NOS televizyonu, Göç ve Mülteciler Bakanı Gerd Leers’in temyiz başvurusunda bulunacağını duyurdu. Hollanda’ya vizesiz girmek isterken Schiphol havaalanından geri döndürülen Türk işadamı Cahit Yılmaz’ın iki sene önce açtığı davayı görüşen Haarlem Mahkemesi, 14 Şubatta verdiği kararda, Türkiye ile AB arasında 1963’te imzalanan Ankara Anlaşması ve ona istinaden 1973 tarihli katma protokolün 41. maddesini kaynak göstermişti.
Yılmaz’ın avukatı Ejder Köse, temyize gitme kararının kendisini şaşırtmadığını belirterek, "Şu anda Hollanda’daki siyasi atmosferi ve iktidar partilerini de göz önünde bulundurursak, temyize çıkmamaları zaten şaşırtıcı olurdu" dedi. Buna karşın temyize gitme kararının çok acele verildiğini ileri süren Köse, "kararın hukuki olmaktan ziyade daha çok siyasi olduğuna" inandığını söyledi.
Aynı zamanda yürütmenin durdurulması için de başvuruda bulunulacağını tahmin ettiğini ifade eden Köse, "Kanunen bu tür Danıştay başvurularının 6 ay içinde sonuçlanması gerekiyor. Tecrübelerim şunu gösteriyor, Danıştay’da yapılacak duruşmadan sonra 6 ile 8 hafta içinde karar verilir" diye konuştu.
Haarlem Mahkemesinin, kararını daha çok 1973 tarihli katma protokolün 41. maddesine dayandırdığını anlatan Ejder Köse, oysa Türkiye ile AB arasında imzalanan Ankara Anlaşmasının 9. maddesinin de Türklere bazı haklar tanıdığını belirterek, bu çerçevede kendilerinin de temyize başvurmayı düşündüklerini söyledi.
Davada Ankara Anlaşmasının 9. maddesine atıfta bulunduğunu hatırlatan Köse, şöyle konuştu: "Bu madde eşitlik ilkesidir. Yani bu esnada nasıl bir AB vatandaşının Hollanda’ya girişiyle ilgili vize gerekmiyorsa, Türk vatandaşına da gerekmiyordur. Mahkeme bu 9. maddeyi dikkate almadı. Sonuçta eğer bu dava Danıştay’a gidecekse o zaman biz de bu 9. maddenin Türk vatandaşlarına ek olarak hangi hakları getirdiğiyle ilgili olarak temyize gideceğiz."
(TIMETURK)
