spot_img
spot_imgspot_img
26.7 C
İstanbul
Salı, 26 Eylül 2023

Kotil: Bizden sürpriz bekleyin

Seçtiklerimiz

Kotil, yaptığı açıklamada, havacılık sektörünün çok önemli olduğunu, dünyayı birbirine bağladığını belirterek, ”Dünya havacılık sektörü 20 yılda 3 kat büyüdü.

 

Havacılık, ülkeleri, şehirleri birbirine bağladığı için her ülke stratejik olarak algılıyor ve stratejik çalışmalar yapıyor. Her ülke, bayrak taşıyıcı havayolunu başarılı görmek istiyor. Başarısız olursa yeniden yapılandırıcı çalışmalar yapıyor” dedi.

 

Türkiye’de havacılık sektörünün gelişiminin dünya ile paralel gitmediğini vurgulayan Kotil, ”Kriz olduğunda insanlar uçmak istemiyor. Uçmak istemeyince yolcu sayısı azalıyor. Bu durum karşısında altyapı için ciddi harcamalar yapan şirketler zarara girmektense uçak satıyor.

 

2005de dünya havacılık sektörünün büyümesi yüzde 15 ile zirve yapmıştı, ancak bu yıldan sonra sürekli azaldı. 2008-2009 yıllarında ise büyüme hızı sıfıra yakın gerçekleşti” diye konuştu.

 

Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde havacılık sektöründe ekstra vergiler konulmasının gündemde olduğunu, Türkiye’de ise son yıllarda sektördeki vergilerin düşürüldüğünü, böylece havacılık sektörünün ivme kazandığını vurgulayan Kotil, ”Türkiye herkesin uçmasını hedefleyen politikaların yanı sıra havacılıkta ortaya koyduğu politikalarla da dünyaya örnek oldu.

 

Ülkemizdeki havayolu şirketleri, THY başta olmak üzere dünyadaki havayolları şirketlerine örnek oldu. Avrupa’da havayolları şirketleri Türkiye’yi örnek alıyor. THY ise son 7 yılda 3 kat büyüdü. 2003 yılından itibaren ülke içinde uçan yolcu sayısı 6 kat artarak 5 milyondan 30 milyonlara çıktı. Dış hatlarda da artış yaşanıyor” diye konuştu.

 

Temel Kotil, tekel konumunda olduğu yıllarda iç hatlarda çok etkin olduğunu dile getirerek, şirketin 1990lı yıllarda duraklama dönemine girdiğini ve zarar etmeye başladığını, yolcu sayısının 1997 yılından 2004 yılına kadar hep 10 milyon civarında kaldığını anlattı. Kotil, 2004 yılında şirketi yeniden yapılandırdıklarını ve yolcu sayısında artış olmaya başladığını, 2010 yılında ise yolcu sayısının 30 milyona yaklaştığını kaydetti.

 

Büyüyen pazarlar Türkiye’ye yeni fırsatlar sunuyor

Dünya havacılık sektöründe 2010 yılında küresel pazar büyüklüğünün yüzde 31inin Amerika ve Kanada’da, yüzde 29unun Avrupa’da, yüzde 29unun ise Uzak Doğu’da olduğunu anlatan Kotil, şunları söyledi:

 

”Dünya havacılık sektörünün cirosu 2010 yılında 536 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bunda THY’nin payı yüzde 1,6 civarında. Son yıllarda dış hat yolcu dağılımında Avrupa yolcusunun toplam yolcu içindeki oranı azalırken Ortadoğu, Asya, Uzak Doğu ve Afrika’nın oranı artıyor. Eksen doğuya doğru kayıyor. Bu da bize pek çok fırsat veriyor.

 

En çok Ortadoğu, Uzak Doğu ve Afrika pazarları büyüyor. 2015de küresel pazar payının Uzak Doğu’da yüzde 33, Avrupa, Amerika ve Kanada’da yüzde 25 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Biz de bu pazarlarda transfer oyuncu, güçlü bir oyuncu olduğumuz için iyi sonuçlar alıyoruz.

 

Türkiye havacılıkta altın madeni üzerinde oturuyor. Politikamız etkin bir politika olan çok yere uçup, çok sefer yapmak. Yani daha önce patika olanları duble yol, duble yol olanları otoban haline getirmek. Biz İstanbul üzerinden otobanlar oluşturuyoruz.

 

En azından duble yollar oluşturmanın gayreti içindeyiz. Dış hat sayımızı son 7 yılda yüzde 89, iç hat uçuş sayımızı yüzde 46 artırdık. Ne kadar çok uçarsan o kadar caziben olur.

 

Şu anda 139 noktaya uçuyoruz. Geniş pazarları kapsamanın bereketi ile Avrupa’dan gelen yolcuları Uzak Doğu’ya götürüyoruz. Uçaklarımız dolu oluyor. Yolcuyu çekmek için çok yere uçmak gerekiyor. THY’nin dünya politikasında çok noktaya uçmak var.”

 

Havadan İpek yolunu kurduk

Temel Kotil, THY’nin Avrupa pazarında etkin bir taşıyıcı olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

 

”Avrupa’da Türk kökenli vatandaşlar olması, THY’yi tercih etmeleri her zaman fırsat olmuştur. 2003 yılından sonra yolcu sayımızı yurt içinde yüzde 265, Avrupa’da yüzde 270, Uzak Doğu’da yüzde 391, Afrika’da yüzde 509, Amerika yüzde 233, Ortadoğu’da yüzde 430 oranında artırdık.

 

Tabi Türkler bu kadar çok uçmadı. Demek ki biz, Türk olmayanları da taşıdık. Bu artışın ciddi bir kısmı da transfer yolcu. Türkiye bir köprü konumunda. Bu tablo beni çok heyecanlandırıyor. Bunu yıllardan beri söylüyoruz. Türkiye köprüsünün batı ucunda batı kültürü ve ekonomisi, doğu ucunda da Ortadoğu, Uzak Doğu gibi doğu kültürü ve ekonomisi bulunuyor.

 

Eskiden yerden İpek Yolu vardı. Biz şimdi havadan İpek Yolunu kurduk. Ana stratejimiz bu. Bu pazarlar gittikçe daha büyüyecek önem kazanacak. Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Afrika’ya, Rusya’ya akıl almaz oranda yolcu taşımayı yakalayacağız. 2010 itibariyle havadan çalışan bir İpek Yolumuz var.

 

Transfer yolcunun her zaman daha büyük para kazandırdığı bilinen bir şey. Transfer yolcuda ilk büyük atılımı 2006 yılında yaptık. 2005 yılında 1 milyon 100 bin transfer yolcu taşırken, 2006 yılında 1 milyon 560 binlerin üzerine çıktık.

 

Böylece geçen yıl taşıdığımız 5 milyon 43 bin transfer yolcu ile 2005 yılı sonuna göre transfer yolcu sayısında yüzde 352 artış sağladık. Sadece içeride kalsaydık, dış pazarlama yönelmeseydik, şirketimiz kırılgan hale gelirdi.”

 

İstanbul en uygun transfer merkezi

Genel Müdür Kotil, Avrupa’dan Orta Asya, Uzak Doğu gibi bölgelere transferlerin Türkiye üzerinde yapıldığını anlatarak, ”Çünkü İstanbul en uygun transfer merkezi konumunda. Avrupa’nın büyük merkezleri ise pazarın çok içindeler. Biz doğusundayız.

 

Körfezdekiler çok uzakta kalıyor. Avrupa’dan yolcuları alıp doğuya taşımak için parasal açıdan avantajlı bir yerdeyiz. Bunun nedeni iki bölge arasındaki en uygun mesafedeki ülkenin Türkiye olması. Türkiye tam ortada yer alıyor. Bu da maliyet avantajı sağlıyor.

 

THY’nin giderleri de, Avrupa havayollarına göre yüzde 60, 70 daha az. Bunun nedenleri genç filomuzun olması. Filomuzun yaş ortalaması 6.5, Avrupa’nın yaş ortalaması ise 17. Biz uçuş sistemlerimizi yeni kurduğumuz için modern cihazlarımız var.

 

Avrupa’daki havayolu şirketlerinin ise eski. Modernize etmek büyük maliyet gerektiriyor. Çalışan başına düşen yolcu sayısı bin 700. Son yıllarda toplam çalışan sayımız çok artmadı, ama operasyonda çalışanlarımızın sayısı oldukça arttı.

 

Bütün bunlar bizi en ucuz havayolu yapıyor. Ayrıca servis kalitemiz bizimle yarışan, ama bizden pahalı olan diğer havayollarından daha iyi. Bütün bunlar avantajlarımızı oldukça artırıyor” dedi.

 

THY “Türk” kelimesinden dolayı aranan bir şirket

Bu nedenlerin dışında İstanbul’un cazibesi olan, adı olan bir şehir olduğuna işaret eden Kotil, ”Transfer olacağınız zaman hangi şehirde transfer olacağınıza da bakarsınız. Albenisi olan şehirler daha fazla tercih edilir. ‘Türkiye’ markası çok cazibeli bir marka.

 

Bazı coğrafyalarda özellikle aranan bir şirketiz. Sadece ucuz, kaliteli olduğumuz için değil, ‘Türk’ kelimesinden dolayı özellikle aranıyoruz. Bunun avantajı oluyor. Bunları üst üste koyduğumuzda şunu hedeflemek doğal. 2010da taşıdığımız 5 milyon transfer yolcuyu 4-5 katına çıkartabiliriz.

 

Ancak elbette bu zamanla olacaktır. Her ilave uçuş noktası ile cazibemizi artırıyoruz. Köprünün kollarını büyütüyoruz. Amacımız İstanbul’u en kolay ulaşılır şehir yapmak. Bu onlarca yıl alacak bir çalışmadır” diye konuştu.

 

Dış hatlarda Avrupa’da 72, Ortadoğu’da 21, Uzak Doğu ve Asya’da 21, Afrika’da 17, Amerika katısında ise 8 noktaya uçtuklarını anlatan Kotil, ”Şu anda dış hatlarda 139 noktaya uçuyoruz. Bu yıl sonuna kadar 147 noktaya ulaşacağız.

 

Amacımız Avrupa’yı Orta Asya, Kuzey Afrika’yı Atlantik üzerinden Amerika kıtasına taşımak. Bu, çok iddialı bir operasyon. Daha önce 20 büyük uçağımız vardı. Yıl sonu itibariyle 38 büyük uçağımız olacak. Büyük rakiplerimizden gerideyiz, ama yakalayacağız.

 

Çünkü her yıl yüzde 20 büyüyoruz. Toplama yeteneğimiz diğer havayollarından daha güçlü. Yakın coğrafyada ikili ilişkilerin iyi olmasını, Avrupa’da konumumuzun avantajını iyi kullanıyoruz” diye konuştu.

 

2011 hedefleri 34 milyon yolcu taşıyarak 7,5 Milyar Dolar ciro yapmak

Kotil, sadece filolarının değil, kadrolarının da genç olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

 

”Genç fikirlere ve genç kadrolara da sahibiz. Filomuzda 164 uçağımız var. Yıl sonunda 184 uçağımız olacak. Biz, bizden daha iyi olan havayollarının seviyesine çıkıp onlarla yarışmak istedik.

 

Böylece büyüyerek bu seviyeye geldik. Uçak koltuklarımızın konforu Avrupa’da karşılığı olmayan ürünler haline geldi. Geçen yıl 29 milyon 100 bin yolcu taşıdık. 2011 hedefini 34 milyon 800 bin yolcu taşımak. 2011 ciro hedefimiz ise 7,5 milyar dolar. 2003deki 1,5 milyar dolardan bugünlere geldik.”

 

Vizelerin kaldırılması yolcu sayısını arttırıyor

Türkiye ile bazı ülkeler arasındaki vizelerin kaldırılmasının akıl almaz imkanlar getirdiğini vurgulayan Kotil, ”Vize almak bazen günler alabiliyor. Vize olmaması yolcu ve ticaretin çok rahatlaması demek. Vizenin olmaması yolcu sayısını artıran önemli bir etken, yolcu sayısını katlıyor. Lübnan ile vizeler kalktı, haftada 4 sefer yapıyorduk, şu anda günde 3 sefer yapıyoruz. Rusya’da aynı şekilde büyük oranda arttı” dedi.

 

Ürün ne kadar ucuz olursa olsun marka değeri olmazsa başarının olamayacağını vurgulayan Kotil, şöyle devam etti:

 

”Bazı kişiler uçağımızın logosuna bakarak bilet alıyor. Politikamız, kalitemizi ve yolcumuzu artırmak. Zaten bir kez bizimle uçan, sonra mutlaka bizi tercih etmeye devam ediyor. Marka için çok çalışıyoruz. Bunun için iyi para harcıyoruz. 2005 yılında reklam bütçemiz 5 milyon dolardı.

 

Geçen yıl ise 80 milyon dolar. Bu yıl da 100 milyon dolar olacak. Ama karşılığını aldık. Toplam gelirimizin yüzde 64ü yurt dışındaki satışlardan, yüzde 22

- Keyvan Aviation -spot_imgspot_img

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika