F35, tüm zamanların en yüksek bütçeli savunma sanayi projesi olarak kabul ediliyor ve bugüne kadar geliştirilen tek 5’inci nesil uçak projesi olarak gösteriliyor. İzmir’deki fabrikada F35’lerin F135 olarak adlandırılan gelişmiş motorunun kritik parçaları üretilecek.
Türk havacılık endüstrisi açısından çok önemli bir gelişme sayılan ve F35 uçaklarının motor parçalarını üretmek üzere Kale Grubu ve Pratt & Whitney ortaklığıyla kurulan Kale Pratt & Whitney Uçak Motor Sanayi tesisleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katıldığı törenle İzmir’de açıldı.
Törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, AK Parti Genel Başkan Danışmanı Binali Yıldırım, milletvekilleri, İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Kale Grubu’nun Kurucusu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur, Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, Kale Teknik Bölüm Başkanı Osman Okyay, Pratt & Whitney Askeri Motorlar Grup Başkanı Bennett M. Croswell, Pratt & Whitney Başkan Yardımcısı Jill M. Albertelli ve çok sayıda davetli katıldı.
Yüzde 51 Kale Grubu, yüzde 49 Pratt & Whitney ortaklığıyla kurulan Kale Pratt&Whitney Uçak Motor Sanayi A.Ş. Fabrikası’nın temeli 2011 yılı Mayıs ayında yine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atılmıştı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tesisin açılışını yapmanın gururunu yaşadığını ifade ederek şöyle konuştu: “Sadece İzmir için değil Türkiye için büyük katkı sağlayacak fabrikamızın açılışını gerçekleştiriyoruz. Sanayi tesisleri olunca eminimki herkes ayrı bir heyecan ve gurur duyar. Bugün sıradan bir tesisin açılışını yapmıyoruz. Bugün ileri teknoloji, hassa üretim isteyen, her türlü güvenlik testlerinden geçmiş üretimden bahsediyoruz.
Burada üretilecek parçalar dünyanın en önemli uçaklarının motorlarında kullanılacak. Bu tür üretim Türkiye için standart üretme anlamına gelmekte. Türkiye gibi büyük ülkelerin nüfus, coğrafya, itibar olarak muhakkak ki sanayileri güçlü olmalıdır. Her ne kadar refah arttıkça tarımdan sanayiye geçiş olsa da hizmet sektörü ne kadar önemli olursa olsun, çok sağlam bir üretim sektörü vardır. Bu bakımdan Türkiye geleceğinde üretim ve sanayi önemli olacaktır. Ve devlet ve yatırım politikaları da bu yönde olacaktır.”
Türkiye’de birçok kişinin kınanmasa da çok para kazanmak için yatırım yaptığını ancak bazı ailelerin sadece üretime odaklandığını, Kale Grubunun da o ailelerden biri olduğunu ifade eden Gül, “Şüphesiz ki ülkemizde buna benzer birçok aile var" dedi. Türkiye’nin her alanda önemli atılımlar yaptığını ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyasi istikrar, demokratik standartlar ve hukukun gelişmesi Türkiye’nin kalkınmasını da beraber getiriyor. Son 10 yılda yüzde 5’lik büyüme bunun en önemli göstergesidir. Bunun devam etmesi Türkiye’nin başka ülkelerle açıklarını kapatması gerekiyor. Savunma sanayi dünyanın her tarafında diğer sektörlerin lokomotifi ve bir çok önemli buluşun test edildiği alan olmuştur. Bugün Türkiye’de de bunu yaşamaktayız.
Sivil havacılıktaki gelişmeler herkesi takdir etmekte. Sadece Türk Hava Yolları değil özel sektöründe uçuş sayılarının, kapasitelerinin artması da çok önemlidir. Havacılık söz konusu olunca askeriyeyi ihmal edemeyiz. Uçağı ilk kullanan ülkelerdeniz. Bunun bilincini farkederek tekrar üretim yapıyoruz. .Geçenlerde Avax uçaklarının üretimi oldu. Kayseri’de A400 uçaklarının nakliye uçakları biri Fransa’ya diğeri Türkiye’ye geldi. Bunun da kritik bir çok parçasını ürettik."
Havacılık sektöründe ülkemizin giderek kendini gösterdiğini ve ispatladığını anlatan Gül, şunları söyledi: "Buna bugün yeni örnek burasıdır. Amerikalı dostlarımız sadece ticari getirileri göz önüne alarak bu yatırımı yapmıyor. Böyle bir kapasite Türkiye’de var mı diye araştırıyorlar. İzmir’de üretilen motor parçaları dünyanın en gelişmiş uçaklarında kullanabilirliğine bakar. Burada sıfır hata olmalı ki yatırım yapabilsinler. Bu da Türk mühendise, sektörüne güvenmektir. Bundan dolayı büyük gurur duyuyoruz. Bu yatırımlar ileride artacak ve Türkiye’nin kendi yapacağı uçaklarda ve diğer ülkelerin uçakların da kullanılacaktır. Bunlar gurur duyduğumuz anlar oluyor.”
Savunma sanayinde yaşanan gelişmeleri paylaşan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da şöyle konuştu: “Bu projeyle ülkemiz teknolojik kazanım, istihdam ve katma değeri yüksek ürünleri ihraç edecektir. Her açıdan strateji sektör olan savunma sanayinde yaşanan gelişmeler dışında Kale P&W grubunun gerçeğe dönüşmüş olması geleceğe dönük umutları artırıyor”
“CARİ AÇIĞIMIZI AZALTMADA ÖNEMLİ KATKI SAĞLAYACAK”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi de Türkiye’nin dünyada ekonomik durgunluk yaşanmasına rağmen bölgesinin en önemli aktörlerinden biri haline geldiğini kaydetti. Türk ürünlerinin dünyada girmediği yer kalmadığını ifade eden Zeybekçi, şöyle konuştu: “Türkiye, son 10 yılda yüzde 5 büyüme performansıyla Çin’den sonra ikinci sırada yer alarak, küresel krizin yaşandığı bir dönemde önemli başarıya imza atmıştır. 2003’ten 2013 sonunda kadar doğrudan yabancı yatırım 136 milyar dolara ulaşmıştır. En önemli politik araçlarımızdan biridir serbest bölgelerimiz. 2013’de 19 serbest bölgeden yurt dışına yapılan ihracat 7.1 milyar dolardır. Ticaret hacminden görüldüğü üzere serbest bölgelerimiz 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin vazgeçilmezi olacaktır. 17 bin 264 kişinin istihdam edilen Ege Serbest Bölgesi yabancı yatırımcıyı çekmekte oldukça başarılıdır. Bu yatırım da istihdam ve ekonomide de sağlayacağı katma değerle çok önemlidir. Ayrıca yatırım cari açığımızı azaltma yönünden önemli katkı sağlayacaktır.”
AK Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım da Türk havacılığının son 12 yılda destan yazdığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada havacılık yüzde 5 altında gerçekleşirken Türkiye yüzde 15 büyüme gerçekleştirerek havacılık ülkesi haline geldi. Önceleri sadece 81 noktaya uçuş yapan Türkiye varken bugün 250 noktaya uçuş yapan bir ülke var. Türkiye’nin toplam uçuş miktarı 500 bin civarındaydı, bugün 1,5 milyonu aştı. Yolcu sayısı 35 milyondan 150 milyona çıktı. Bunlar Türkiye havacılık noktası ileri noktalara taşıdı. Türkiye’nin bu noktaya gelmesinin arkasında siyasi istikrar ve güven var. Amerikalı dostların Kale grubuyla bu işbirliğini yapması bunun sonucudur.”
“SANAYİYE ADANMIŞ BİR GRUBUZ”
Açılışta konuşan Kale Grubu Onursal Başkanı İbrahim Bodur, “Biz sanayiye inanmış ve ona adanmış bir grubuz. Çünkü ticaret bireyleri, sanayi toplumları zengin eder. Bizim felsefemizde bu var. Son yıllarda ülkemizde sanayiye olan ilginin azaldığını görüp üzülüyorum. Ancak böyle ileri teknoloji yatırımları ile dünyanın saygın bir bireyi olabiliriz. Bütün dünyada yeni ve iyi olan ne varsa bizim sanayimizde de olmalı” dedi.
Kale Grubu Teknik Bölüm Başkanı Osman Okyay, savunma sanayi alanındaki yatırımlarını şöyle anlattı: “Havacılık sanayinde, Boeing, Lockheed Martin, Airbus gibi dünyanın en büyük havacılık firmalarının, birinci seviye, kritik gövde ve kanat parçaları üreticisi konumundayız. Yine bu sektörde, Kale Baykar ortaklığı olarak şu ana kadar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine girmiş ilk Milli İnsansız Hava Araçları’nın üreticisiyiz. Milli Piyade Tüfeği’nde seri üretim aşamasına geldik. Milli makinalı tüfek, yakıt hücresi ve lithium-ion pil geliştirme projelerimiz devam ediyor. Bugün havacılık sektöründeki bu yatırım ile birlikte uçak motor sanayine de giriş yapmış oluyoruz. Tüm bu faaliyetler, Kale Grubu olarak, bizim bu sektöre ne kadar stratejik baktığımızı göstermektedir.”
Kale Grubu olarak Türkiye’yi, bölgesinin yükselen yıldızı ve geleceğin lider ülkesi olarak gördüklerini söyleyen Okyay, şöyle konuştu: “Ülkemiz 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girme hedefine yürürken, katma değeri yüksek, yenilikçi sanayi yatırımlarına büyük ihtiyaç var. Savunma ve havacılık sanayi bu anlamda kritik öneme sahip. Zira dünyada ilk 10 ekonomi arasında, gelişmiş savunma ve havacılık sanayine sahip olmayan tek bir ülke yok. Biz Kale Grubu olarak bu sektörde yenilikçi büyümenin temel yapı taşlarından biri olmaya kararlıyız. Bugüne kadar elde ettiğimiz deneyim ve ulaştığımız teknoloji, yarınlar için bizi çok ama çok umutlandırıyor”
Pratt & Whitney Askeri Motorlar Grup Başkanı Bennett M. Croswell ise şunları söyledi: “Kale P & W işbirliği olarak, müşterilerimiz için dünya standartlarında en iyi fiyata askeri uçak motor parçaları üretme imkanı sağlayan bir tesisi kuruyoruz. F135 motorunun üretim aşamasını geliştirmeye hazırlanırken Kale Grubu gibi bize uygun maliyetle yüksek kalitede parça sağlayabilecek bir iş ortağını bulduğumuz için mutluyuz. Bu yatırım, küresel vizyonumuza ve büyüme stratejimize çok uygun.”
“KRİTİK PARÇALAR ÜRETİLECEK”
Dünyanın en gelişmiş savaş uçağı olan F35’lerin kritik motor parçalarını üretecek olan fabrikada üretilen parçalar, ABD’de montajla motor haline gelecek. Dünyanın en büyük uçak motoru üreticilerinden Amerikalı Pratt & Whitney ile yüzde 51-49 ortaklığıyla kurulan fabrika, yaklaşık 75 milyon dolara mal olan 1. etap yatırımını tamamladı. Ege Serbest Bölgesi’nde 2. ve 3. etap yatırımlarla büyüyecek Kale Pratt & Whitney Fabrikası’nda 750 kişinin istihdam edilmesi bekleniyor. F35, tüm zamanların en yüksek bütçeli savunma sanayi projesi olarak kabul ediliyor ve bugüne kadar geliştirilen tek 5’inci nesil uçak projesi olarak gösteriliyor.
İzmir’deki fabrikada F35’lerin F135 olarak adlandırılan gelişmiş motorunun kritik parçaları üretilecek. 1987 yılında Stinger Projesi ile havacılık ve savunma sektörüne giriş yapan Kale Grubu, dünyanın en önemli askeri havacılık projesi olarak gösterilen F35 projesinde Kale Havacılık şirketiyle 2005 yılında yer almaya hak kazandı. 200 üzerinde kritik gövde ve kanat parçası üretimini üstlenerek bu projede kilit bir oyuncu konumuna geldi. Bugün Kale Grubu, İzmir’deki fabrika yatırımıyla uçak motoru sanayisine de adım atmış oldu.