yenilikçi yollarla geliştirilmesi ve sektörde uzun vadeli rekabet gücünün artırılması açısından kritik bir adım olarak görülüyor. Gelecekte daha yeşil uçuşlar için yapılan yatırımların artması, hem şirketler hem de yolcular açısından daha düşük emisyonlu bir havacılık deneyimini mümkün kılacak.