1.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nın tüm yıkıcılığıyla sarmalanan Anadolu toprakları, adı bilinmeyen sayısız kahramanla dolup taşsa da, içlerinden biri vardır ki, imkânsızı başarmayı kafasına koymuştur. Ülkenin iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki tayyarelerinden birini kullanacak ve vatan savunmasında düşmanlara kök söktürecektir, hem de teknolojik yönden üstün son model tayyarelere karşın neredeyse bir hurdayla uçarak yapacaktır bunu.
Azimli bir Türk pilotu olan Vecihi Hürkuş bu imkânsız dileğini gerçekleştirir; daha pek çok imkânsız şeyi de… An gelir, düşmanların hem korku hem de saygıyla andığı bir lakaba da sahip olur: Kara Tehlike.
İşte Gece Tayyarede Açıkta Vecihi Hürkuş’un, namı diğer Kara Tehlike’nin romanıdır; daha doğrusu, onun hayatındaki en tehlikeli, en akıl almaz, en zorlu yedi yıllık dönemin yarı belgesel içerikteki aktarımı… İnanılmaz kahramanlıklar kadar, uzun süren bir esaretin de yer bulduğu bir destan…
Böyle bir destanı, Vecihi Hürkuş’un hayatına en çok vakıf olan isimlerden Orhan Bahtiyar’ın akıcı kaleminden okumaksa, başlı başına bir keyif.